10. Bölüm:Peki şimdi ne olacak?

1 0 0
                                    

              ×××Işık'tan×××

Kahvelerimizi bitirdikten sonra Emrelere geçmiştik sonunda. Emre'nin yüzü baya düşüktü ve sanki bize biraz soğuk davranıyordu. Yinede biz babaannesini de görmek istedik.

"Emre bir bakıp çıkıcaz. Merak etme çok yormayız." diye çok ısrar edince kabul etti ve bizi babaannesinin odasına götürdü. İçeri girer girmez yatakta yatan kadını görünce şok olduk. Kadın sanki kalp krizi geçirmemiş gibi çok iyiydi.

"Zeliha babaannecim nasılsınız biraz daha iyi oldunuz mu? Bu arada babaanne diyebilirim değil mi?" Melek yaşlılarla iyi anlaştığı için ilk o konuştu.

"İyiyim iyiyim. Tabiki babaanne diyebilirsin kızım. Zaten bizim sarı oğlan fazla abarttı durumu. Küçük bir kalp spazmı sadece. Şuan çok iyiyim Allah'a şükür."
Zeliha hanımın Sarı oğlan dediği Emre'ye hepimiz gülerken onun yüzünde sadece ufak bir gülümseme oluşmuştu ama bu sadece birkaç saniye sürdü. Cemreye gözlerim kayınca Emre'nin yüzüne hüzünle baktığını gördüm.

   Zeliha hanımın yanından çıktıktan sonra Emre bize atıştırmalık birşeyler hazırlattı ve biz onları yerken Melek konuşmaya girdi. Sanırım hüzünlü ortamı dağıtmak için de haberi şakayla karışık verdi.

"Arkadaşlar size bir iyi bir kötü haberim var." dedi sesini ağlamaklı yaparak.

"Tamam ilk kötüden başla o zaman." dedi Can ne olduğunu anlayamamış gibi.

"Hazırmısınız? Kötü haber; baş belanız -yani ben- artık size daha yakın olacak. Yani bela geliyorum diyor." Biz kötü espirisininin amacını anlamadan ona bakarken:

"Tamam iyi haberi veriyorum;İstanbul'a taşınıyorum!" diye bağırdı bir anda.

"Neeee!" diyerek Meleği kucağına aldı Sinan ve ona sarıldı. O ayrıldıktan sonra hepimiz sırayla 'hayırlı olsun' diyerek sarıldık. En son ayrılınca tekrar koltuklara yerleştik.

"Evet işin aslı ablamla konuştum ve istersem İstanbul'a taşınıp okuluma burda devam edebileceğimi, masrafları onun karşılayacağını ve Işığın ailesinin ev bulmam da yardımcı olabileceğini söyledi." Hepimiz umutla ona bakarken tekrar konuşmaya başladı.

"Benim aklıma güzel bir fikir geldi. Cemre eğer sende istersen ikimiz eve çıkabiliriz hem sende İstanbul'da olmuş olursun. Anneanneni arayıp sor. Rızası olursa birlikte çıkalım aynı eve hem çok güzel olmazmı?"

"Ayyy evet çok güzel olur!" dedi heyecanla Cemre.

"E o zaman hayırlı olsun ikinizede." dedi Can. Benim gözüm Emre deydi. Yüzünde bir gülümsemeyle 5 saniye kadar Cemre ye baktı. Sonra birşeyi hatırlamış gibi hemen önüne dönüp somurtmaya devam etti. Anlaşıldı. Bunların bir sıkıntısı vardı.

"Evet arkadaşlar artık biz kalkalım. Evlere dağılırız. İsterseniz akşam bir şeyler yaparız. Emre'nin de kafasını dağıtırız biraz." dedim Emre'ye sıcak bir tebessüm gönderirken. O da aynı şekilde bana göz kırptı.

"Tamam o zaman biz kalkıyoruz. Cemre sizin bir işiniz vardı dimi Emre'yle?" dedi Melek.

"E-evet." dedi Cemre tereddütle Emre'ye bakarken. Emre onaylıyormuş gibi duygusuzca başını salladı. Cemre biraz üzülmüş gibiydi. Herkes anlamamış bir şekilde onlara bakarken ben Sinan'ı dürttüm ve bana bakınca anladı olayı. Biz dışarı çıktık. Kapının önünde Cemre ve Emre bizi yolcu ettikten sonra konuşup akşam ne yapacağımızı kararlaştırdık.

Saat 8 gibi karaoke bara gidecektik. Emre'nin kafasının dağılması için iyi olur diye düşündük. Biz o saate kadar Melek'le yeni evleri için alışveriş yapıcaz, Sinan'la Can'da biraz geziceklerini söylediler. Biz sorgulamadan alışverişe başladık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığın ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin