"Onu parçalara ayıracağım. Sonra da çöpe atıcam. "
"Kank tamam sakin ol . Sinirli olduğu için bağırmıştır . "
"Beni odasından kovdu. Sadece ona yardım etmek istiyordum. Biraz da kendime ."
"Söylemek istemiyordur belki "
" Neden ? Neden söylemiyor ?"
Eve geldiğim anda Dilara nın beni aradığını görmüştüm. Sinirli sesimi anlayıp gelmişti. Ve ben Mert ' e olan sinirimi ondan çıkartıyordum . Onun suçuymuş gibi .
"Sakin ol . Hem onu neden bu kadar ciddiye alıyorsun. Sadece okuldan ve sokaktan tanıdığın bir çocuk. Onun özelliği ne ? Neden ona bu kadar önem veriyorsun ve neden onun hakkında bu kadar hassassın ? Söyler misin bana ? "
"Neden mi ? Çünkü onu seviyorum. Anladın mı ? Çünkü ona aşığım "
Ne ! Ben ! Ona ! Nasıl ! Ya ! Kendime bile itiraf edemediğim bir şeyi nasıl bu kadar sesli ve bu kadar normal bir şekilde söyledim.
Yaptığım bu aptallık karşısında ne diyeceğimi bilmiyordum ve birden gözlerim dolmaya başladı . Yere çöktüm ve ellerimi dizime koydum ve daha sesli ve daha can yakıcı bir şekilde ağlamaya başladım.
"Bi saniye nasıl yani ? Sen ? Mert ? Nasıl ? Ufff Şevval neden daha önce söylemedin? "
"Çünkü o zaman kendime bile söyleyememiştim. Uffff "
Dilara şaşkın gözlerle bana bakarken olayın şokunu atlatıp o dq yanıma çöktü. Kendimi çok kötü hissediyordum . Nasıl Mert e aşık olmuştum. Ufff bu çok kötü.
****************************
"Hey Şevval bi bakar mısın yarım saattir sana sesleniyorum "
"Ne var " dedim sert ve umursamaz bir şekilde. Yarım saattir arkamdan sesleniyordu . Evet seslenen Mertti ve bana hiç bir şey olmamış gibi dostça sesleniyordu . Dostça ...
"Birşey mi oldu bana neden böyle davranıyorsun ? "
" Ne var ?" Bu sefer sesim daha yüksek çıkmıştı. Ama aramızdaki mesafe - balkon ve yol arası - bunu pek bellli etmiyordu .
"Şey sadece geçen 2 - 3 gündür okula gitmediğim için konulardan geri kalacağım da notlarını verebilir misin ? "
"Farkındaysan o " 2 - 3 " gün boyunca ben de senin yanındaydım . O yüzden benim de konulardan haberim yok ."
"Afadersin unutmuşum ."
"Hıh "
"Ha bide bana bugün işlenecek olan dersleri anlatmak için bize gelir misin ? Notlarım benim için gerçekten önemli ve se... neyse . Gelicek misin ?"
"Belki "
"Hmm tamam ben seni tutmayayım . Sen geç kalma "
O son cümlesini söyler söylemez hemen arkamı döndüm ve yürümeye devam ettim. Bana onların evine gitmem için dersleri bahane edip beni evine davet etmişti. Ya da gerçekten de dersleri icin di . Ufff
"Söylen sen anca zaten . "
" Hı ne "
"Hadi hadi şimdi anlat hadi . Dün Me.. "
Dilara nın ne diyeceğini bildiğim için hemen sözünü kestim ve " Dilara lütfen " dedim . Artık sunmayı tercih etmiş olacak ki başını salladı ve yola koyulduk . Sonra bir anda okulu 2 - 3 gündür ektiğim aklıma geldi ve hemen " Son 3 günün notları varmı sende " dedim . Hem Mert i hem de kendimi düşünerek söylemiştim bunu .
" Evet var . Okula gelmezsen eğer böyle arkadaşına muhtaç olursun ."
''Sen de olmasa..."
"Tabiki biliyorum canım ne demek ."
İkimizde o daha deminki gergin ortamdan kurulmuştuk ve gülüyorduk . Gerçekten Dilara olmasa ben tam anlamıyla yanlız olacaktım. Eğer o olmasaydı belki de Mert ' i sevdiğimi anlamayacaktım bile . O iyiki var ...
***************************
"Evet gençler bunları not almanızı istiyorum. Önemli oldukları için sınavda karşınıza çıkacak . "
Ders ingilizceydi . Betül Öğretmen . Dersten kopmuş gibiydim . Yok hayır gibi değil . Resmen dersten koymuştum. Aklımda sadece Mert vardı. Onu düşünürken bir yandan da şarkı mırıldanıyordum . (Sınıf gürültülü olduğu için duyulmuyordu ) Bir anda herkes susmuştu ve ben bunun farkına bile varamadan hala mırıldanıyordum.
" Şevval "
Betül Öğretmen in yumuşak sesi beni kendime getirmişti ve ani hareketle şarkı mırıldanmayı bırakıp ona baktım.
"Efendim öğretmenim. "
" Acaba mırıldandığın şarkının adını tahtaya yazıp ingilizcesini de altına yazar mısın ?" Rezil olmuştum ve herkes bana bakıyordu.
" Tabiki " dedim kısık bir sesle ve tahtaya doğru yöneldim.
"Al bakalım " Betül Öğretmen ' in verdiği kalemi aldım ve yazmaya başladım.
Tahtada şunlar yazıyordu;
Sen ona aşıksın - Model
You ' re in love with him - Model
"Tamam yerine geçebilirsin. "
Ben yerime doğru ilerlerken Betül Öğretmen konuşmaya başladı ;
"Evet çocuklar size ödev veriyorum . Bir tane şarkı bulacaksınız ve bulduğunuz bu -türkçe- şarkıyı İngilizceye çevireceksiniz "
Dedi . Uğultular başladı ve aynı anda zil çaldı. Kitaplarımı ve kalemlerimi de toplayarak öğretmenler masasına yöneldim. Betül Öğretmen ' den özür dileyecektim .
" öğretmenim çok özür dilerim . Biraz dalgındım ve ...."
"Sorun değil canım . Birdahaki derse dikkatini toplayarak gel . Bu benim için bin tane özüre bedel . Anlaştık mı? "
"Evet . Teşekkür ederim "
Güldü ve omzumu okşayıp gitti. Çok iyi bir öğretmendi . Onu gerçekten seviyordum . Cahit hocayla tam birbirlerini bulmuşlar diyebilirim . :)
***************************
"Eeee bugün çok dalgındın ve mırıldandığın şarkı ... gerçekten aşık birinin söyleyebileceği bir şarkıydı ." Sessizliği bozan Dilara olmuştu. Cevap vermek istemiyordum ama cevap vermezsen kırılacağını biliyordum .
" Evet . Bugün biraz dalgın olduğum doğru. "
" Eeeeee Mertlere gitmeyecek misin bugün ? Hiç dersleri dinlemedin çocuğa ne anlatıcaksım ?"
"Uffff nasıl da unutmuşum. Sen bana anlatsana bizim eve kadar . Senin dinlediğini biliyorum hadi . "
"Tamam " dedi ve bugün istediğimiz MATEMATİK VE İNGİLİZCE dersinde anlatılanları bana anlattı. Bu kadar bilgi işime yarardı . Sırf Mert ile yakın olabilmek için -Derse katlanamadığım halde - Dilara nın anlatımını dinlemiştim . Sırf onun için inanmıyorum . Beni nasıl böyle yaptı.
Ben her zaman dersi dinleyen . Başkalarına ders anlatma zahmetine girmeyen ve insanların her hareketini kafaya takmayan biriydim . Beni nasıl değiştirmişti ...
Eve yaklaşmıştım .sokağın girişinde Dilara ' dan ayrıldım ve hemen eve doğru -hızlı hızlı- yürümeye başladım. Eve girdiğimde ev çok güzel korkuyordu . Hmm bu evet annemin müthiş poğaçasının konusuydu. Kokuyu takip ederek mutfağa girdim. Annem tepsiyi almış içindekileri bir tabağa koyuyordu . (Bir kısmını) Sonra fırındaki kek dikkatimi çekti. Dayanamayıp;
"Hayırdır Sibel Hanım bu poğaçalar kekler ne için ?"
"Canım kızım için "
"Hmmm peki o tabaktakiler ?"
"Onları Fatma teyzenlere vericem . Sen yemekten sonra görürsen olur mu ?"
" Hıhı olur ben zaten Mert ' e bugün istediğimiz konuları anlatacağım ve 3 günün notlarını vereceğim. :
"Notlar derken ? Sen de üç gün gitmedin ?"
"Annecim benim Dilara adında zeki bir arkadaşım var ."
"Ah evet . Dilara demişken onu da birgün çağır da biraz muhabbet edelim. Hiç gelmiyor . Kırılıyorum ama ."
"Tamam anne söylerim. "
Hemen sofraya oturdum . Yemeğimi yiyip hemen aklımdakiler kaybolmadan Mertlere gitmeliydim .
*****************************
" Merhaba Fatma teyzecim . Annem size poğaça getirmemi söyledi de . bide ben Mert e ders anlatacaktım . Bugün istediğimiz dersleri . Girebilir miyim? "
"Tabiki . Buyur Canım . Ben de bunları mutfağa koyup size gidiyim . Annenle muhabbet ederiz . Siz rahatsız olmayın. "
"Bizim için sorun değil ama sen bilirsin . Annem senin onun yanına gitmene sevinecektir. "
" Tamam o zaman hadi sen yukarı çık. Mert de kitap okuyordu zaten "
Hemen merdivenlere yöneldim. Mert ' e hala kızgındım . Bu merdivenlerden hızla indiğim ve ona sinirimden ağladığım günü yani dünü hatırladım. Sonunda odasının kapısına gelmiştim. Sinirli ve kızgın ve umursamaz ve .... tavırlarımı takınarak kapıyı tıkladım .
İçeriden "Girebilirsin " diye bir ses geldi . Mert ' in sesiydi . İçeri girdim . Mert yatakta yatağın başlığına yaslanmış kitap okuyordu . Çok masum görünüyordu. Sanki bana dün bağıran o değilmiş gibi ...
" Ders zamanı " dedim biraz kızgın biraz bilmiş bir ses tonuyla .
"Geleceğini ummuyordum ."
" Neden ?"
"Sabah bana biraz sert davranınca bende ... gelmeyeceğini düşündüm ."
"Ama geldim dimi . Hadi bakalım toparlan da sana konuları anlatayım. "
" Tamam da bu kadar konu anlatım kitabı ve test kitabi fazla değilmi?:
Dedi elimdeki kitapları göstererek. Ona öyle bir bakış attım ki , hemen sözünü geri alır gibi ;
"Pekala hadi başlayalım " dedi .
Konuları yavaş yavaş anlatıyordum . Ama o çoğunlukla kitap yerine bana bakıyordu. Bir anda kafamı çevirdim ve " Dinliyor musun acaba . Önceden dinlediğim şeyleri yeniden dinlemek bana bir fayda getirmiyor da " dedim . Hemen Özür diledi ve bana dinlediğini gösterme amaçlı test kitabından bir soru çözdü . Şaşırmıştım. Hem bana bakıp hem de anlattıklarımı dinlemesi ... hmmm biraz değişik geliyor . Neyse anlatmaya devam etmeliyim .
**************************
Konuları anlamıştım. Test de çözmüştük . Artık gitme vaktimin geldiğini farkettim ama gitmek istemiyordum . Mert ' in yanında biraz daha kalmak istiyordum .
"Benim gitme vaktim geldi sanırım . Hmm yaklaşık iki buçuk saat olmuş . Konuları anladın dimi . Ve ne za..."
"Özür dilerim . "
"Ne ?"
"Sana ... dün bağırıp odamdan kovduğum için "
Susmuştum . Sadece test kitabının kapağı ile uğraşıyordum . Onunla ilgilenmemeye çalışıyordum .
Bir anda sıcak bir elin yüzüme -çeneme - deydiğini ve yüzümü kendine çekmek istediğini farkettim . Mert ile göz göze gelmiştik. Ben gözlerimi kaçırmaya çalışıyordum ama o buna engel oluyordu . Çünkü direkt olarak gözlerime bakıyordu. Sonra konuştu ;
" Özür dilerim dedim " dedi solgun bir sesle...
" Duydum ben de " dedim umursamaz bir sesle . Birbirimizin zıttı gibiydik .
" Gerçekten sana bağırmak istememiştim . Sonra bağırmamın büyük bir hata olduğunu düşünerek çok üzüldüm . Lütfen beni affet !"
O kadar masum bir sesle konuşuyordu ki neredeyse affettim diyip boynuna sarılacaktım . Ama yapmadım. Birşey engel oldu . Adı neydi bilmiyorum
Gurur , utanç , hata yapmaktan korkma duygusu ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Görüşte Aşk
Novela JuvenilBütün masum aşklar sadece masum değildir. Içine illaki birşeyler karışmıştır . Bu da öyle bir hikaye. Aşk , gizem ve biraz da komedi . Keyifli okumalar :) Oyuncularımız Mert : Furkan Palalı Şevval: Pelin Akil Şevval'in Babası Mehmet : Burak S...