bölüm 8

350 45 5
                                    

selamm biraz da chan'ın düşünceleri ✍🏼

***

Chan'ın dersi erken bitmiş, kampüsün bahçesinde oturuyordu. Arkadaşlarının dersinin bitmesine yarım saat kalmıştı. Eve gitmek yerine onları beklemeye karar vermişti. Kesinlikle Minho tehdit etmemişti bunun için...

Etrafı incelerken ilerde Jisung ve arkadaşlarını gördü. Büyük ihtimal dersleri yeni bitmişti. Gözleri bir bedeni bulabilmek için bakındı ama yoktu aradığı kişi.

Chan, Hyunjin'i merak ediyordu.

Evde toplanmalarının üzerinden 4 gün geçmişti. Hyunjin 4 gündür ortalarda görünmüyordu. Ya da derslerine girip eve gidiyordu, Chan göremiyordu.

O gün, Chan'ın evine geldiklerinde, Chan'ın amacı Hyunjin'i sıkıştırmak değildi aslında. Sadece Hyunjin'in sanki Chan bir şey yapmış gibi sürekli kaçması sinirini bozmaya başlamıştı. Chan aralarındaki çekimin farkındaydı.

İç çekti. Burada tek başına oturmak ve düşünceleri canını sıkmaya başladığı için Jisung ve arkadaşlarının olduğu tarafa doğru ilerledi. Onu gören Jisung gülümseyerek el salladı.

"Hoş geldin hyung!"

"Ne yapıyorsunuz bakalım?" Chan konuşurken Seungmin'in yanına oturup hepsine tek tek baktı.

"Dersimiz bitti. Biraz oturup öyle gideriz diye düşünmüştük." dedi Felix. Chan kafasını sallayıp anladığını gösterdi.

"Sen Minho hyungları mı bekliyorsun?" diye sordu Jisung.

"Evet, o sevgilin olacak kişi beklemezsem-" Birden durup az daha söyleyeceği şey üzerine gözlerini büyüttü. Bunu onlara söylerse kendisi için hiç hoş olmazdı. Elini ensesine atıp saçlarını karıştırdı. Jisung gülerek ona baktı. "Tehdit etti değil mi?" Sevgilisinin nasıl biri olduğunu biliyordu tabii. Bir an önce dersi bitse de öpsem diye düşünmeye başladı. Chan ise Jisung'un düşüncelerinden habersiz kafasını salladı. "İki ayda Minho'yu çözmüşsün." dedi.

Onlar konuşurken Seungmin, Hyunjin'den haber var mı diye telefona bakıyordu. Arkadaşı son 4 gündür sadece derslere girmek için okula geliyordu. Dersi bitince de eve ya da bir kafeye gidiyordu. Arkadaşlarıyla o günden beri hiç oturup konuşmamışlardı. Seungmin bir sorun olduğunun farkındaydı ama Hyunjin de anlatmamakta ısrarcıydı. Seungmin telefonuna gelen mesajla arkadaşlarına döndü.

"Hyunjin yine dersten sonra gitmiş." Chan duyduğu isimle konuşmalarına dikkat kesildi. Demek ki o yüzden hiç görememişti. Ama neden arkadaşlarıyla bile görüşmüyordu?

"Tahmin etmiştim." dedi Jisung. Ardından devam etti. "Hiçbir şey anlatmadı mı hala?"

"Yok, anlatmadı ama ne olduğunu az çok tahmin edebiliyorum." Seungmin'in dediği üzerine Felix ve Jisung merakla ona baktı. Aynı zamanda Chan da merakla Seungmin'in cevabını bekliyordu. Onun da vardı bir tahmini.

"Ya, biliyorsunuz işte. Belli ki yine Junghoo ile bir problem yaşamışlar."

"İyi de daha yeni barıştılar." dedi Felix.

"Tamam ama bize daha henüz hiçbir şey anlatmadı. 4 gün önce konuşmaya gitti evet ama detayları bilmiyoruz. Hyunjin'i tanıyorsunuz." Seungmin'i onaylayan mırıltılar çıkardı iki arkadaşı da. Chan ise anlamaya çalışıyordu. Daha yeni mi barışmışlardı?

Chan düşüncelere dalmışken Minho ve Changbin yanlarına gelmişti. Minho, Jisung'un arkasından kollarına ona dolayıp yanağına bir öpücük kondurmuştu. Jisung bu ani temasla irkilse de sevgilisi olduğunu görünce kolunu arkasındaki bedene dolamıştı. Jisung da kısa bir öpücük kondurup önüne döndü. Az önceki merak uyandıran konuşmayı unutmuştu bile.

dalliance, hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin