THREUM
dün defilede taktığım kolye
senin bana yaptığın
benim ölçülerimle yaptığın
gerçek mücevher olmasından çok
senin işlemiş olman
beni kavurdudefileyi izledin mi bilmiyorum
kolye ön planda olsun diye
seni yanımda taşıdığım
ve hiçbir zaman ayırmadığım gün yüzüne çıksın diye
o kırmızı ceketi dahi çıkarttım üstümden
kırmızı ceketlerin anlamı benim için yoğunken hem deherkes beni izledi jeongguk
herkes beni alıcı bakışlarla
arzu dolu gözlerle izledi ama
bir tanesi bile sen etmedikime bakarsam bakayım
bende gençliğini görmediğini söyler gibi baktığını anlıyorum
ancak senöyle değilsin
sen bana baktığında
gençliğini görüyorsun
duruluğumu, tazeliğimi görüyorsunkimse sen değil
sen kimsenin bir ucu değilsin
kimsenin kimsesisinorada olmanı
beni izlemeni
bana orada dahi şiir yazmanı isterdimsen sorgulamadan söyleyeyim
geç kaldım ama evet
alkollüyümama alkolden çok orada olsaydın bana yapacakların beni uyuşturuyor
bence kolyeyi okşardın
bana ne kadar yakıştığını ve
başka birinin kolyesi olsaydı kolyenin beni kaldıramadığını bile söylerdin ama
senin parmaklarının donattığı bu mücevheri de ancak ben kaldıramazdım
kaldıramadım belki de
bilmiyorumgöğsümü öptün sanki
o kolyeyi özenle kutusundan çıkarıp stilistime verdiğimde nazikçe taktı onu banaönce dudakların değdi
sürtündü
ve sonra göğüs oluğumu yaladı geçtiürperdim
tüylerim doğruldu, dimdik oturdu tenimde
çok iyiydi jeonsen üzerimdesin diye senin olgunluğuna karışıp asil olmaya çalıştım
hayır çalışmadım
çünkü bilirsin ben asaletten yapılmayımseni sordular
fransız kadınlar senin elinden çıkma takıları takarken erotik sesleriyle senin neden gelmediğini sordularne dedim biliyor musun
onun bir randevusu vardı
vardı evet
göğsümle buluştun
bu bir randevubana yarın istediğin kadar kızabilirsin
ne istiyorsan yapabilirsinben sadece
ben sadece aşamıyorum
seninle en sonki konuşmadan bu yana 51 gün geçti51 günde hiç bu kadar kendimi avizeden sallandırmayı düşündürmemiştim
ne zamandır içmiyorum
belki de o yüzden vurdu beni bu kadar
belki de o yüzden bu kadar rahat ve özgürüm
istediğim gibi yazıyorum
sana yazmıyormuş da
düşüncelerimi günlüğüme döküyormuşum gibio gece tek başıma karanlıkta dans ettim
binlerce insan olmasına rağmen
hepsi benim için yanıp tutuşurken
aynı kadraja girmek için, altın saçlarımın kokusunu biraz olsun duyumsamak için amansızca çırpınırken
karanlıkta yalnız dans ettimben iki kişilik bir hayat istiyorum
oraya varmayı bekliyorum*
seni bekliyorum
böylece karanlıkta dans etmek de artık o kadar korkunç gelmezeve gitmek istemiyorum
çünkü orada değilsin
hiçbir yerde değilsin
tamamlanmamız için bir sebep bile vermiyorsun banaseni öyle özlüyorum ki
özlemimden göğsüm yanıyor
bugün göğsümdeyken hissettin mi hiç?avizeye çıkmalı mıyım
çok görkemli
kolyemle bütünleşiyorsenin sanat eserin bendim bugün
hatırlıyor musun
sen ölçülerimi aldığında ne kadar uçurucu bir şey olduğunu söylemiştim
dokunmak daha uçurucuymuş
ikimiz de tasarımcı olduğumuz için doğru değil demiştim ama ben
kameraları üzerime doğrultup bana nasılsın diye sorduklarında
jeon'un sanatı üzerimde, fazla iyiyim dedimbenimle gurur duyardın bunları okusaydın
benim seninle duyduğum gibi
bir dahaki defilede
lütfen benimle karanlıkta dans et
arkada joji çalsın
ve sen omuzlarındaki elimi öp
beni döndür
ve bana tutunbir yarınmışçasına
bir anlığına değilçünkü ben yalnız bir anlığına takmadım o kolyeyi
yarınları da düşündüm
sırf
jeon'un mücevheri olmak
böyle bir şeymiş demek ki
diyebilmek içingörüldü.
_______________
joji, slow dancing in the dark.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2b jeon's jewel
Fanfictiono gün dediklerini hatırlamadığını söylüyorsun ama uçmamıştın, ayıktın berceste taehyung. bana seni ezmemi söyledin. dokusu olağanüstü bir kağıt olmayı ve benim de kullandığım kalemlerden biri olup senin üzerinden insafsızca geçmemi istedin. başımı d...