jennie, rosé için aldığı hediyeyi çıkartıp masaya koydu, süsleme için aldığı balon ve süsleri çıkartıp masanın etrafına yerleştirdi. aşırı bir süsleme yapmamıştı fakat yeterliydi.
pastayı ve yemekleri rosé gelince çıkartırdı, şimdilik bu yeterli görünüyordu. telefonunu çıkarttı ve rosé'ye mesaj attı. ne zaman gelirsin?
bu sırada lisa dışarıdan jennie'yi izliyordu. bunca hazırlık yaptığını görürken içindeki kıskançlık damarını kontrol edemiyordu.
rose, benim için çok sorun olacaksın. jennie'yi benden çalıyorsun.
acaba jennie rose için ne almıştı? jennie neden bu kadar çok uğraşıyordu ki? acaba rosé'yi arkadaştan fazlası olarak mı görüyordu? eğer öyleyse lisa'nın rose'den acilen kurtulması gerekiyordu.
lisa'nın kafasında düşünceler dönüp duruyorken jennie'nin telefonuna mesaj geldi. rose onu yanıtlamıştı.
sanırım geçe kalacağım. işim çıktı. elimden geldiğince erken gelmeye çalışırım, dikkat et.
jennie'nin morali bu mesajdan sonra düştü. doğum gününü kutlayacaklarını ummuştu.
belki rosé erken gelmeyi başarır, diye geçirdi içinden. en kötü geceye dek beklerim.
odasına geçti ve lisa'nın dergisinin yemek köşesi için yazısını yazmaya başladı.
hayatta bazen büyülü anlar olur... duyduğunuz bir kokuyla, bir tatla adeta geçmişe, çocukluğunuza dönersiniz. yaşayabileceğiniz en güzel hislerden biridir bu.
bugün sizlerle benim için geçmişe dönüş kapısı olan bir tarifi, elmalı kapkek tarifimi paylaşacağım. okul çıkışı eve hevesli hevesli koşup gittiğimde masamda bulup yediğim ve bana dünyanın en lezzetli şeyi gibi gelen o büyülü tarifi.
jennie giriş paragraflarını okudu. birçok kez değiştirmeyi düşündü. çok mu samimiydi? ya da çok abartılı?
düşünmeyi bırakıp yazmaya devam etti. tarifi ve ölçüleri yazarken oldukça rahat ve özgüvenliydi. yapılış kısmını oldukça detaylandırarak anlatmaya çalıştı. fırınınızın önceden ısınmış olması şart.
sakın pişerken fırını açmayın.
tarifini püf noktası şekerle yumurtanın tamamen homojen bir biçimde karışması.
tarifi anlatmayı bitirdiğinde kendini rahatlamış hissediyordu. sağ alttan kelime sayısına baktı. 1117 kelime. minimum kelime sınırını aşmıştı.
final kısmını yazmaya geçti. umarım bu sizin için de büyülü ve güzel bir tarif olur. bu tarifi kendiniz için, sevdikleriniz için yapın. en az sevgi duygusu kadar tatlı bir tarif bu çünkü. kötü duygularla hazırlamayın.
jennie, "fazla mı abarttım? ne yazıyorum ben ya..." diye mırıldandı ekrana karşı. telefondan saate baktı ve biraz ara vermesi gerektiğine karar verdi. akşam, rosé geldiğinde bu yazıyı ona da okutup fikrini alacaktı. ardından lisa'ya ulaştırırdı.
bilgisayar başından kalktığında, rosé'den mesaj gelmiş olduğunu gördü. birazdan yanındayım. erkenden kaçmayı başardım. daha doğrusu lee sayesinde oldu. anlatırım gelince (:
jennie büyük bir sevinçle masa başından kalktı ve sofrayı hazırlamaya koyuldu. pastayı tezgaja çıkarttı, mumları hazırladı. yemekleri yerleştirdi ve beklemeye koyıldu.
