-5-

13 3 0
                                    

Azra Ü: Yine ne yapıyorsun. Odamda ne işin var.

Azraya bakıyordum....

------------------------------------------

Azra Ü: Tekrar soruyorum ne işin var odamda?
Azra S: Ş-şey öylesine bakmaya gelmiştim.
Azra Ü: Öylesine bakmaya geldin? Hm o zaman elindeki ne?
Azra S: E-elimdeki mi? Haaa elimdeki şey o şey ya.
Azra Ü: Senin şeylerinden bıktım, cevap ver artık.
Azra S: Mektuplarımız karışmış onu odana getirmiştim.

Elimden mektubu aldı içinde yazılanları görünce sinirlenmişti. Mektupta "Sevgilim, gelmedin kırdın beni. Umarım bu sefer gelirsin. Gelmezsen sonucun ne olacağını biliyorsun. **** Binası kat 3. Seni seviyorum.
- İlayda <3" yazıyordu.

Azra Ü: okumadın değil mi?
Azra S: okumadım diyorum işte

Odadan çıktım, odama gitmeye karar verdim. Odama varınca yatağıma uzandım. Aklıma sürekli mektup geliyordu. Neden bilmiyorum ama garip hissediyordum. Telefonum çalıyordu,açtım:

Eylül: Nerdesin mesajı görmedin mi, toplantı odasına gelsene.
Azra: Emniyette odamdayım, mesajı görmedim ve geliyorum.

Telefonu kapattım odadan çıktım. Toplantı odasına gittim.

Eylül: Herkes burada olduğuna göre artık başlayabilirim. İrem Hanım bugün yok ben açıklıyorum. *** Lisesinde 2. Ölüm oldu, şu ana kadar okulun kapanması gerekiyordu neden kapanmıyor bilmiyoruz. ilk ölümün ilayda tarafından yapıldığını biliyoruz ama maalesef ki yakalayamadık. Şimdi olay yerine incelemeye gidiyoruz hadi.
(...)
Okula varmışdık. Cesed okulun girişindeydi. Cesedi incelemeye yanına gittim. Bir çocuk dikkatimi çekti cesede çok garip bakıyordu. Yanına gittim

-Erdem karataş-
1 ay önce

Erdm: Ayşe boşver gel gidelim, uğraşmaya değmez.
Ayşe: Ya bırak kolumu
Ayşe'yi zor da olsa o sinir bozucu kızlardan ayırmıştım.
Ayşe: Neden ayırdın görmedin mi yaptıklarını? Sırf senin gibiler yüzünden onların götü kalkıyor.
Yaptıklarını görmüştüm daha önce bana yapılanları da biliyorum Ayşe'yle uğraşmalarını istemiyordum.
Erdm: Bana yapılanları biliyorsun senin de aynı duruma düşmeni istemiyorum
Ayşe: Merak etme artık benle de uğraşırlar zaten.
?: Hey şunlara bakın çok tatlı değiller mi? Ne güzel de uğraşmak istemediklerini açıklıyorlar. Çok sevimli.
Evet aldık belayı başımıza.
Ayşe: Ah ya az önce sevgili arkadaşına yaptıklarım görmedin sanırım ne kadar da üzücü.
Yağmur İnce, okulun popüler diye adlandırılan kısmın bir parçası içlerinde en çok ölmesini istediğim kişi. Bir keresinde okulda ki öğrencileri parti var diye evine çağırmıştı. orda insanların hoş olmayan fotoğrafların çekip partinin sonunda herkese göstermişti. Keşke aynısı ona da yapılsaydı.
Daha bu yaptıklarının en masumu denilebilir. Bir kız onuna laf çarpıttı diye kızın elindeki tırnakları sökmüştü. Evet şaka yapmıyorum sökmüştü. Bu tip öğrenciler ne oluyorda okuldan atılmıyorlar gerçekten merak ediyorum.

Ertesi gün
Ayşe: Hey dedikoduları duydun mu?
Erdem: Hayır
Ayşe: Yağmur İnce'nin ölceği söyleniyor.
Erdem: Gerçekten mi?
Ayşw: sanırım evine mektup falan gelmiş diyolar kızın bakışlarından belli korktuğu. kıza yazık oldu falan diyip üzülmek istiyorum da yaptıkları aklıma geliyor üzülemiyorum.
Erdem: Aynen.

Yağmur İnce'nin öldürüldüğü gün
Cesede bakıyordum. Gözlerimin önünde vurulmuştu. Bu anı gören tek kişi olabilirim belki de öyleyim. Etrafımızda silah taşıyan biri yoktu olamazdı. Bu demektir ki dışarda biri vurdu. Okul ormanla çevrili sayılırdı bu da olağan bir şeydi. Kız kanlar içinde yatıyordu koluna girdiği arkadaşı sadece bakıyordu şoka girmişti. Bir süre sonra polisler geldi. İçlerinde ki biri çok tanıdıktı. Sanırım geçenlerde çarptığım kişiydi. İsmimi biliyor beni hatırlıyordu burdan çaktırmadan uzaklaşıp Ayşe'yi bulmaya gittim ve her şeyi anlattım.

Yūzai (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin