Giriş

21 3 0
                                    

   Ben Işık. Hayatı boyunca kimseye ışık olamayan, bu yüzden kendi iç ışıklarınıda yakamayan Işık. Hayatım boyunca ailemin gözdesi oldum. Çünkü tek çocuktum. Küçükken, daha doğrusu şimdide hiç sosyal olmayan sınıf inek öğrencilerindendim. Bu yüzden hiç arkadaşım olmadı bu yaşıma kadar. Hayatım boyunca hep tek bir hedefim oldu. Oda ailemi mutlu etmek. Bunuda en iyi ders çalışarak yapabilirim diye düşünmüştüm. Herkeze sorulan "hobin ne? " gibi sorulara "ders çalışmak" derdim. Çünkü başka yapıcak bir şeyim yoktu. Küçükken oyun oynayacağım, büyüdüğümde ise dışarıda gezeceğim bir arkadaşım yoktu. Ergenlik dönemime kadar bu yalnızlık beni üzsede artık pek üzmüyordu. Taki bu yazın başına kadar. Bu yaz o meşhur hayatımın en önemli yılı olan 12.sınıfa geçtim. 25 Haziran 2004 doğumluyum ve evet Yengeç burcuyum. Ve yine evet burçlara ve burç uyumlarına inanırım. Hazır doğum tarihimden bahsetmişken fiziksel olarakta bahsedeyim kendimden. Kumral saçlarım ela gözlerim var. Her ne kadar annem çok güzel olduğumu söylesede bence o kadar değilim. Yaklaşık 165 boyundayım. 57 kiloyum.
   Bu yaşıma kadar hep çok başarılı bir öğrenci oldum. Denemelerde ve sınavlarda il-ilçe birinciliği, sınıf-okul birincilikleri onur belgeleri falan filan. Ama bunlar olurken benim bir yanım hep boştu. MUTSUZDUM.
   Yani sanki içimde 3 tane Kocaman, renkli kalpler var ve ben bu kalpleri dolduramıyorum; Birinci kalbim Mavi. Mavi her zaman güveni ve sadakati temsil eder. Bu kalbin yarısı dolu çünkü aileme güvenim var. İkinci kalbim Sarı. Bu kalbin içi bomboş çünkü sarı renk her zaman arkadaşlığı temsil eder. Üçüncü ve sonuncusu kırmızı renkli kalp. Buda tahmin edeceğiniz gibi aşkı temsil eder. Bu kalbimde boş. Evet benim kalplerim boş ama sanki dolmaya, yeniden canlanmaya, yani onların Cana ihtiyaçları var.
   Ben ailemden ihtiyaç olmayınca birşey istemem. Ama bu yaz bir karar verdim ve artık ben yalnız olmak istemiyorum. Bir arkadaş istiyordum. Bu yüzden annemden ilk defa birşey istedim. Babamı ikna edip -babam emekli subay bu yüzden çok korumacı- beni İzmir'de düzenlenen bir aylık yaz kampına göndermesini. Böylece bende yaz kampında illa bir arkadaş edinicektim. Annem bunu seve seve kabul etti çünkü oda benim bu ruhsuz, yalnız halimden şikayetçi. Ben bunu söyledikten bir saat sonra annem yanıma geldi ve babamı ikna ettiğini söyledi. Ben bu duruma çok sevinirken kampa yarın gidileceğini unutmuştum. Hemen valiz takımımdan en büyük olanını tıka basa doldurdum ve erkenden uyudum...

   Macera ve aşk dolu bu hikayede, Işığın hayatına içlerinde derin kırgınlıkların saklı olduğu beş arkadaşının girmesiyle macera başlar. Tam "kaynaştık artık yalnız değilim. " dediği sırada hayatında inanamadığı sırlar, gizemli olaylar olmaya başlar  Işığın. Bu olayların en içinde olan arkadaşlarıyla bakalım tüm bu sırların üstesinden gelip tekrar bir arada kala bilecekler mi?

                                  ...

"Aşk bütün sırların üzerini örter mi? " diye sordu. Ben bu soruya anlam veremezken kendimden emin bir şekilde cevap verdim:
"Çok seviyorsa neden olmasın? "

Yazardan:
Hikayeye yeni başladım. İnşaAllah beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.

Karanlığın ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin