××× Melek ve Sinan odadan çıktıktan sonra Işıktan ×××
Sinan ve Melek odadan çıktıktan sonra Can'da kapıya doğru yönelince ben:
-Cemre lütfen Emreyle dışarı çıkar mısınız, ben Can'a bir şey sormak istiyorum da, diyince Can şaşırarak bana baktı. Cemre:
-Tamam kuzum biz çıkıyoruz, derken Emreye kaş göz işareti yapıyordu. Emre ise garibim ne olduğunu anlamadan odadan çıktılar. Can da gelip hemen yattığım yatağın yanındaki koltuğa otururken bende yatakta hafifçe doğruldum. Bir kaç dakika aklımda ne söyleyeceğimi toparladıktan sonra konuşmaya başladım:
-Özür dilerim, dedim tek nefeste. Anlamadan suratıma baktı:
-Ne için?
-Sanırım seni biraz endişelendirdim. Bunu hiç istemezdim. Ama elimde değil, stres olunca ya da üzülünce böyle krizler geçiriyorum. Panik atağım varda. Hatta bir kaç dakika aralıklarla geçirince durumum bundan daha ciddi olabiliyor."
Yüzüme bakmıyordu ama içinden bir şeyler düşündüğü belliydi. Sonra hiç beklemediğim ve beni gerçekten üzen bir cevap verdi:
-İyide ben niye senin için endişeleniyimki. Sen gerçekten biraz saçmaladın."
Şu an kalbim öyle acıyorki sanki kalbimin üzerine bir öküz oturdu ve kalbim öküzün altında çırpınıyor. Ben elimi kalbimin üzerine götürürken Can konuşurken de yaptığı gibi yüzüme bile bakmadan kapıya yöneldi. Sanki onun kapıya doğru attığı her adımda canım biraz daha yanıyordu. Tam kapıyı açıcakken durdu ve bana doğru döndü. Bu sefer o yemyeşil insanı büyüleyen gözleriyle tam gözlerimin içine baktı. Ben pişman oldu zannederken:
-He bu arada bence kendini bu kadar önemseme sende diyer kızlarla aynısın benim için. "
O cılız artık kalmayan nefesimle:
-Can... " dedim ama tabikide duymadı ve odadan çıktı. Tam odadan çıktığı anda yanımdaki kalp atış hızını ölçen aletten alarm sesi gibi sesler gelmeye başlamıştı. Sanırım yine kriz geçirecektim. Ama bu benim pek umrumda değildi. Şuan benim umrumda olan kalbimin içindeki öküz. Sanırım bir süre kalkmaya niyeti yok. Artık düşünemiyorum sanırım bayılıyorum. Bayılmadan önce son hatırladığım hemşirelerin hızla odama dalması...
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Yanımda Cemre vardı. Yatğın kenarına oturmuş elimi tutuyordu. Gözleri kızarmıştı. Emre de yatağın yanındaki koltukta oturuyordu. Yoksa demin yaşadıklarım rüya mıydı? Lütfen öyle olsun. Ama değildi çünkü öyle olsa Melekte yanımda olurdu:
-Ne oldu bana Cemre?
-Uyandınmı. Şükürler olsun. Birdaha kriz geçirdin kuzum.
-Bunun için ağlamana gerek yoktu civciv hanım, dedim elimi yanağına götürüp göz yaşlarını silerken. O sırada bizi izleyen Emre de hafif kıkırdadıktan sonra:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Ardından
Teen FictionGenç bir kızın arkadaşlarıyla beraber ışıklarını yakma hikayesi...