Başlangıç

83 12 5
                                    

O günden sonra okula ayaklarım geri geri gitmesine rağmen başlamak zorundaydım.
Kalbimde ve aklımda onlar vardı tabiki.Sınıfa girince ilk gördüğüm şey tabiki Merve nin sırasıydı.Kimse oturmadı oraya bir daha...
Ben yerimi değiştirdim.Öyle ya senenin başında ettiğim büyük laflar geldi aklıma orda oturursam odaklanamazdım derste sonrada dalga konusu olurdum.
Daha önlere geçmeye karar verdim.Kağıt kalem çıkarıp karalıyordum dalmıştım ki bir sesle irkildim.
Ses Yiğit e aitti.

-Eylül...

Yavaşça kafamı kaldırdım.

-Efendim Yiğit...

Şiş olan göz altlarımı makyajla kapatmaya çalışmıştım.Ama yinede korkunç görünüyordum muhtemelen...

-Biraz vaktin varsa konuşalım mı?

-Olur..

Kalktım,çantamı aldım ve birlikte yürümeye başladık.

-Eylül öncelikle ben çok üzüldüm.Merve yi bende sevmiştim iyi bir kıza benziyordu başın sağolsun ama üzme kendini ben yanındayım...

Üzülmez olur muyum hiç ama sen yanımda mısın!! Bir saniye ya bana senin yanındayım dedi!!
Mutlu oldum bir yandanda...Belli etmemeye çalışarak;

-Teşekkürler Yiğit,yanımda olduğun için...

Dedim.

-Tamam ya somurtma ama bak.

Gözlerinin içine bakarak hafifçe gülümsedim.Oda benim gözlerimin içine bakıyordu.Zaman durdu sanmıştım.Sanırım ben a..

-Eylül bak ne diyeceğim..Bugün derse girmeyelim birlikte vakit geçirelim ne dersin??

Sesi heyecanlı çıkıyordu.Kırmak istemiyordum onu tamam tamam onunla vakit geçirmek istiyordum deli gibi bende...

-Yiğit bende isterim ama daha ilk günlerden..

-Yahu tamam işte ilk günlerr..

-Ben birde büyük konuştum biraz..

-Ben güveniyorum sana hadi ama sınıf üstüme üstüme geliyor bugün bak hem yenş hoca gelicek hiç çekilmez tanışma faslı falan.Hıı??

-Nereye gidiyoruz? :)

-Sen nereye istersen...

-Peki..Bunu siz istediniz beyzadeciğim...

-Ne ne?? Hahha beyzadeciğim mi?

-Ne var yani siz bir İstanbul beyefendisi değil misiniz? (!)

-Haklısınız güzel çehreli zevcem sizin beyzadenizim hemde!

Aman Allah ım bu çocuk neler diyor böyle...Kıpkırmızı olmuştum öyle utanmıştım ki...

Anlamış olacaktı ki;

-Tamam tamam utanma şaka yaptım.

Anlamlıca gülmekle yetindim.Arabaya doğru yürüyorduk.Arabanın önüne geldiğimizde kapıları açtım.O da hızlı davrandı ve kapımı tuttu.Çok hoşuma gidiyordu bu çocuk öylede yakışıklıydı ki...

Anlamadığım şey ilk gün bana gıcıklık yapıp şimdi neden böyle davrandığıydı.

Arabayı boğaza nazır bir mekana çektim.Karşılıklı oturduk.Siparişlerimizi verdik.Ben bir sade Türk kahvesi istedim o da aynısından istedi...

-Harika bir yer burası Eylül..

-Evet öyledir.Çok severim burayı Merveyle hep gelirdik...

Sessizlik olmuştu.Başımı denize çevirmiş öylece bakıyordum.O ise beni izliyordu.Sessizlik siparişlerin gelmesiyle bozuldu.

-Buyrun efendim!

-Teşekkürler.

-Eylük bak biliyorum çok acı birşey yaşadın biliyorum hiç bir söz teselli edemez seni ama ben seni üzgün görmek istemiyorum.Gerçekten...

Susuyordum.Diyecek birşeyimde yoktu zaten..Denize bakarken birden ona döndüm.

-Yiğit kusuruma bakma lütfen canını sıkmak istemiyorum.Ama konuşacak birşey bulamıyorum bunla alakalı sadece denizi izlesek olur mu bugün...

-Sen nasıl istersen..

Ben yine denize dalmış dalgaların arasında efkarlanmışken birden elimi tuttu...

Sensiz olmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin