Bölüm 2

61 4 0
                                    

 İrem :)

Mutlu :) 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutlu :) 


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


  Bana yuva olan yurdun koridorlarından koşarak bahçeye çıktım. Göz yaşlarım gecenin sessizliğine karıştı. Sınav sonucum berbattı! Bunun tek bir açıklaması olabilir o da kaydırma yapmış olmam. Sınavda dikkatimi dağıtacak hiçbir şey olmamıştı ve tamamen sorulara odaklanmıştım ya da ben öyle olduğunu zannettim. Aylardır hata yapmadım ve artık kontrol altına aldığımı zannettiğim anda ansızın bir darbe ile mağlup oldum.

  Geleceğimi inşa edemeden yıkıldı, işte şimdi terk edilişim ile karşı karşıya geldim. Bebektim anlamadım, çocuktum bir şekerle sustum, gençtim yaralarım sarıldı, büyüdüm ve şimdi terk ediliyorum. Yıllar önce değil de şimdi kimsesiz olmuştum.

"Hazel?" Sesin geldiği taraf döndüğümde İrem ve Mutlu'yu gördüm. Yanıma gelmek için tereddüt ettikleri titreyen seslerinden belli oluyordu.

  Elimin tersi ile göz yaşlarımı silip yanlarına gittim. "Batırdım..." diyebildim güçlükle. Ağlamamak için kendimi gülmeye zorluyorum. İkisinin de gözleri dolmuştu hiçbir şey diyemiyorlardı çünkü onlarda biliyordu veda vaktinin geldiğini.

  "Biz hep senin yanındayız." dedi Mutlu.

  "Her zaman, sonsuza dek..." diye eşlik etti İrem.

  "Biliyorum." elimi kalbim üstüne koydum, her zaman orada kalacaklardı ve bende sadece onların kalbinde kalmak istiyorum, başka türlüsünü kabul edemem. Edemem çünkü ikisinin de hayatını daha fazla ağırlaştıramam. Ben gideceğim ve onlar kalacak.

  "Hadi yatakhaneye gidelim." Diyerek ikisinin de koluna girdim. Ne konuşmak istiyordum ne de konuşmalarını istiyordum, onlarda bu isteğimi duymuş gibi hiçbir şey demeden benimle birlikte yürümeye başladılar. Adım kadar eminim ikisi de sınavı kazanmıştı, denemelerde her zaman yüksek netleri olurdu. Üçümüzün de hayali sınıf öğretmenliğiydi, onlar başarmıştı ve benim isteğim hayal olarak kalmıştı.

  Sabaha kadar uyuyamamıştım, aklımda dönüp duran sorular bir boşluğa çekmişti beni ya hep ya hiç... Düşen birinin tekrar ayağa kalkması için dibe ulaşmalıydı, durup etrafına bakıp düştüğünü idrak eder sonrasında yerden güç alarak doğrulur. Şansı varsa biraz sendeleme ile dengesini korur ya da bir yardım eli uzanır. Artık kendi gücümü, kendi şansımı kullanmalı ve güçlenmek için dibe vurmalıyım. Tek bir yol var önümde ya başaracağım ya da kaybolacağım.

SAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin