Gidilecek tek bir yol vardı. Önüme gelen her engeli yok edecektim. Karşımdaki kanlı beden bunun canlı bir kanıtıydı. Aslında cansız...
Yetimhaneden çocuk satın alıp tecavüz eden birine göre çok kolay bir ölüm olmuştu. Kopardığım parmakların arasına kana buladığım kristal piyonu bıraktıktan sonra tüm kanıtları yok ettim. Bütün kamera kayıtlarını da sildikten sonra ardımda bir iz bırakmamış olacaktım. Girişte yeni bir destek ekibinin olabileceğini hesap ederek çıkışımı pencere olarak seçtim. Pencereye doğru adımladım ve kendimi aşağı bıraktım.
🩸♟
Eve varır varmaz duşa geçtim ve büründüğüm kimlikten kurtuldum. Aldığım uzun duştan sonra salona geçtiğim gibi kendimi koltuğa bıraktım. Kafamı Alev'e çevirdiğimde öylece duvarı izlediğini gördüm. "Alev, yeni bir aşka yelken mi açtın?" kelimelerimle yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. "Sen buradayken duvara gerek yok." kendimize ait işaret diliyle söylediği şeye gür bir kahkaha attım. Elime bir elma alıp tekrar yerime kuruldum.
"Ne düşünüyordun öyle kara kara?" dediğimde gözleri beni buldu. "Hayal gücümü nasıl sizinki kadar iyi konuşturabilirim onu düşünüyorum. Yaptığın Mona Lisa tablosu beni benden aldı." Kurbanımın sırtına çizdiğim cin aliyi Mona Lisa'ya benzetmesi yüzümdeki tebessümün büyümesine neden oldu. "Kağıt kalem yoktu, bende adamcağızın sırtını kullanmak zorunda kaldım." deyip dudağımı sarkıttım ve gözlerimi kırpıştırdım. O da bir kahkaha attı.
Sesi olmayan, boş bir kahkaha. Aklıma gelenlerle kafamı tavana doğru kaldırıp içime derin bir nefes çektim. Alev'in da aklına aynı şeyler gelmiş olacak ki onunda kahve gözleri tavana dikildi. Gözlerimi yummamla o anlar kafamda tekrar canlandı.
Gözlerimi hızla araladım. O anlara tekrar gitmek içimdeki intikam ateşini harlıyor, daha çok kan dökmem için beni zorluyordu.
Bilgisayardan gelen bildirim sesiyle ikimizin de dikkati dağıldı. Bildirime bakmak için Alev'e doğru adımladım. İkimizde bilgisayar ekranına dikkat kesildik . Devamlı olan müşterilerden değildi. Farklı bir e-posta adresinden mail gelmesi dikkatimi çekmişti. Gelmesi olası normal bir maildi ta ki mail sonundaki para meblağsını görene kadar.
"21 Milyon Dolar..."
Ağzımdan fısıltı gibi çıkan bol sıfırlı para miktarı ikimizi de şaşkına çevirmeye yetmişti. Her zaman yüksek meblağlara şahit oluyorduk ancak ilk defa bu kadar fazla miktarda bir teklif gelmişti. E-posta adresinin kime ait olduğunu Alev'in araştırmasıyla kısa sürede bulabilirdik. "Alev bak bakalım kim bu adresin sahibi. Hangi deli bu kadar yüksek bir sayıyı boktan bir herif için teklif eder lan!"
Bu çok yüksek bir meblağdı ve bunun bir tuzak olabileceğinden şüpheleniyordum. Ya biri bizimle bir oyun oynuyordu ya da gerçekten dünyadan silinmesi gereken bir adam için bu değer biçilmişti. Alev'in birkaç dakika sonra dikkatimi çekmek için kolumu dürtmesiyle şüpheli bakışlarımı ekrana çevirdim. Ekranda yazan ismi görmemle kaşlarımın çatılması bir oldu.
AREN SAYER...
Bölümler şuanlık kısa, ileride daha da uzayacak. <3
İnstagram: saphire_lorelie
Kanlı Piyon IX
🩸♟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI PİYON
Fiksi Remajaİki taraflı oynanırdı satranç, aslında o da siyahtı benim gibi. Sadece üstünü örtüp gizlenmiş... İkimizde aynı renksek, bizim rakibimiz kimdi?