JOUVEEN
uzun bir süredir,
beni izliyorsun.
işime konsantre olamadığımdan sana yazışım.
ne düşünüyorsun berceste taehyung?
THREUM
neden sürekli sana yazdığımı,
neden her zaman konuşmayı başlatan ilk kişi olduğumu.
JOUVEEN
bana ilk defa yazdığında fazla açık ve garip olduğumu söylemiştin.
ama senin de benden pek bir farkın yok.
THREUM
kabullendiğimi, tanrı'nın bildiğini neden saklayayım?
JOUVEEN
bana karşı bu kadar saydam olmak istemediğin için diye düşünüyordum bir zamanlar.
THREUM
doğru düşünüyormuşsun.
ama değişen bir şey yok.
sana karşı hala opağım.
JOUVEEN
saydamlaşıyorsun.
görüldü.
THREUM
seni çözmek sahiden zor.
JOUVEEN
niçin?
THREUM
öyle.
öyle bir anda aklıma düştü.
ve dedim.
JOUVEEN
bir anda olmadığı o kadar bariz ki.
"çözmek" diyorsun çünkü.
bir varlığı çözmek, bunun için çabalamak ne zamandır bir an kadar kısa bir vakte sahip?
THREUM
kurcalama beni jeongguk.
JOUVEEN
nasıl istersen.
görüldü.
THREUM
bel zincirin.
daha önce görmemiştim.
JOUVEEN
hep takıyorum.
görüldü.
THREUM
öyle mi?
JOUVEEN
öyle.
hiçbir zaman gözüne çarpmadığımı biliyorum.|
THREUM
dikkat etmemiştim.
görüldü.
JOUVEEN
bana diyorsun ya, her an başı eğik gezen, irislerini yerden kaldırmayı bilmeyen birisin diye.|
belki de taehyung,
belki de yalnızca öyle davranıyorumdur.|
kimsenin esas olanı görmediğini bildiğim için.|
―――――――
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2b jeon's jewel
Fanfictiono gün dediklerini hatırlamadığını söylüyorsun ama uçmamıştın, ayıktın berceste taehyung. bana seni ezmemi söyledin. dokusu olağanüstü bir kağıt olmayı ve benim de kullandığım kalemlerden biri olup senin üzerinden insafsızca geçmemi istedin. başımı d...
