1. Bölüm: Uzaydan Gelen Adam
"Stuart! Eğer bir kez daha odana gelirsem seni camdan atarım haberin olsun" sinirlice söylendi Stiles. Hep aynı şeyi yapıyordu kardeşi. Uykucu pasaklının tekiydi it herif!
Stiles ikisinin de çantasını hazırlandığında sertçe yere bıraktı ve koltuklara serdikleri örtüleri düzeltti. Stiles genelde evi düzenlemeye çalışan çilekeş çocuk, Stuart ise onu umursamayan kişiydi. Şimdide yatağında oturmuş, Stiles'ın sinirden köpürmüş olmasına aldırmadan saçlarını karıştırıyordu.
"Kalk dedim amına koyduğum!"
Kapıyı bir hışımla açtığında yatağında oturan kardeşini gördü ve elinde ki sürahiyi suratına boşalttı. "Stiles!" Diye bir feryat kopardı Stuart.
Hızlıca gözlüğüne uzanıp taktı ve ayağa kalkıp Stiles'ın kafasına vurdu. "Çık odamdan orospu"
Stiles hızlıca odadan çıktı ve çantasını alarak ayakkabılarını giydi. Bugün bu küçük şehire geldiklerinden beri ilk kez okula gideceklerdi. Ceketini de alarak dışarı çıktı ve cipini çalıştırdı. Birkaç dakikalık beklemenin ardından kardeşi de göründü. Kapıyı açıp koltuğa oturduğunda Stiles ilerledi ve geçenlerde gezdiği için yolunu ezberlediği okula doğru yol aldı.
Cipini park ederken Stuart gözlüğünü düzeltip etrafa bakmayı kesti ve arabadan indi. Stiles'ta onu takip ettiğinde beraber okula girdiler. Birkaç göz onlara dönerken Stuart özgüvenini ortaya sererek gülümsemiş, Stiles ise çantasının kollarını sıkarak ilerlemeye başlamıştı. İkizi koşarak ona yetiştiğinde kolunu omzuna atarak sınıflarına girdiler. En önde bir yerlere otururken sarı saçlı ve yanında da esmer iki çocuk yanlarına geldiler.
"Hey!" Dedi sarışın olan. Ardından esmer çocuğun omzuna kolunu attı. "Yeni mi geldiniz çömezler"
"Evet, ama tahminimce senden büyük ve aynı zamanda üç santim kadar uzunum"
Stiles kardeşine gülümserken esmer olanda kahkaha attı. "Tamam" diye mırıldandı. "Ben Scott. O da Isaac hoşgeldiniz çocuklar"
İkizler kafalarını salladıklarında Scott Isaac'e gülerek, Isaac ise ona trip atarak arka sıralara geçtiler. Stuart sessizce telefonunu açarken Stiles camdan dışarı bakmaya başladı. Tam kafasını çevirecekken görüş alanına giren siyah Camaro'yla kahverengileri cama kilitlendi. "Stuart arabaya bak!"
"Camaro işte. Yirmi beş bin dolar ve 425 beygir gücünde. 100km/s hızına 5.2 saniyede çıkar"
"Salak mısın nesin"
Stiles ellerini ve alnını da cama yaslayıp arabayı incelemeye devam etti. Tam cipinin yanında durmuştu. İçinden siyah deri ceketli bir adam indiğinde Stiles kaşlarını çatıp geriye çekildi.
"Arabamın yanında bir Camaro bir de Lamborghini duruyor. Fakir fakir kaldı ortada garibim"
"Aman be Stiles. Ne yapacaksın? Zengin züppelerin teki işte"
Az sonra az önceki deri ceketli adam içeri girdiğinde Stiles'ın gözleri onu takip etti. O da kendisine baktığında hızla kafasını çevirdi.
Scott ve Isaac'in yanına gidip bir şeyler söyledi ve mimik bile oynatmadan sınıftan çıktı. Bu sınıfta değil miydi yani?
Ders zamanı geldiğinde Stuart kitaplarını açmış çoktan ders çalışmaya başlamıştı. Stiles ise Isaac'in saçıyla oynayan Scott'ı izliyordu. Öğretmenin geldiğini duyduğunda önüne döndü. Bir öğretmene göre fazlaca genç ve yapılı olan adam kalemi alarak tahtaya döndü ve güzel bir yazıyla büyükçe 'Derek Hale' yazdı.
"Kalk ayağa" dediğinde Stiles, gözlerin hedefinin kendisi mi yoksa Stuart mı olduğunu anlamaya çalışıyordu. Adam önüne gelip ellerini masaya çarparak Stiles'a eğildiğinde genç adam hızlıca ayağa kalktı. "İsmimi öğrendin mi?"
"E-evet"
"Ya sen?" Diyerek Stuart'a döndüğünde kardeşi de ayağa kalktı ve kafasını salladı. "Derek Hale. Ateş demek. Bir manada"
Derek kafasını salladı ve kıçını öğretmenler masasına yasladı. "Dersimiz Biyoloji" diyerek eline kalemi tekrar aldı ve tahtaya bir başlık attı.
'İnsan Vücudu'
Stiles dikkatle öğretmeni dinlerken Stuart hararetli hararetli not alıyordu. Stiles'ta Stuart'ta biyolojiye bayılırdı.
------Ders bittiğinde Derek gömleğinin kolunu sıvayarak çantasını aldı. Stuart ise koşarak onu takip etti ve Stiles'ta yanında gitmek durumunda kaldı. "Müdür yardımcısını nerede bulabiliriz hocam?"
Derek yine mimik oynatmadan ellerini cebine soktu. "Karşısında duruyorsun"
Stiles'ın dudakları 'o' şeklini alırken Stuart cebinden iki kağıt çıkardı ve Derek'e uzattı. "Doldurmamızı istemiştiniz ya"
Derek kafasını sallayarak kağıtları aldı ve yeşillerini çocuklara dikti. "Buraya neden geldiniz"
"Ş-şey biz..."
"Tamam anlatmana gerek yok" diyerek Stiles'ı kesti ve eliyle odasını gösterdi. "Eğer isterseniz bana gelip anlatırsınız ya da rehberlik öğretmeniniz Bayan Wilson'dan yardım alabilirsiniz."
İki çocuk kafalarını salladığında Derek odasına girdi ve kağıtları çekmeceye koyup bilgisayarını açtı.
İkinci derse de Derek girdiğinde Stiles birkaç soru çözmek için elini kaldırsa da öğretmeni Stuart'a sürekli söz vermekten kaçınmıyordu. Elini indirip kollarını göğsünde birleştirdiğinde arkasını kontrol etti. Scott ve Isaac uyumuş, onlara birkaç kişide katılmış ve diğerleri de defterlerini karalıyordu.
"Stiles?"
"Efendim"
Derek tahatada ki soruyu gösterdiğinde Stiles saf saf soruya bakmaya başladı. Harfler bir anda uçuşa geçmiş, sanki hepsi birbirleriyle dans ediyor gibiydi. "Bilmiyorum hocam"
"Yerine otur"
Stiles kafasını sallayarak yerine oturduğunda Stuart yine cevaplamıştı soruyu.
Akşam okul çıkışında Stiles arabasına binip Stuart'ı beklemeye başladı. O geldiğinde de hızlıca evlerine vardılar.
İçeri girdiklerinde Stuart koşarak odasına girdi ve hemen arkasından Stiles girdiğinde kardeşini çoktan üzerini çıkarmaya başlamış, arkadaşıyla konuşurken görmüştü.
"Biyoloji öğretmenini görmeliydin Uwe. Adam uzaydan gelmiş gibi. Değil mi Stiles"
Stiles yavaşça kafasını salladı ve gömleğini çıkardı. Kardeşi uzun zamandır Uwe adında bir erkekle konuşuyordu fakat Stiles bir kez olsun onu görememişti.
Kardeşi şizofren hastasıydı.
İleri derecede.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~|TWİNS|~
FanfictionBeacon Hills'e annelerinin yokluğunu hissetmemek için gelen ikizler, -Stuart ve Stiles- Beacon Hills lisesine başlarlar ve hayatları bir anda değişmeye başlar. Fakat içlerinden biri ileri derecede şizofrenidir ve buna alışması, alıştırması gerekir.