bölüm 12

310 45 7
                                    

umarım iyisinizdir 🤍

***

Yeni yıla beraber giren ikili piknik masasında bu sefer yan yana oturmuş gökyüzünü izliyordu. Chan kolunu Hyunjin'in omzuna atmış kendine çekmişti, Hyunjin ise başını omzuna yaslamış bir şekilde duruyordu. Huzurluydu ikisi de.

Chan başını çevirip yanındaki çocuğun şakağına bir öpücük kondurup orada soluklandı biraz. "Hyunjin." diye seslendi. "Artık içeri geçmemiz gerekiyor."

Hyunjin başını oynatarak daha da yanaştı gamzeli olana, mayışmıştı. Chan bu duruma gülüp hafifçe kolunu okşadı ve kendisine çekti. "Hadi, gitmemiz lazım." Gitmemiz lazım diyordu ama hareketleri dedikleriyle uyuşmuyordu.

En son gerçekten gitmeleri gerektiğini fark eden Hyunjin, Chan'ın kolları arasından çıkıp ona baktı. "Ne yapacağız?"

"Neyi ne yapacağız?"

"Bizimkilere söyleyecek miyiz?" Chan elini Hyunjin'in yanağına koyup hafifçe okşadı. "Sen bilirsin. Söylemeyelim bir süre dersen sana uyarım." Hyunjin bu cevapla hafifçe gülümsedi.

"Aramızdakileri netleştirmeden söylememeyi tercih ederim. Daha henüz biz konuşamadık." Chan kafasıyla onayladı. "Haklısın, önce bizim konuşmamız lazım." Ardından da ekledi. "Her şeyi..."

Mavi saçlı çocuk kafasını sallayıp "Gidelim mi o zaman?" dedi. Chan dudaklarına küçük bir öpücük kondurup ayağa kalktı, sonra yanındaki çocuğa elini uzatıp kalkmasına yardım etti.

İkili sessizce evin içine doğru ilerledi. İçerdeki ortam bıraktıkları gibiydi, hiçbir farklılık yoktu. İkili, arkadaşlarının olduğu masaya doğru ilerledi. Chan onlara içecek bir şey almak için giderken Hyunjin masaya oturdu.

Changbin ve Felix bıraktıkları gibiydi, Minho ve Jisung ortalıkta görünmüyordu. Seungmin ise gözlerini kısmış Hyunjin'e bakıyordu. Bir şeylerden şüphelenmişti. Hyunjin gerginlikle yutkundu. Seungmin daha konuşamadan Chan masaya gelip aldığı içeceği Hyunjin'in önüne koydu. Hyunjin sessiz bir teşekkür mırıldanıp önüne döndü. Seungmin ise sonra konuşacaklarını belirten bakışlarından atıyordu ona...

Kısa bir süre sonra Minho ve Jisung da gelmiş, ekip tamamlanmıştı. Masalarında konudan konuya atlayarak muhabbet ediliyordu. Hyunjin dikkatini masada konuşulan konuya vermeye çalışıyordu ama yanında duran bedenin varlığı buna engel oluyordu.

Chan ise sadece yanındaki mavi saçlı çocuğu izliyordu..

Seungmin ise karşısında oturan ikiliyi izleyerek olaya anlam vermeye çalışıyordu..

***

Parti bitmiş, herkes evlerine dağılmak üzere ayrılmıştı. Hyunjin, Chan'ın bırakma teklifini kabul etmiş arabada kendi evine doğru ilerliyorlardı. Chan'ın konuşmasıyla arabadaki sessizlik bozulmuştu."Finallerin ne zaman başlıyor ve bitiyor?"

"3 gün sonra başlıyor." Biraz düşündükten sonra devam etti. "Bir hafta sürüyordu galiba."

"Finallerden sonra mı konuşmak istersin yoksa önce mi?" Chan'ın sürekli onun fikrini sorması kalbine iyi gelmiyordu. Alışık değildi..

"Sen hangisini tercih edersin?" Chan biraz düşünüp cevap verdi.

"Bana kalırsa finaller başlamadan konuşmak daha iyi gibi. Ama eğer beni kötü etkiler dersen finallerden sonra da konuşabiliriz."

Hyunjin başını sallayarak onayladı. Chan sağa dönerek Hyunjin'in oturduğu sokağa girdi. Evinin önüne geldiklerinde Hyunjin kemerini çözüp Chan'a baktı.

dalliance, hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin