BÖLÜM / 49 - F i n a l

5.3K 208 92
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi ihmal etmeyelim lütfen. 🖤

Keyifli okumalar.🥀

İ K İ Y A R A L I

f i n a l

f i n a l

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Koku... Bu ağır koku... Öyle tanıdık geliyordu ki bir yerlerden...

Giderek hissizlikten kurtulurken ne olduğunu anlayamamıştım. Sanki büyük bir karanlık yutmuştu beni. Zihnim açık olmasına açıktı ama ters giden bir şeyler vardı. Hissedebiliyordum.

Yavaş yavaş kendime gelmeye başlayınca hafızamı zorlayıp neden bu halde olduğumu anlamaya çalıştım. Neden her yer karanlıktı? Bu iğrenç kokunun kaynağı neydi? Ben neredeydim? Kendimde miydim?

Birden zihnimde canlanan anılar kalbimi sıkıştırdı. Kaza... Kan... Haykırışlar... Ağlayışlar... Ölüm... Kaybediş... İntihar...

Ben... Ben intihar etmiştim. Ondan daha önemlisi ise Melis... Meleğim ölmüştü. Bebeğimle ikisi beni terk edip gitmişlerdi. O halde ben neredeydim? Ölmüş müydüm? Öldüysem bu karanlıkta neyin nesiydi? Ya bu duyduğum uğultular? Hiçbir şey anlayamıyordum.

En sonunda dikkatimi verip o uğultuları anlamaya çalıştım.

"Ay anne görüyor musun şunu? Ne kadar güzel!"

Deniz'in sesi miydi duyduğum?

"Görmez olur muyum hiç?"

Annemin yorgun ve kısık sesi iyice kafamı karıştırmıştı. Ne yani ölmemiş miydim? Kurtarmışlar mıydı beni? Bu nasıl olurdu? O uçurumdan atladıktan sonra yaşamam imkânsızdı. Hem yaşamak isteyen kimdi ki? Bebeğim ve meleğim olmadıktan sonra nefes almamın ne anlamı vardı?

Yavaşça aralanan gözlerimin gördüğü tek şey bulanık beyaz bir zemindi. Görüntüm gittikçe netleşirken tavana baktığımı anladım. Kafamı oynatmadan gözlerimi şöyle bir etrafta gezdirdim. Hastane odasındaydım. Şimdi anlaşılmıştı o keskin kokunun nedeni.

Bakışlarım annemleri bulduğunda odanın kenarındaki koltukta oturmuş bir kâğıda baktıklarını gördüm. İkisinin de gözleri kızarıktı ve üstleri perişan haldeydi. Onların bu halleri olanları aklıma getirirken gözlerim doldu. Başımın arkasındaki feci acı dahi kalbimdeki acının yanında küçücük kalıyordu. Gözlerimden aşağı bir damla yaş inerken Melis'in yaralı hali geldi gözlerimin önüne. Kanların içinde nasıl da kıpırdamadan yatıyordu meleğim...

Gözlerimden bir damla yaş daha inerken sinirle yerimde doğruldum ve bu ani hareket sonucu başıma giren büyük sancı yüzünden acıyla inledim. Annemler sesimi duyduklarında hızla bana döndüler. Acıyı umursamayıp ayağa fırladım ve "Anne," diye fısıldadım güçsüz sesimle. "Neden kurtardınız beni anne?" Sesimi yükseltirken ellerimi dengesizce sağa sola salladım. "Neden ölmeme izin vermediniz? Neden bu acıyı çekmeye devam etmemi istiyorsunuz?"

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin