Cepteki Boşluğum

46 0 0
                                    

BOŞLUK
Öyle bir his ki tarifini birazda olsun yapmak istiyorum.
Böyle hiç yemediğin ama görüntüsünün ve kokusunun müthiş olduğuna inandığın ve lezzetini az çok tanıdık geleceğini düşündüğün yemeğin bir lokmadan sonra alakasız, anlamsız bir tadının olduğunu fark edip her zaman yediğin bir yemeği sipariş edersin ya...

Böyle günlerce hatta aylarca düşünüp yapamadığın saç rengi değişimini bir saniye olsun düşünmeden -çünkü düşünürsen eğer yapamazsın ya, - yaparsın.

Karşıdan karşıya geçerken arabaların zamansız geçmesi sırasında "geçsem mi geçmesem mi" diye düşünürsün gelen son arabanın uzaklığını ayarlayıp bir adım atıp geri dönersin ve araba daha da yavaş gelir ve dersin ya "geçsem geçerdim" ...

Böyle asosyale yakın ama sadece insan sevmeyen bir insansındır ve değişiklik yapayım deyip bütün sevdiğin arkadaşları evinde toplarsın ve gülüp eğlenirken bir anda yalnızlığın seni o an ki ortamdan çok daha mutlu ve daha uzun huzurlu hissettireceğini anlarsın ve soldan gelen saçma bir espriyle samimiyetsiz bir gülüş atmak zorunda kalırsın...

"Dünya yansın ben saçımı tararım" edasıyla yaşayıp bu cümleyi her kurduğunda dünyanın gerçekten yandığını ve o an saçını taradığını düşünürken ki telaşın var ya...

Hiç dinlemediğin sanatçının şarkılarına bağımlı olmak gibi

Eve giden yolu uzatmak gibi

Rüyada düşmek gibi

Boşluk öyle bir his ki denizde boğulurken yılan aramak gibi.

Tabi yer yer çoğumuz bu boşluk hissine kapılabiliriz. Her sağlıklı insanın kapılabileceği gibi. Yalnız önemli olan şey bu boşluk hallerinde radikal kararlar almamak ve bu hissin bokunu çıkartmamaktır.

Boşluk hissi insana pek bir şey düşündürmez. Özellikle yarım bıraktığın ya da yapman gereken işler tam bir şive komedisine dönüşür. Çünkü zorlama, boşluk hissinden nefret eder. Ve düşünmek zorunda kalınan her iş tam bir eziyettir. Eğer boşluk hissi bir meslek olsaydı kesinlikle bankacı olurdu bile diyebiliriz.

Bu bir takım olaylardan, yüksek yaşanan duygulardan, çok sık değişen dengesiz hislerden ya da durup dururken gelen boşluk hallerinden nasıl kurtulabiliriz?

Bana kalırsa enerjinin son damlasına kadar boşluk halinde kalmak birkaç yıl gençleştirebilir  bile çünkü başta düşünmeyi reddediyoruz ama bana kalmadığından siz bu histe kaldığınız pozisyona göre hareket ederseniz sonrasını toparlamak daha kolay olur.

Mesela küçük bir çocuğu olan anneyseniz boşluk hissini uzun uzun tutamazsınız. Çünkü annesiniz. Ve size şu an muhtaç olan bir çocuğunuz var. Evet ne yazık ki kalıplara göre yaşıyoruz ve ne kadar tabularımız yok desekte bir yerden sonra bizde mecburi empati yapıp olaylara bakmak durumunda kalıyoruz.
Yani bir annenin 'aman ben boşluktayım yavrum git yemeğini ye' deme şansı yok. Evet bu his bütün beyninize ve bedeninize hakim olmuşken bir iki olumlamayla bu modlardan çıkabilirsiniz ama bırakın da kırk yılın başında gelen bu anlamsız hissi yayıla yayıla yaşayalım derken konu yine saptı.
Barış o kadar haklı ki....

Anlattıklarım depresyon hali gibi gözüktü bir an. Ya da bana öyle geldi bilmiyorum ama boşluk hissinin hantal ama enerjik bir halide var. Hantalın kokain çekmiş hali gibi düşünün.

Bu hallerden çıkmakta bu hallere girmekte sizde bitiyor esasında. Kendi beynine hakim, duygularını gerçek anlamda yönlendirebilen, kendini ve duygularını tanıyabilen herkes bu boşluk halini çok başarılı geçirebilir.

Uzun ilişkilerden sonra -dört ayın üstündeki her ilişki uzundur bence ( bence değil uzun ) - hemen hemen herkes bu boşluğa düşer.
Keşke düşülmese keşke bi sorulsa düşmek ister misin? zamanı geldi mi? İşin var mı yok mu? Hiç.
Hayır gerçekten fikrimiz alınmadan bir ton şey hissediyoruz. Aşırı ağlayasımız geliyor ağlıyoruz neden ağladığımızı asla bilmiyoruz. Aşırı gülesimiz geliyor çatlayana kadar gülüyoruz. Yatasımız geliyor mesela kalkmak bilmiyoruz.
Böyle garip saçma iğrenç gözüküyor ama aslında kendimizle de kalıyoruz. Aslında sevimli verimli pıtır pıtır bi his.
Uzun ilişkilerden sonra dedik...
Yani ilişkimizde kapanan boşluklarımız ilişkimiz bittiğin de tekrar açılıyor. Hem de daha da gümbür gümbür.
İlişkinin bitişiyle önce güven - güvenlik hissi boşalıyor. Ardından alışkanlık-bağımlılık (evet aynı şey değil ama dur şimdi) hissi boşalıyor.
Daha sonra sevgi-ilgi hissi.
Sevgiyi verme ve sevgiyi almadan bahsediyorum. İlgide aynı şekilde.
Sonra düzenli ve verimli seksin verdiği sadakatla bağlantılı olan his tamamen boşalıyor.
Derken boşalacak daha hangi his kaldı ki?
Tabi bu sıralama kişiye göre ve yaşanılan ilişkiye göre değişebilir, ben bendekileri anlatıyorum...
E tabi bu boşalan hislerin yerini dolduracak birini ilişki esnasında denk gelişle bulursak -yani kısmi ve günahsız aldatma- şanlıyız. Demek ki sağlam olduğunu düşündüğümüz bir takım duygularımız çoktan boşalmış hatta yeri dolmuş olacak bile. Her neyse,

İşin özü şu dostlarım,
Bilmem kaç tane cepte bebişin olacak.
Biri romantizmle mi geliyor yapıştır sevgini.
Biriyle muhabbetin önünü mü alamıyorsun rakıya düş.
Başka biri çok mu ilgi gösteriyor bırak ilgilensin.
Diğerinin teni, sevişi, cinselliği senin istediğin gibi mi yat gitsin.
Öbürüyle çok mu eğleniyorsun? Çok mu gülüyorsun? Çocuklaş.
Yani çok basit.
Bir sürü insan ve hepsi alanında iyi.
Bizde isterdik tabi hepsi toplansın birinde ama yok.
Yok
Madem tek bir kişi dolduramıyor bu boşlukları sizde parçalanın anasını satayım.

Neyse neyse.
Dipnota giricem birazdan.
Son birkaç şey daha söyleyeyim kapatıcam.
Hanımlar boşluktaysanız lütfen arkada bıraktığınız meseleleri düşünüp kendinize ya da kişilere kurulmayın.
Beyler siz de prezervatif kullanın.

Dipnot: Bu his yokladıysa sizi karar alırken uzun uzunca düşünmek yerine bir defa ve son defa düşünüp kapatın konuyu. Ben boşluktan çıkmak için evime dönmeyi beklerken sizler boşluğun dibindeki güneşe Fener tutmaya çalışın. Hadi öpüşmek üzere.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BU KİTAP ÇOK AÇIK SEÇİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin