Sıkıldım. Yalnızlık duvarları daha çok daralıyor.
İşe gitmeye başladım. Hava bu gün güneşli gibiydi. Ama büyük ihtimalle yağmur yağacaktı. Ve yarın babamın mezarına gitmeliydim. Gitmeliydim çünkü içimde biriken çok şey olmuştu gitmeliydim çünkü onu özlemiştim. Gitmleyidim çünkü onu özlemiştim.
Son bahardaydık. Son baharın son ayı, son günü. Bilinmez belkide benimden son günüm. Belkide bir şeylerin son günü. Annem aklıma geldi birden. Onu aramalıydım.
Arama yerine girdim ve ismini yazdım. Aramaya başladım ama açmadı. Yol boyunca aradım. Açan olmadı.
İzin alıp eve gitmeliydim. Patron beni kovmamıştı. Çünküsünü bilmiyorum.
Şerefsiz puşt!-saye! Bende sanıyordum ki bu gün işe gelmiyiceksin.
-aslında gelmiyicektim ama bir uğrayayım dedim. Görünüşe göre farklılık yok bende artık ayrılsam iyi olur. Yarın gelirim.
-istersen şimdi çıkıp bize gidebiliriz.
OROSPU ÇOCUĞU!
Dedim içimden. Dişlerimi sıkıyordum. Kafeden bir şey demeden ayrıldım. Dişlerimi serbest bıraktım sonra çenem ağrımaya başladı.■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■
Kapıyı açıp içeriye girdim.
-anne!
Seslendim ama cevap vermedi. Her halde sızmıştır.
İlerledim salona doğru. Koltuğun kol koyam yerinin altı kandı. Annemin eline baktım. Cam kırığı vardı ve bileği kesikti. Tenine
dokundum fakat teni buz gibiydi.
İçimde kırılan camlar kalbime saplanıyordu.-anne! Uyansana!
Elimi şahdamarının üzerine koydum fakat atmıyordu. Hemen ambulansı aramaya başladım.
-alo! Hemen size verdiğim adrese gelin. Lütfen annem galiba öldü.
Etrafda bira şişeleri vardı. Elinde cam kırığı vardı ve bileği! Damarını kesmişti
Yerde kanların kenarında bir kağıt vardı.
Saye. Büyek ihtimalle bunu okuduğun zmaan ölmüş olucam. Ve ölmeme o kadarda üzülmezsin diye düşünüyorum. Çünkü babanı daha çok severdin. Ve ben senin hayatında fazlalıktan başka bir şey değildim. Zaten sende bunu istemiştin. Umarım her isteöin bunun gibi gerşekleşir. Bunu en çok hak edenlerdensin. Çünkü sana yaptığım şeylere rağmen beni bırakmadın. Saçını kesip gözlerinin önümde yakmam,her şeyde seni dövmem,seni köle gibi kullanmam,biralarımı sana aldırıp taşıttırmam,çırılçıplak soyup karlı bir günde dışarıda 6 saat saklamam. Bunlara rağmen bana bakmayı bırakmadın. Bu yüzden iyi şeylerin hepsini hak ediyorsun. Sana ilk ve son defa Kızım dedim. Seni seviyorum Sayem.
Annen.
Annemin bu yazdıkları çok ağırdı. Bunu nasıl yapmıştı. Ben bunları hak edecek ne yapmıştım ki. O bana fazlalık değildi. Dizlerimin üzerine çöktüm. Göz yaşlarım artık dur-durak bilmiyordu. Bağırarak ağlamaya başladım. Gücüm kalmamıştı. Kanların üzerine düşmüştüm ve bacaklarım kandı.
□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□
-buyrun ölüm raporu. Ölüm sebebi intihar. Başınız sağolsun. Yarın şubeye uörarsınız bir kaç evrak işi var.
Diyip polis yanımdan ayrıldı. Bacaklarım olduğu yere sabitlenmiş gibiydi. Donup kalmıştım. Göz kırpmıyordum.
Kendime geldim. Annemin ölümüne üzülmedim aslında. Sadece yine yalnız kaldım. Aslında o varkende yalnızdım ama işte en azından varlığını biliyordum. Bencilce ola bilirdi. Ama gerçek buydu.
Polisler felan dağılmıştı. Büyük ihtimalle cenazesini yarın verecekti akrabaları.
Ben katılmayacaktım. Çünkü istemiyorum.Düz bir mahalleden gitmeye başladım. Karşıda market vardı. Etraf yarı karanlıktı. Güneş batdı batacaktı. Bu günde güneş terketti. O kendi görevini başarılı şekilde hall etdi. Bu gün güneşle birlikte annemde gitdi. Ama yarın güneş gelecek. Tek problem annemin yarın gelmeyeceği.
Markete girdim. Maskemi taktım ve ilerlemeye başladım. Bir kaç tane çerez aldım ve 6 tanede bira aldım. Kasaya doğru ilerlemeye başladım. Yanımdan insanlar geçiyordu çarpıyorlardı bana. Ama dönüp bakmıyordum. Umurumda değildi.
Kasadan aldıklarımı geçirdikten sonra Parsla eskiden gittiğimiz,sabahladığımız tepeye gitmeye kara verdim. Adımlarımı yola çevirdim ve ilerlemeye başladım.
1 saattir yürüyordum. Bacaklarım ağrıyordu. Ama ruhumdaki acıyla yarışamazdı bile. Yinede oda bir acı. Kenardaki bir bankta oturmaya başladım. 5 dakika dinlendikden sonra yine ilerlemeye başladım.Tepeye çıktım. Şehrin tüm ışıkları, arabaların sesi her şeyi burdan görüyordum. Ordaki kendi yaptığımız hamakta uzanmaya başladım. Burayı kimse bilmiyordu. Benden ve ondan başka. Hamakta sallanmaya başladım. Aslında buranın bir kapısı var. Ve burda kimse yaşamıyor. Evde var hatta. Ama ev toz içindedir kesin. Burası yani kiminse eviydi eskiden.
Biralardan birini açtım. Ve şarkı mırıldanarak içmeye başladım.
Sessiz bir gece
Yorgun adımlarım
Hiç haberi yok gibi
Islak kaldırımlarınKedi geldi bacağıma sütünmeye başladı. Kucağıma aldım. Onunla sallanmaya başladım.
Kimse görmüyor mu?
Kimse bilmiyor mu?
Durup önünde kalbinin
Kimse durdurmuyormuBir az soluklandım. Biradan bir ydum daha aldım. Gözüm dolmaya başlamıştı.
Her kes gider mi?
Her kes gider mi?
Söyle bana küçük kadın
Her şey biter mi?Orda aslında söyle bana küçük adamdı ama kadın yaptım onu. Çünkü böyle tam benim şarkımmış gibi geliyordu. Kedi uyumuştu.
Çok erken değil mi?
Erken değil mi?
Söyle bana küçük kadın
Her kes gider mi?Şarkıyı söylemeyi kestim çünkü kapı taraftan çıtırtı sesi gelmeye başladı. Biralardan birini elime aldım.Kediyi kucağımdan dikkatlice hamaka bıraktım o uyumuya devam etdi. Dikkalice kapıya yaklaştım. Elimdeki birayı çok sıkıyordum. Nerdeyse kırılacaktı.
Birden bir çıtırtı daha geldi. Ve....