Egosuz Empati

46 1 0
                                    

Biraz Ego Göz Çıkartmaz
Siz sadece nerede, nasıl ve kime ego kasacağınızı iyi bilin.
Pireyi deve yaparken sağlam atıp tutmak gerekir. Karşınızdaki kişi buna ikna olmalı-siz herhangi bir çaba harcamadan- ilk çıkıştan kaçmalıdır.
Ve mutlaka küfürsüz olsun.
Bana sorarsanız küfür, ifadeyi güçlendiren; Cem Yılmaz'la Ozan Güven gibi duran müthiş, ayrılmaz ikilidir amma ve lakin...
Ego savaşları sırasında ki savaşlar genelde şişede durduğu gibi durmaz, sakin olunmalı. Emin ve 'acaba değer mi?' sorusuyla birlikte gelmeli.
Neyse, eşşek kadar olmuşsunuz. Eğriyi doğruyu ayırt edersiniz de ben bunu anlatmayacaktım.
Benim asıl değinmek istediğim konu kadın-erkek ilişkilerindeki ego kontrolü.
Her insanda olan ancak bazı insanların dengede tuttuğu 'ben' merkezli durum hali ego, ikili ilişkilerde kontrol edilmediği taktirde ciddi psikolojik sorunlar ve ilişkiyi soluksuz yokuşa süren ve geri dönülmez bir durum haline getiren, kişinin kişiye açtığı psikolojik bir savaştır.
Kişi, alt bilinç ve üst bilinç halini dengeleyemediğinde ağızdan fütursuzca çıkan cümleler baş göstermeye başlar.

EMPATİ VE SÜPER EGO
Ne kadar da birbirine zıt kavramlar değil mi? İlişkiyi ayakta tutan saygı, sevgi, aşk, tutku gibi kavramlardan ziyade bence olmazsa olmaz ama genelin çalıştırmadığı kas gibi olan empati, bir yetenekten ziyade kişi karakterine misyon ve vizyon yükleyen ve her ne olursa olsun olayın sonunda "ben yapacağımı yaptım" gönül rahatlığıyla olaydan zararsız çekilen duygu ve düşünce hali gibi gibi.

Aldatılmayı bile empati yapabilen kişinin herhangi bir olayda empati yapamaması imkansıza yakındır arkadaşlar.
Can alıcı soru şu; "Ben olsaydım..."
Tabi, öfke kontrolü yapılmış süper ego durumunu dengelemiş halde "onun yerinde ben olsaydım, ben ne yapardım?" sorusunu kendinize sorduğunuzda bakın sakin ve kendinize kaldığınız zaman da...
Muhtemelen çoğunuzun cevabı "onun yaptığı götlüğü ben yapmazdım" olacaktır.
Zaten bizler başkalarını sorgusuz suçlamaktan, hatta sorgulayıp yine de suçlamaktan hatta ve hatta sorguladığımız halde suçlunun bilinç altında 'biz' olduğumuzu bilip yine de suçlamaktan gayet memnunuz. Neden olmayalım ki?
Zaten ilişkiyi bitirmek ve bir şekilde hayatımıza kısa yoldan devam etmek istiyoruz. Değil.
Asıl sorunun kendimiz olduğunu veya kendimizin de bir yerde suçlu olduğunu kabul etmek, daha hızlı yol almamızı ve kaldığımız yerden müthiş bir özveriyle devam etmemizi kolaylaştıracaktır.
Ve ilişki süresince yaşanan o müthiş zamanları daha da hızlı kitap arasına koymanızı sağlayacaktır.

Bir psikolog değilim veya bir ilişki uzmanı. Sadece gözlem yaparak ve empati kurarak, tamam belki de biraz deneyimleyerek bu çıkarımları gönül rahatlığıyla yapabiliyorum. Ve inanın siz de yaparsınız. Empati yapmayı sadece ilişkiler de değil hayatınızın her alanında ve her anında yapıp, monotonlaşmış hayatınıza akıllı bir eğlence olarakta yapabilirsiniz.
Dipnot:Vallahi ağzımdan ne küfür çıkıyor ne de espriye vurduğum gerçeklik. Dümdüz gidiyorum. Sağlıklı bir ilişki içinse bu yaptığım ki sağlıklı bir ilişki zaten yolundadır, adam gelip bunları okuyup "aa bak çok doğru" demeyecektir... belki de ben yolumdayımdır, kim bilir :)
E ben kaçıyorum, sizler de ben gelene kadar empati yapın; egonuzun altına yastık koymadan, çayını karıştırmadan. Görüşürüz...

BU KİTAP ÇOK AÇIK SEÇİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin