3

677 54 133
                                    

Uyarı: karakter dışı davranış

1 hafta sonra

Oikawa ve Nanami, bir cuma akşamı Oikawa'nın evinde sarılarak oturuyorlardı.

"Utanmıyor musun bu kadar güzel olmaya?" Nanami Oikawanın bu cümlesine şaşırmıştı. Gülerek karşılık verdi.

"Ne o? Kıskanıyor musun?"

"Asıl sen beni ve benim mükemmelliğimi kıskanıyorsun."

"Külleyen yalan. Esas sen kıskanıyorsun beni. Sabah yanıma test sorusu sormak için gelen çocuklara attığın bakışı gördüm."

"Hmh. Kıskanmadım bir kere. Ama benim olduğunu bilmeleri gerekiyor."

"Senin hayran kızlarının da senin benim olduğunu bilmeleri gerekiyor. Ona ne yapacağız? Bu benim sevgilim diye bağıramam ya herkesin ortasında."

"Bağırma o zaman. Göster. Eminim boynumda birkaç tane iz görürlerse anlarlar."

Nanami kaşlarını çatarak Oikawa'nın koluna vurdu.

"Sapık."

"Dediklerimde ciddiyim ama."

"Böyle ciddi olan birisini görmedim hiç."

"Yapmak istiyor musun yoksa istemiyor musun?" Nanami'den cevap gelmeyince Oikawa bakışlarını ondan çekti ama Nanami onu boynundan tutup dudaklarını dudaklarının üzerine kapattı. Oikawa onu kucağına oturturken dudaklarını çekti ve Oikawa cevabını aldı.

"İstiyorum."

Bu cevaba sırıtan Oikawa onu kalçalarından kavradı ve üst kattaki odaya taşıdı. Yatağa yatırdı ve dudaklarına doğru eğildi.

"İstediğini vereceğim sana güzellik."

(Tm yeter bu kadar aw smut yok sonu var başı var)

Nanami üzerinde Oikawa'nın tişörtü ile onun göğsüne uzanmıştı.

"Lanet olsun. Bacaklarım tutmuyor."

Oikawa ise ona gülerek karşılık verdi.

"Ne gülüyorsun ya!?"

"Adım ağzına çok yakıştı bebeğim." Dedi ve minik bir öpücük bıraktı Oikawa Nanami'nin dudaklarına.

"Sen... sen var ya... tam bir arsızsın."

"Öyleyim."

"Ve pisliksin de."

"Az önce adımı inlerken öyle demiyordun ama. Dilim iyi iş ya-"

Nanami birkaç kez daha Oikawa'ya vurdu. Oikawa onun ellerini tek eliyle tuttu ve dudaklarını nefessiz kalana kadar öptü.

"Bu sinirli haline o kadar aşığım ki Nanami..."

Saçlarını öperken konuştu.

"Bu saçlarını öylesine seviyorum ki."

Burnunun ucunu öptü.

"Bu fındık burnun öylesine şirin ki."

Yanaklarını öptü.

"Yanakların öylesine yumuşak ki."

Elini Nanami'nin kalbine koydu.

"Bu kalbin öylesine temiz ki. Sen aslında o kadar narinsin ki. O narinliğini sinirini çıkararak, kızarak, bağırarak kapatmaya çalışıyorsun ama içindeki o narin kızı seviyorum. Onu benden saklama güzelim." Dedi saçlarını okşarken. Nanami kafasını kaldırdı ve hafif dolu gözlerle ona baktı.

Defiance  (Oikawa Tooru)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin