"Ne demek istiyorsun?"
Hayley etrafına bakındı.
"Yani bunun resim olduğunu, senin erkek olduğunu ve benim bir kadın olduğumu hatırlıyorum ama ne kendime ne de sana dair hiçbir şeyi hatırlamıyorum."
Klaus onun ifadelerine şok içinde baktı ve şaka yapmadığını anladı.
"Ne?!"
"Seni piç! Adımı hatırlamıyorum dedim. Bana ne yaptın?"
Sonrasında kendini elinden geldiğince toparladı ve sakince konuşmaya çalıştı.
"Bak, sinirlendiğimde ne
dediğimi kontrol edemiyorum.""Peki senin dilin hâlâ kirli, yani umut var demektir."
Kısa süre sonra düşünceli bir şekilde ona baktı.
"En son hatırladığın şey ne?"
Hayley aklında bir şey aradı ama hiçbir şey hatırlayamadı. Zihni temiz bir sayfaydı. Artık paniklemeye başlamıştı.
"Hiçbir şey!"
Stüdyosunda volta atmaya başladı ve ormanda olan bir kadının resminin önünde duruncaya kadar dolaşmayı bırakmadı. Resmi incelemesinin hemen ardındansa odanın içinde volta atmayı sürdürdü.
"Neden hiçbir şey hatırlamıyorum? Bir şey yaptıysan söyler misin?"
"Hayır, hiçbir şey yapmadım. Kabul ediyorum ki, çocuğumu taşıyan kadına her şeyi yapabilirdim."
Şok içinde ona baktı.
"Çocuğunuzu kim taşıyor?"
Klaus gözlerini devirmeden edemedi ve doğrudan karnına bakmayı tercih etti. Hayley onun bakışlarını takip ettiğinde nefesinin kesildiğini hissetti.
"Şaka yapıyorsun!"
Klaus sıkıntıyla başını salladı.
"Keşke yapıyor olsaydım."
Öfke kızın bedenine hücum etti.
"Hamile değilim. Çocuğunu taşımanın ne demek olduğunu bile bilmiyorum."
Klaus onun son cümlesini duymamazlıktan geldi ve o da Hayley gibi öfkelendi.
"Şimdi sana hamilelik testinin nasıl yapıldığını göstermeyeceğim!"
"Sen aşağılıksın!"
Klaus sırıttı.
"Yani... hatırlıyorsun?"
Hayley sinirle ona baktı.
"Adın ne olursa olsun cehenneme git!"
Tam odadan çıkmak üzereyken onu kolundan tutup kendisine doğru çevirdi.
"Şaka yapmıyorsun?!"
Hayley artık gözyaşlarının eşiğindeydi. Başını hafifçe salladı ve kolunu ondan kurtarmaya çalıştı ama adam onu bırakmadı.
Hayley mücadele etti. Sonraysa onun bakışları ilk kez kendi bakışlarını yakaladığında vazgeçti.
"Önce kendi adını sonra da benimkini söyler misin?"
Klaus'un aklı neler olup bittiğini merak ediyordu ama gözlerindeki yalvarma onun için çok fazlaydı, bu yüzden elinden geldiğince kendisini ve onu nazikçe tanıttı.
"Ben Klaus Mikaelson'um ve sen Hayley Marshall'sın."
"Neden adımı dâhi hatırlamıyorum?"
"Bilmiyorum."
"Bebeğimiz olacaksa, bu birlikte olduğumuz anlamına mı geliyor?"
Klaus 'hayır' diyecekti ama sonra onunla Mystic Falls'ta yaşadığı tüm zamanları hatırladı ve aniden aklına intikam alma fikri geldi.
"Evet."
Hayley içini çekti.
"Biz neyiz? Ve bana sakın evli olduğumuzu söyleme(!)"
Klaus 'faydalı arkadaşlar' diyecekti fakat cümlesi onu daha da sinirlendirdi.
"Neden söylemeyeyim ki?"
"Çünkü hafızam olmasa bile senin gibi kaba bir adamla evlenmeyeceğimden oldukça eminim."
"Ah, ama yaptın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amnesia [Fanfiction]
FanfictionHayley Marshall, bütün hafızasını kaybetti. Bebeğini taşıdığı Klaus Mikaelson ise önce ne yapacağını bilemez, ancak daha sonra bebeğine hamile kalmadan önce Hayley'nin ona yaptıkları şeyler yüzünden intikamını almaya karar verir. Ondan intikamını na...