Bölüm 8: Sana İhtiyacım Var Gibi

760 64 59
                                    

"En derin arzulardan en ölümcül nefretler doğar." ~Sokrates


*****


Nakajima Atsushi'nin hayatının sonraki yedi günü sadece tek kelimeyle anlatılabilirdi:

Cehennem.

Olumlu düşünüp katlanabileceği bir cehennem bile değildi. Sadece Kunikida'nın verdiği günlük evrak işlerini üzerine yıkan Dazai Osamu adlı ADA çalışanının gazabına benziyordu.

Ama bu seferki, üzerinden atmak istediği büyük bir kafa karışıklığı ve tuhaf duygular yığını altında onu boğan bir cehennemdi; ve tüm bunlar sırtında dolanan bir böcek gibi rahatsız ediciydi. Boynu sinirden karıncalandı.

Atsushi, kendini içine soktuğu durumu tekrar düşündü.

Neredeyse bir ay önce birine 'tamam' dediğinden beri aklına sık sık hoş olmayan hayaller geliyordu, ve onun iç kargaşasının sebebi biricik Akutagawa Ryuunosuke'den başka kim olabilirdi?

Atsushi'yi görmezden geliyordu.

Ve Atsushi her ne kadar kendini aksine ikna etmeye çalışsa da Akutagawa onunlayken her zaman böyleydi ve bu durum onu ​​oldukça rahatsız ediyordu. Oldukça.

Çünkü Akutagawa niyetleri konusunda çoğunlukla netti. %100 sinir bozucu, inatçılık derecesinde dürüst, acımasız ve dosdoğru; pişman olmamasıyla ünlü bir insan. Ancak sonrasında ölüm sessizliğe bürünürdü ve tanrım—Atsushi'nin kafası resmen çorba oluyordu.

Ve tüm bu haller şöyle—Atsushi'nin hiç anlayamadığı nedenlerle—başlamıştı...



1. Gün:

"Aptal kravatını düzelt Jinko."

Akutagawa, Kobito'nun lobisine adım atmadan hemen önce ona sertçe çıkıştı ve Atsushi burnunu buruşturdu. Akutagawa'nın yüzüne bakmak için yürümeyi bıraktı.

"Haa?" Gözlerini kırpıştırdı. "Ne?"

"Edepsiz görünüyorsun aptal. Düzelt."

Bu küstah tavrı Atsushi'yi o kadar hazırlıksız yakalamıştı ki, bunun bir şaka olduğunu düşünüyordu.

"Bunu sen mi söylüyorsun?" Akutagawa'nın dans etmekten kırışmış gömleğine kısaca bir bakış atıp sırıttı ve tek kaşını kaldırdı. Akutagawa'nın çenesi kasıldı ve kollarını kavuşturdu.

Atsushi, Akutagawa'nın birkaç dakika önceki haliyle şu anki hali arasındaki farkı yeni kavramıştı.

'Ona ne olmuştu?'

"İyi misin?" Atsushi'nin oyuncu ruh hali dağıldı ve dağınık kravatını bir kenara bırakarak Akutagawa'ya bir adım yaklaştı.

Akutagawa cevap vermedi.

En azından sözlü olarak.

Akutagawa gaddarca görünen bir niyetle ileri atıldığında Atsushi bir saldırı beklediği için geri sıçrayıp kendini hazırladı. Kravatından yakalandığında gözleri fal taşı gibi açıldı. "N-Ne...woah, hey—!"

"Bunun için sabrım yok." Akutagawa karışık düğümü çözüp kravatı Atsushi'nin boynundan çıkardı ve yeniden aynı yere doladı. Atsushi, Akutagawa tarafından aşağı çekilirken içinden boğuk bir ses kaçtı: 'Çok sıkı.'

Kiss My Wounds || Shin Soukoku [Türkçe Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin