minjung ile serüvenler #1

16 4 0
                                    

yazar notu: sildiğim kısımları paylaşmaya karar verdim hikayeden kopuk ve farklı zamanlara ait olabilirler, soru cevap gibi yapıcam. düzenli güncelleme gelmeyebilir, iyi okumalar. 


q: Hanbin ve Minjung'ın birlikte olduğu haber çıktıktan sonra ne oldu?

1 Temmuz 2019 

yüzümü yıkadım, sinirle akan su benliğime eşlik ediyordu. kapının koluna bastırdım ve açılmasını sağladım. beynimin içi sanki ikinci bir ben tarafından yeniden yazılıyormuş gibiydi, sanki içimde bir canavar vardı ve beni ele geçiriyordu. bu gazla her şeyi yapabilirdim. bir hışımla ayaklarımın beni sürüklediği yere doğru yürüyordum zaten, gecenin bir yarısı kimsenin burada olmaması işime geliyordu. kapının önünde beklemeden direk koluna asıldım açılan kapıyla direk karşımdaki adamla göz teması kurdum. yaşlı moruk. bir toplantının ortasındaydı ama büyük ihtimalle herkesle beni çekiştiriyordu zaten. kapı açılınca hemen susmuştu ve herkese çıkmalarını söyledi. odada ikimiz kalana kadar ve kapı arkamda kapanana kadar kendimi tuttum ama ondan sonra neredeyse adamın üstüne atladım. 

-benden ne istiyorsun?

o kadar sinirliydim ki buna rağmen sesim o kadar stabildi.

-yetmedi mi yaptıkların, zaten yeterince canımı yaktın. o gitti merak etme ne kadar arasam da açmıyor telefonlarını, görüşmüyoruz yani için rahat etsin.

-pekala, tebrikler sınavı geçtin...

büyük bir ironi ile konuşuyor ayrıca yüzünde iğrenç gülümsemesi vardı zaten hiç bir zaman sevmezdim gülüşünü.

-sınav mı?

-evet

-onunda benimde bütün hayatımı mahvettin, sen aklını yitirmişsin!

-neden mutsuz olduğunu anlamıyorum minjung, biraz sakin ol. hanbin'in yerinde olabilirdin ama sen buradasın benim yanımda.

yaptıklarını açıklamaya çalışması ondan daha da iğrenmeme sebep açtı. 

-neden mutsuz olduğumu anlamıyor musun? çünkü sen çok kötüsün--

o an nefesim kesildi, adama tutunmak zorunda kaldım. ayaklarımın bayı çözüldü ve neredeyse yere düşüyordum. o ise beni sıkıca kavradı, gerçekten düşmeyeyim diye yardım mı ediyordu yoksa taciz mi ediyordu anlayamadım. o an bunu düşünmedim, kendim üstündeki kontrolü yeniden ele aldım nefesim düzene girdikten sonra üzerimdeki kollarını ittirdim. daha iyi olduğumu fark etti. bitik ve daha alçak bir sesle konuşmaya başladı.

-bunun kolay bir yol olmadığını biliyordun.

bakışları değişti, daha ciddiydi.

-evet, acımasızcaydı ama bu gerekli...

-gerekli mi? 

derince bir nefes aldım.

-o zaman bende gerekli olanı yaparım

gözlerim doldu, sanki nefret ettiğim adam içimde bir yerlerde beni ilk burada stajyer olarak alan, beni kanatları altında büyüten adama dönüştü, bana bir baba kadar sıcak davranan o adam.

-istifa ederim.

sesim kesildi ama hiç bozuntuya vermedim kararlı bir şekilde gözlerine baktım ama onuda başaramadım göz yaşları yanaklarımda süzüldü. o ise tekrar düzenli bir kademe ile ciddiyetini bozdu. sırıttı.

-sadece bak, şuna bak. öğrenci öğretmeni aşmaya çalışıyor. 

olmayan seyirciyi selamladı. ukalalığına anlam veremedim.

-sadece sen bana karşı çıkıp cezasız bırakılma cesaretine sahipsin kızım. bu geleneği sürdürmeye çalışacağım. sadece, bir daha bunun hakkında konuşmayalım çünkü ikimizde bunu yapamayacağın kadar kontrat imzaladık. 

daha da sinirlendim ve yüksek sesle bağırdım

-o haberlerin hepsini yalanlayacaksın! 

-bende bunu planlamıştım...

o hala ukalaca onunda planının  bu olduğunu söyledi. bense başka hiç bir şey söylemedim sadece sinirle odadan ayrıldım. aslında bu bile onun işine gelmişti. bu son görüşmemiz değildi, onu yerin dibine gömmeyi istiyordum.

dayanamayacak kadar çok bomba patlıyordu etrafımda. telefonu çıkararak yazılan haberlere yeniden baktım. 'minjung... minjung... minjung...'

dünyanın en çok konuşulan kişisi olmak istediğim zamanlar geldi aklıma daha stajyerken hiç bir zaman olamayacağım diye ağlıyordum. ama benim istediğim daha farklı bir şeydi, müziğim konuşulmalıydı benim işim. ama şimdi bundan çok uzaktım. yine ağlamak istiyordum ama bu safer sarılabileceğim bir omuz yoktu yada bana iyi hissettirecek bir ses. hanbin yoktu. ve ben o yokken ağlayamıyordum. 

𝐺𝑜𝑛𝑒 𝑏𝑢𝑡 𝑭𝒐𝒏𝒅𝒍𝒚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin