COSMOS

37 7 0
                                    

2019 Eylül

Yağmur, savaşa gelmiş gibi camı delip geçmeye çalışıyordu. Minik tanelerin kocaman sesi... Yutkunmaya çalışıtım üstümde büyük bir stres vardı. Ölüyor gibiydim ama bu yabancı bir his değildi. 4 aydır zaten her gün ölüyordum.

Karşımdaki boş koltuğa, elinde kahvesiyle gelen doktor hanım oturdu. 50'lili yaşlarında vardı kendisi. Ben daha önce bir hastası değildim ama büyük ihtimalle yolda gördüğü büyük afişlerden birinde yada girdiği bir kafenin panolarında beni görmüştü. Alışkın olduğum süzülme hissini üstümde hissettim. Ama kadın bu rahatsızlığı hissetmiş olacak ki gözlerini benden hemen kaçırdı.

-minjung, başlamak ister misin?

-nerden başlayacağımı bilimiyorum.

Tesirgince gözlerim etrafta gezindi.

-Bak, buraya gelen herkes zorlanır ama bu insanlar en azından sorunların farkında ve adım atmaya hazır olan insanlardır aynen senin gibi. Öncelikle sorun ne?

Sorun ne? Sorun her şey, sorun elimin kolumun bağlı olmasına rağmen bir şeyler yapmam gerekmesi, sorun artık hiç kimsenin beni onun gibi sevmemesi...

-bilmiyorum...

-tamam Minjung seninle daha önce konuştuklarımı hatırlıyorum ama ilk günden başla. Derinlere inmek daha iyi sonuç çıkarır.

Derince nefes aldım ve konuşmaya başladım.

-2014 ilk taniştiğimiz zaman. Lise 3 zamanlarım. Lisede çok yakından tanıdığım bir çocuk vardı Chanwoo. O aynı zamanda stajyerdi biz onun sayesinde tanıştık. O zaman bende stajyerdim tabi başvurmami sağlayan kişi yine chanwoo'ydu.

-Chanwoo ikinizin de ortak arkadaşi yani?

-Evet, biz aynı sınıftaydık ben liseden ayrılana kadar.

-neden ayrıldın?

-çünkü zamanım yoktu, stajyerlik çok ağırdı aynı zamanda notlarım iyice düştüğü için ailem söyleniyordu en sonunda dayanamadım ve yurda yerleştim.

-Ailenle de bir şeyler var mı?

-klasik, o zamanlar okulu bırakmam konusunda tartişmiştik.

-peki, bariştiniz mi?

-sonradan... ama her kötü olayda "sana demiştik" demeyi sürdürdüler bu yüzden çok samimi değiliz sanırım...

-devam et Minjung 2014?

-evet ondan sonra biz arkadaş olduk, birlikte çok şey yaptık özellikle 2014 boyunca resmi çıkışlarından önce. 2018'e kadar arkadaştık ama bu duyguların çekimini herkes hissedebiliyordu sanırım. 2018'in şubat ayı benim çıkış yaptığım zaman ondan önceki yılbaşı ise ona açıldığım zamanadı. Onu sevdiğimi söyledim, aşık olduğumu aynı şeyleri onunda hissettiğine şüphesiz inanıyordum.

-sonra.

O kadar heyecanlanmıştım ki sadece anlatırken bile o zaman hissettiğim mutluluğu duydum gülümsediğimi hissettim.

-ve ondan sonra ilk kez beni öpmüştü.

Kadın gülümsedi.

-2019'u kast etmiştim. Ama sorun değil senin için güzel bir anı olmalı.

Gerçekten güzel bir anı. En güzel anım.

-2018 ne kadar güzelse 2019 o kadar berbattı. Nisan başı gibi ilk defa dünya turuna çıkmıştık aylarca Kore'de değildik. Bütün özel hayatim durmuş gibi hissediyordum. Sadece konsere çikiyorum diğer ülkeye uçuyorum ve bu döngü devam ediyordu... Dünya turu aşırı eğlenceli ama çok da yorucu fiziksel olarak. Ve sanırım asıl sorun var dediğim kısım burasıydı. ondan sonra ayrıldık, yani bana ayrılmak istediğini söyledi..

-Neden bunu hiç yapmayacağını düşündün?

-Bilmiyorum. O çok farklı, kendine has bir evreni var gibi. Herkes güvende hisseder onun yanında. en büyük destekçilerimden biriydi, omzunda ağlamama izin verdi, zorunda olmadığı şeyler yaptı benim için. ve hayallerini en yukarıya koymayı öğretti, abartı değil, bencillikle değil gerçekten adilce kazanılmış büyük zaferler isterdi.

Hayranlık gibi bir şeydi aslında sanırım benim ki de, ona karşı olan bitmeyen bir hayranlık. Onun kişiliği benliği o kadar temiz ve güzel ki onun gibi olmak istedim, o olmadığında bile onun gibi davranmaya çalıştım... 

-Hayatımı ondan öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırdı, Sonuç olarak ailemle de o kadar iletişim kurmuyordum. Arkadaşlarım benim ailemdi Harmony, Hanbin, ikon, YGE benim ailemdi.

Kadın şimdi biraz daha düşünceliydi.

-minjung... Ne güzel bir isim. İnsanlar- demek. Ama sen insanlardan korkuyorsun.  sadece kendi çevrenin içinde kendi evrenini kuruyorsun ve yeni biri yada seni yargılayan herkesi uzaklaştırıyorsun. şimdi ise tek başına kalmış gözüküyorsun. kimseye güvenmiyor musun?

-Hanbin bile gittiyse herkes gidebilir...

yağmur dahada hızlanmıştı dışarıda durası yok gibiydi. bir camın arkasından izlerken aklıma eve dönme isteği hükmetti. kadın sanki arık beynimin içindekileri okuyormuş gibi her şeyi anlıyordu ve bunu da...

-istiyorsan bu günlük bu kadar yeter. ama seninle sözleşmemiz lazım. tekrar gelir misin bilmiyorum minjung, ama senden samimi olarak istediğim bir şey var. bir yapma olur mu? o yaptığın şeyi.

gerginlik her yerime yayıldı, yağan yağmur içeri girdiğimden beri dikkatimi defalarca üstüne çekmişti. net bir şekilde bende fark ediyordum. kendimi suyun içinde boğduğumu düşünüyordum... defalarca, ama ölmüyordum. kadın ise ağzımı açmadığım halde intihar etmeye çalıştığımı, en azından bunu düşündüğümü bile anlamıştı.


...



𝐺𝑜𝑛𝑒 𝑏𝑢𝑡 𝑭𝒐𝒏𝒅𝒍𝒚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin