Yine lanet alarmın sesiyle uyandığım yatakta tavanımla bakışırken hayatımı sorgulamaya başladım. Tarih yine ayın 6 si bakalım başıma neler gelecek. Her insanın uğursuz bir rakamı var benimkide 6.
Ayın 6 sı 16 sı 26 sı yada 6'ncı ay komple sıkıntılı benim için. Ne şans ki 6'ncı ayın 6sı bugün de.
İçerden gelen kızarmış ekmek kokusu yataktan kalkmam gerektiğini ve hayatıma aynı monotonlukla devam etmem gerektiğini hatırlattı yada ergen kardeşimin (bende daha ergenim ama konu bu değil) 'gelmezsen hepsini ben yerim' deyişi ile yataktan fırladım demeyi çok isterdim ama ayağıma dolanan yorgandan dolayı yüz üstü yere yapışmasaydım. Harika bir başlangıç süper dedi iç sesim.
Ahhh anne sanırım burnum kırıldı.
Telaşla odaya dalan annem le babam endişeyle yanıma koşarken kardeşim hayvan gibi gülüyordu. Gerçi o düşsse bende gülerdim ama.
Oğlum ne bu sakarlık uyanamadın mı hala diye sordu babam.
Baba ya!
Oğlum kalk artık yerden bir şeyin yok hadi diyip saçını savurup gitti annem.
Birazcık daha ilgili davransan ne olur be kadın diye arkasından hamurdanarak kalktım. Rutin işler sonrası kravatımı bağlamaya çalışarak kahvaltı masasına oturdum.
Annem yine gergince gülümseyip saçını kulağının arkasına attı ve sizinle bir şey konuşmamız lazım deyip babamın elini tuttu. Bir dakika en son annem bu tavırları takındığı da bu gereksize hamile olduğunu söylemişti yo yo tepki vermem lazım.
Hayır hayır yeni bir kardeş istemiyorum diye ayağa kalkınca oturduğum Sandalye geriye düştü hepsi şaşkınca bana bakıyordu.
Annem kendine gelip oğlum ne kardeşi yok kardeş falan dedi
Tabi babam bir tane daha olsa fena olmaz dı hayatım bunlar büyüdü sevilmiyor artık dedi.
Kardeşim le birbirimize bakıp aynı anda aynı anda diyorum bakın biz neyinize yetmiyoruz dedik
Babam gülerken annem olaya el attı ve bombayı patlattı.
Tayinim çıktı çocuklar 15 güne kadar taşınacağız.
Hobaa...