10

394 36 88
                                    

Yorumnoluryorumtepkilerinizicokmerakediyom
Sonlaradoğrusarkıyıdinleyerekokuyunbenceamatabisizekalmıs

"Şimdi-ğaah- bu kağıtları size da-aaah- dağıtacağım. Kendi -aaaa-rtı eksilerinizi görün." Nanami esneye esneye bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Cümlesinden hiçbir şey anlamayan takım ona baktı. (Ben bile esnedim amk)

"Biri tercüme edebilir mi?" Diye sordu Kindaichi fısıltıyla.

"Kağıt dağıtacakmış." Dedi İwaizumi. Nanami kağıtları dağıttı ve yerine geçti. İşini gece geç bitirmesi ona pahalıya patlamıştı. Kısık gözlerle sahayı izlerken Oikawa yanına geldi.

"İstediğin bir şey var mı?" Nanami ona döndü.

"Ondan bir şey istersem adım Kirara değil." Kendi sözü kulağında çınladı ama artık çok geçti.

"Bana bi kahve getirebilir misin?" Dedi ona bakmadan. Oikawa kafasını salladı ve ondan uzaklaştı. İwaizumi de takımın diğer üyeleri gibi Nanami'ye döndü. Nanami de onlara baktı.

"Ne bakıyosunuz?"

"Adın Kirara değil yani." İwaizumi'nin kendi sözlerini unutmaması onu germişti. Kendini savunması gerekiyordu ama daha da saçmalamıştı.

"Adım Nanami zaten. Kirara değil." İwaizumi ona göz devirirken Oikawa da elinde kahve ile geldi.

"Teşekkür ederim."

"Bir şey değil." Ardından o da sahadaki yerini buldu ve antrenmana tam anlamıyla başladılar.

"Shiratorizawa'yı geçeceksek tam donanımlı olmamız lazım. Bütün dikkatinizi oyuna verin."

Şu saatten sonra aşırı yoğun bir antrenman temposuna giren Aoba Johsai takımı çalışmalara hızla başlamışlardı.

"Kaptanımız Nanami olsun." Dedi Hanamaki kısık sesle.

"Haklı. Büyük kraliçe artık resmi olarak da olmalı." Dedi İwaizumi. Oikawa şınav çekerlerken onlara gülümsedi.

"Öyle zaten. Büyük kralın hakkından sadece Büyük Kraliçe gelir. Erkek sadece tahta oturur. Orayı yöneten kadındır." Dedi Oikawa. (Bu da muhtesem yüzyıl repliği gibi oldu aw)

"Sessiz olun, 3! 4! 5!" Nanami bağırarak onlara komut veriyordu. Her şeyi en temelden almıştı. Şınav çektirerek kolları daha da güçlü kılmaya çalışıyordu.

Timeskip- maç günü

Hızla spor salonuna geçen  Aoba Johsai takımı soyunma odasına girmişlerdi. Nanami de tribünlerde son taktikleri düşünüyordu. Bu maçı hiçbir okula vermek istemiyordu.

İlk maçları rahatlıkla alarak yarı finallere çıkmışlardı. Elemeler iki farklı sahada oynanıyordu bu yüzden şu ana kadar Shiratorizawa takımıyla karşılaşmamışlardı.

(Bu arada seride shiratorizawanın aldığı maç 1. Karasunonunki 2. Biliyorum ama bu sefer tam tersi olacak)

Her ne kadar zorlu bir rakip de olsa Karasuno'yu da devirerek finallere çıkmaya hak kazandılar. Final maçı ertesi gün oynanacağı için takımlar yavaş yavaş toparlanıyordu. Bununla birlikte Oikawa'nın içinde kötü bir his vardı. Mutlu değildi. Hem Shiratorizawa'ya tekrar yenilmekten korkuyor hem de bu maçı kazanamazlarsa Nanami'nin yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu. Nanami'nin maçtan hemen sonra takımı yeniden bırakacağı gerçeği de yüreğine oturuyordu.

Akşam eve gittiğinde uzun uzun gökyüzüne baktı. Önce lisedeki ilk yılını düşündü. Yıllardır en yakın arkadaşı olan İwaizumi'yi, Hanamaki ve Mattsukawa'yı... ardından Nanami'yi düşündü. Ortaokul yıllarında mükemmel bir pasördü. Tooru onun adını sıklıkla duyardı ama liseye geçene kadar tanışmak nasip olmamıştı. Daha sonrasında o günü düşündü.

Defiance  (Oikawa Tooru)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin