evet bu saatte bölüm atıyorum çünkü bölüm atmayı özledim ahaksjwk yarın uzunca bir bölüm atacağım şimdi gece floplar diye atmıyorum bu kısa bölümü salıp uyuyorum
-
saat 12.55'di, jennie'nin öğle arasına çıkıp lisa'nın yanına gelmek üzere yola çıkmasına beş dakika vardı.
lisa'ysa jennie'nin pastanesinin önündeydi. ona bir sürpriz yapmak istiyordu.
dükkandan içeriye girdi. "selam!"
jennie, şaşırmıştı. "ah, selam! bir terslik mi var? iptal mi oldu programımız yoksa?"
"hayır hayır. buralara yolum düştü bir şey almak için. baktım saat de ofise geleceğiniz vakite yaklaşmış, buraya geleyim birlikte gidelim dedim. boş yere adresi bulmakla falan uğraşmayın diye." hayır, aslında sadece seninle daha çok vakit geçirmek için seni almaya geldim.
"yaa inanamıyorum, ne kadar naziksiniz. keşke zahmet etmeseydiniz. çok mahçup oldum şimdi..." jennie canı sıkılmış bir şekilde yanıtladı, cidden lisa'yı uğraştırdığını düşünüp üzüldü. "siz buraya kadar zahmet ettiyseniz ben de beş dakika kadar erken molaya çıkabilirim. hemen hazırlanıp geliyorum."
jennie, pastanenin arka kısmında girdi ve kahverengi saçlı tatlı bir kız kasaya geçti. mesai değişimi yapmış olmalılardı. lisa'yı gören kız gülümsedi. "selam. ben sang. sizi gördüğüme memnun oldum, lisa hanım. normalde hiç sizin gibi ünlü insanlar buraya gelmez ama... heyecanlandım biraz o yüzden."
lisa bozuntuya vermeden gülümsedi, jennie'nin iş arkadaşıyla iyi anlaşmalıydı. "ben de memnun oldum. bu kadar güzel tatlıları olan bir yeri geç bile keşfetmiş sayılırım."
"ah evet, jennie çok yeteneklidir. onun gibi bir aşçı daha bulunamaz. yıllardır onun gibi harika bir insan ve aşçıyla çalıştığım için ne kadar şanslıyım anlatamam." kız konuştukça lisa'nın içini tek bir duygu yakıyordu, kıskançlık.
"benim dedikodumu mu yapıyordunuz?" jennie, pastanenin arka kısmından geldi. saçlarını açmıştı, tatlı mom jean pantolonu ve dar bluzuyla lisa için dünyanın en güzel kızı gibi görünüyordu.
"biraz," dedi sang gülerek.
"ben molam bitince gelirim," dedi jennie kıza.
"sorun değil, istediğin gibi takıl bugün ben hallederim."
"teşekkür ederim."
lisa, jennie'ye döndü. "istersen ve hazırsan çıkabiliriz."
"ah, tabii. vakit kaybetmeyelim."
ardından pastaneden çıkıp lisa'nın arabasına doğru yürüdüler.
