Bana iltifat etmişti. En güzeli sensin demişti. Yoksa dalga mı geçiyordu? Orkun ve Sırma'nın yanına giderken düşüncelerimle savaşıyordum.
"Sakın Orkun'la yakınlaşma, öyle bir şey olursa abini yani beni aklına getir."
Ne bekliyordum ki? Gecenin en güzeli biricik kardeşiydi işte lanet olasının!
"Öyle düşündüğümde yakınlaşasım geliyor." diye mırıldandım.
"Ne?"
"Yok bir şey."
Hani kardeşi değildim?
Ve evet, sarılmıştı bana. Hiç olmadığı kadar içten. Bana acıyormuydu ki? Niye acısın ki? Hiç bir fikrim yoktu.
Orkun'un yanına gittim.
"İyi gözükmüyorsun Şafak."
"İyiyim." Zorlukla gülümsedim.
Sarıldığı an ritmi bozulan kalbim daha yeni düzene giriyordu.
"Ufuk ve Sırma dansa çıktılar."
Şaşkınlık ve biraz buruklukla gözlerimi meydana çevirdim. Sanki göğsüme ok atıyorlarmış gibi hissediyordum. Beni kullanıyor muydu?
Gözüme hemen çarpmışlardı zaten. Sırma çok güzel dans ediyordu, daha doğrusu sürünüyordu. Ufuk'a yapışıyordu. Ufuk da halinden memnun gibiydi.
"Ufuk Sırma'yı seviyor mu Orkun?"
Orkun'a başımı çevirdiğimde göz göze geldik. Bir süredir beni süzdüğünü anlayınca utandım. Tuhaf, gözlerinde bir ifade vardı. Burukluk gibi.
Gözlerini benden alıp meydana çevirirken "O mesele." diye mırıldandı.
Gözlerini kıstı.
"Sevdiğini zannetmiyorum. O annesini bir fahişe yüzünden kaybetti, bunu ben anlatamam sana. Ufuk da fahişelerin canını yakmak istiyor. Sırma da öyle olmalı."
Gözümü meydana çevirdim Sırma Ufuk'a o kadar yakındı ki gözlerimi çevirdim. Ufuk'la göz göze geldim ve bütün iç organların alev aldı sandım bir an.
"Ama Sırma fazla uzun sürdü. Yani nedenini bilmiyorum, 6 ay."
"Belki Sırma'dan hoşlanıyordur." dedim.
"Bilmiyorum olabilir."
Bunun olasılığı bile kalbimi kemiriyordu. Bu kontrol edemediğim hislerden nefret ediyordum. Elimde olmayan her şeyden.
Kaderde böyleydi; kontrol edemiyordum. Ama kaderimle bir yolla barışmıştık.
"Neden bizde dans etmiyoruz Şafak?"
Orkun'a baktım.
"Hadi kalk."
Kalkıp beni de kaldırdığında ona itiraz etmedim. Meydana doğru yürüdük. En sonunda beni durdurup belimden tuttu. Beceriksiz bir şekilde omuzlarını tuttum. Kulağına yaklaştığımda Ufuk'la göz göze geldim. Hemen gözlerimi çevirdim.
"Ben dans etmeyi bilmiyorum Orkun."
"Bilmene gerek yok."
Yavaş yavaş sallanırken Ufuk bize bakıyordu. Sırma'yı dinlemiyordu sanırım.Ufuklar gelip bize abartılı bir şekilde çarptı. Biz onlara bön bön bakarken Ufuk Sırma'yı bıraktı.
"Kuralı bilmiyor musunuz? Çarptığın çiftle eş değiştiriliyor." dedi Ufuk.
"Biz böyle iyiyiz. Hem sevgilini başka erkeğe teslim etme." dedim Ufuk'un taa gözlerinin içine bakarak.
"Kural kuraldır." deyip beni kendine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICI
De TodoAnnesini ararken çıkmazın içine düşen kız. Onu çıkmazdan kurtaran biri. Bu kurtarıcı bambaşkaydı.. Ateşler içinden kurtardığı kıza başka bir hayat verecekti.. Her ne kadar kızı kendinden uzak tutmaya çalışsa da kendi hayatının tehlikeleri kıza bula...