3. Bölüm: Melek Hakkındaki Gerçekler

8 3 0
                                    

     O yemekten sonra kamp alanına yürüyerek gidelim dedik. Çünkü biraz hava almak istemiştik. Şuan Melek ve Sinan yan yana yürüyor ve birbirlerine bakıp sırıtıyorlar. Onların sol tarafında ben ve Cemre, sağ tarafında Can ve Emre. Nedense Emre ve Cemre birbirlerine bakıp gözlerini kaçırıyor. Ama Emre biraz endişeli gözünüküyor. Canla ben ise önümüze bakıyoruz. Arada kafamı çevirip bakıyorum ne yapıyor diye. Sanki bir şey düşünüyor gibi. Ve arada kafasını gökyüzüne kaldırıp sırıtıyor. O sırada kimi düşünüyor acaba. Neyse zaten beni ne ilgilendirir ki. Kampa vardığımızda erkeklerle birlikte bizim odanın önüne gittik:
-Beyler işiniz yoksa gelin bir çayımızı için." dedim. Can:
-Yok ya ben hiç havamda değilim. Dedi ama bunu söylerken yüzüme bile bakmamıştı. Ben bu söylediğini anlam verememişken Cemre kolumu dürttü ve kısık sesle:
-Knk yapma yanarız, odayı toplamadan çıktık. O an dank etti:
-Ee Tamam o zaman yarın görüşürüz. Dedim toparlamaya çalışarak. Ama aklım hala Can daydı. Emre sıcak bir gülümsemeyle hepimize doğru:
-Tamam kızlar size iyi geceler hadi bizde gidelim beyler. "Dedi. Cemre bu duruma üzülmüş gibiydi. Ona doğru eğilerek:
-Knk sabah görüceksin zaten. Hafifçe kıkırdadım ama Cemre bayağı ciddi ciddi üzülmüştü. Derken içeri girdik. Pijamalarımızı giyindik ve Meleğin yatağında toplandık. Önümüzede kocaman bir kova çikolata aldık. -Odamızda mini bir buz dolabı vardı.- Melek çok heyecanlıydı:
-Kızlar benim size bişey söylemem lazım! Anlamıştık tabiki biz ne söyleyeceğini:
-Yoksa Sinan dan hoşlanıyormusun
Dedik gülerek Cemreyle aynı anda:
-Nereden anladınız ya" dediğinde biz dahada gülmeye başladık:
-Neyse, dedim. "Ne yapacaksın bu konuda?"
-Bilmem? Dedi. Cidden ne yapabilirdi ki. Bende onun içini rahatlatmak için:
-O da senden hoşlanıyor, dedim. Birden gözleri açıldı. Ama aynı anda biraz tedirgin olmuş gibi gözlerini hüzünle yere devirdi. Bende biraz neşelensin diye  Cemreye döndüm:
-Peki seni ne yapacağız sarı civciv? dedim bir anda. Cemre şaşırarak bana baktı.
-Hadi ama Emreden hoşlandığın çok belli. Bir anda utanmakla karışık üzüldü:
-Ama o benden hoşlanmıyor belli ki. Suratıma bakarken üzülen bir ifade takınıyor"Bak işte bu konuda biraz haklıydı.
-Emin misin? dedi Melek.
-Hoşlanıyor olsa böyle davranmazdı." Neyse bunu söyledikten birkaç dakika sonra Meleğin bana baktığını görünce anladım. Bana sorucaktı şimdi büyük ihtimalle Cana niye öyle baktığımı ama şimdi konuşmak istemediğimden yada bu sorunun cevabını bende bilmediğimden:
-Haaah. Benim çok uykum geldi ben yatıyorum, dedim yalandan bir esnemeyle.
-Kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın acaba, dedi Cemre arkamdan ve o da kendi yatağına geçmişti.
     Yatmadan önce aklım Canın sırıtışına takıldı. Salak salak sırıtırken bile çok hoş görünmüştü gözüme. O yemyeşil gözleri gülünce kısılıyordu birde. Bir dakika ya. Işık sen salak mısın kızım? Bu çocuk sana bakar mı, bu çocuk kör mü senin gibi tipsize baksın. Neyse ben bu düşüncelerle uykuya daldım...
     Sabah nedenini bilmediğim şekilde erken kalktım. Üstüme en sevdiğim şortlu gömlekli takımı giydim. Saçlarımı mısır örüğü yaptım. Yüzümede aylaynır çektim ve hafif fondöten sürdüm. Odaya döndüğümde Melek beni baştan aşağı süzdü ve imalı imalı bakmaya başladı:
-Hayırdır komik bir şeymi var? diye sordum ama Cemreyle kıkırdamaya başladılar. Bu işin nereye gittiğini anlayıp konuyu kapadacaktımki:
-Kime süslendin böyle bakalım Işık hanım? Cemre nin sorusuyla utandığımı anladım ve:
-Hadi hadi çok oyalanmıyalım kahvaltıya geç kalıcaz. Sonra aç kaldım diye mızmızlanıyorsunuz Melek hanım. Dediğimde Melek gözlerini kocaman açarak bana baktı ve bu hali benim çok hoşuma gidiyordu:
-Aa üstüme iyilik sağlık. Tamam Işık hanım siz dışarıda bekleyin bizde sevgili Cemre hanımla sizi bekletmeden geliriz, dedi. Bozulduğunu anlamıştım. Yanına giderek yanağından kocaman öptüm:
-Tamam ya kızma, hadi ben bekliyom dışarıda, dedim ve birşey demesine izin vermeyerek kendimi dışatı attım. Hava gerçekten çok güzeldi. Derin bir nefes aldım ve yüzümde kocaman bir gülümseme belirdi. Kafamı sola çevirmemle birlikte yüzümdeki gülücük solmuştu adeta. Tam köşede tip tip bana bakan kişi 2 gün önce Meleği t*ciz etmeye kalkan o adamdı. Niye şimdi bizim odaya tip tip bakıyorduki bu ş*r*fsiz. Tam o sırada ismimi duydum sağ taraftan:
-Işık, Işık
-Nereye bakıyor bu? Erkekler gelmişti. Sinan tam o çocuğa bakıcağı sırada o görmesin diye önüne atılıp:
-Aaa hoş geldiniz ne zaman geldiniz hiç fark etmemişim, daldım galiba. Neyse gidelim hadi."o kadar telaş yapmıştımki hıphızlı konuşmuştum:
-Sakin ol Işık daha Cemreler gelmedi. Sen iyimisin? "dedi Emre,
-Ben mi? İyiyim ya nasıl olıyim s-" derken bizmkiler çıktı odadan.
-Ooo bizimkilerde çıktı hadi gidelim. Sinanla Emreyi önüme ittirirken hemde o çocuk hala ordamı diye bakıyordum ama yoktu, gitmişti. Bu sırada Can, Melek ve Cemre şaşkınlıkla beni takip ettiler ve yemeğe indik. Yemek yedikten sonra Meleğin telefonu çaldı ve aşşağı deponun orada özel konuşmak istediğini söyleyip kalktı masamızdan.
-Kim aramış? Dedi Sinan meraklı gözlerle:
-Annesi. dedim. "Annesiyle arası bozukta biz duymayalım istedi herhalde birazdan gideriz yanına" diye ekledim. Annesiyle arası bozukmuş gerçekten çünkü babası o küçükken vefat etmiş ve annesi başka bir adamla evlenmiş. O adamla anlaşamadığı içinde annesiyle arası bozukmuş. Ama tabi bunları Sinana anlatmadım. Melek ne zaman isterse o zaman anlatırdı zaten. Neyse bizde yemeğimizi yedik. Sonra Meleğin bir 15 dakikadır gelmediğini fark ettik. Tabi çok meraklandık. Hemen çantalarımızı alıp depoya indik. Deponun içine girdiğimizde Meleği köşede yere çömelmiş bir şekilde gördüm. Neyseki erkekler görmemişti. Sonra biraz daha ilerleyince o ş*r*fsizinde orada olduğunu gördüm. Yavaş yavaş Meleğin üzerine ilerliyordu, Melek ise kulaklarını elleriyle kapatmış birşeyler sayıklıyordu. Ben tam Meleğin önüne geçicekken Melek büyük bir çığlık patlattı:
-BURAK BENİ! Öyle bir bağırmıştıki kesin yemekhanedekiler bile duymuştu. Benim gözlerimden yaşlar akmaya başlarken erkeklerin ve Cemrenin de gelmiş olduğunu fark etmemiştim. Sanırım Cemre Sinanın kolundan tutup Meleğin yanına gitmesini engellemeye çalışıyordu. Ben galiba yine öfke patlaması yaşıyacaktım. Çocuğu sertçe bir yumruk attım ve üzerine yürümeye başladım:
-Ya seni bu kızla derdin ne bu kız sana ne yaptı. Ben sana bu kıza elini sürmiceksin demedimmi?
-Dedin ama ben onu seviyorum, dedi ve o anda kendimi tutamadım:
-Akşam akşam bir ağacın arkasında zorla t*ciz edicek kadar çok seviyosun seni ş*r*fsiz, dedim ve yüzüne bir yumruk daha geçirdim. Yumruğu geçirdiğim anla beraber kollarımı hissetmemeye başlamıştım. Hayır ya yine krizim tutucaktı. Tam da tahmin ettiğim gibi yaklaşık 1 dakika sonra kendimi yerde buldum ve onu  arkasında sesler. Anladığım kadrıyla Sinan daha duyduklarının şokunu atamamışken Meleğin yanına gitmiş onu kaldırmaya çalışıyordu. Cemre ile Can benim başımda bağırıyorlardı:
-Işık iyi misin cevap ver nolur, iyide Can neden bu kadar büyük tepki vermişti. Dünden beri beni takmıyorduki. Neyse öteki yanda da büyük ihtimalle Emre o ş*r*fsizi dövüyordu.
     Uyandığımda ise bir yanımda Cemre bir yanımda Melek erkeklerde karşıya dizilmiş beni izliyorlardı. Uyandığımı görünce:
-Uyandın Işık ya çok şükür, korkuttun bizi, dedi Cemre ve boynuma sarıldılar ikiside. Bende pişmankık içinde fısıldadım:
-Özür dilerim tutamadım kendimi, dedim ve gözümden yaşlar akmaya başladı:
-Senden önemli değil birtanem sen üzme kendini, dedi Melek ve beni alnımdan öptü. Erkeklere baktığımda ise Emrenin kafası çok karışmış görünüyordu, Sinan Meleğe bakıp birşeyler düşünüyordu. Canın ise gözleri kan çanağı gibi olmuştu. O haline o kadar canım yanmıştı ki kendime kızdım o saniye.
-Melek artık biraz konuşabilir miyiz, dedi Sinan. Ben ona biraz kızıyomuş gibi baktım. Melek ise:
-Tamam, dedi ve Sinanın peşinden ilerledi.

     "İyi kalpli Prens küçük Prensesi koruyacağım diye kendine söz verdiği sırada küçük prenses birden yere yığıldı. Prens korkuyla başına gitti " uyan küçük prenses, ben geldim artık seni ben koruyacağım"dedi kısık bir sesle. Prenses uyanmayınca onu kucaklayıp oramana doğru ilerledi... "
              
                 ~  3. Bölüm Sonu~

Karanlığın ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin