2

1.3K 105 37
                                    

bugün bir bölüm daha gelecek
-

jennie kapıyı açtıktan sonra elindeki anahtarı dolabın üzerine attı, bir yandan da ayakkabısını çıkartmaya çalışıyordu.

"hoş geldin." içeriden gelen sese şaşkınlıkla yanıt verdi.

"rosé?"

"evet!" rosé heyecanla jennie'yi karşıladı.

"bugün geç gelmeyecek miydin? nöbetin var sanıyordum," dedi jennie.

"pek iyi hissetmiyordum. başkasına yıkmak zorunda kaldım. migrenim tuttu. ben de erken geldim."

"yaa, geçmiş olsun. şimdi iyisin ama değil mi?"

"daha iyiyim. ayrca, bugün mutfak işini ben devraldım, erken geldiğim için. ve her gün hem başkalarına hem bana yemek pişiren oda arkadaşıma bir iyilik yaparak bu akşamki menüyü ben hazırlayayım dedim. hemen hazırlan gel, ben sofrayı kuruyorum," dedi rosé ve mutfağa yöneldi.

jennie odasına girip üstünü değiştirmeye başladı. yorucu bir gün geçirmişti, rosé'un erken gelmesi işine gelmişti açıkçası.

odasından çıkacakken masasında duran tasarımları dikkatini çekti ve masasının üzerini toparladı.

her gün yeni koleksiyonu üzerinde çalışıyordu. tasarımcı olmak istiyordu. bu amaçla her gün onlarca yeni tasarım yapıyordu. en iyilerini seçip bir markaya gönderecekti.

bundan önceki denemeleri başarısız olmuştu. bu kez bir markanın tasarımlarını kabul etmesini umuyordu. en büyük hayali buydu, ve önceki reddedilmeleri yüzünden umutları tükeniyordu.

düşünmeyi bırakıp odasından çıktı ve mutfağa gitti.

rosé oda arkadaşıydı. polisti, bu yüzden genelde eve geç geliyordu. yaklaşık üç yıldır oda arkadaşıydılar.

"tavuk yaptım sana fırında. bak bakalım nasıl olmuş."

"migrene rağmen uğraştın mı, vay be. gurur duydum açıkçası," dedi jennie ve tavuktan bir çatal aldı. tadı beklentisinini çok üzerindeydi. "aşırı iyi olmuş."

"öyle olacak tabii, ben yaptım." rosé'un sözlerine karşı jennie gözlerini devirdi. "ee, günün nasıl geçti bakalım tasarımcı?"

"aynı. pastaneye git. mesai bitene dek çalış, herkesin bayıldığı keklerinden pişir. ardından kafeye git ve tasarımların üzerinde çalış. ah pardon, büyük ihtimalle reddedilecek tasarımların üzerinde. senin nasıldı? hiç kötü adam yakaladın mı bugün?"

"öncelikle," dedi rosé ve ağzındaki lokmayı yutup konuşmaya devam etti. "sen gördüğüm en harika tasarımcısın. bu kez tasarımlarını alacaklar, eminim jen. yapma böyle, umudunu neden kesiyorsun?"

"haklısın," dedi jennie. olumlu düşünmeliydi. "sen ne yaptın bugün onu söyle boşver beni."

"klasik. evrak işlerini bana kilitlediler bugün onunla uğraştım tüm gün. sıkıcıydı anlayacağın. kötü adam yakalamadım." rosé jennie'yi dürttü. "bir de, yemekten sonra bugün yaptıklarına bir bakayım. masanın üstündeki tasarımlar çok sağlamdı, özellikle sarı elbise. kaç gündür geç geldiğim için iyice bakamadım yeni yaptıklarına."

jennie gülümsedi. "olur." rosé onu bu yolda en çok destekleyenlerden biriydi.

ikili birlikte akşam yemeklerini yediler, onları izleyen bir çift gözden habersiz olarak.

obsessed || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin