Reckless

473 58 25
                                    

Reckless
Madison Bear

*Bir önceki bölümü okumayı unutmayın*

"Ulan Takemichi. Kaptın Hinata'mı. Şahitlik yaparken imzamı atmayayım da gör sen."

Odaya söylene söylene bildiğimiz dalmıştım. Beklemediğim şey ise odada Baji-san'da dahil tüm çete üyelerinin olmasıydı. Yine de hiçbir şey çaktırmadım. Bu hayatta tek güvendiğim şey oyunculuğumdu zaten. İnsanların endişeleri hoştu ama çok baş ağrıtıcı olabiliyordu. Bu zamanlarda oyunculuğum beni kurtarıyordu. Bunu tek arkadaşı Takemichi olan ben diyordum. Evet.

"Ulan Chifuyu, bir kere de benim tarafımda olsan şaşırırım zaten."
"Bizde işler böyle. Sen benimle uğraşacağına bayılmadan nasıl nikah masasına kadar yürüyeceksin onu düşün?"

Takemichi sanki yeni aklına gelmiş gibi hızla kafasını bana çevirince kaşlarımı çattım. Onunla biraz dalga geçmek istemiştim ama benim dalgamı bile ciddiye aldığına göre baya bir gergindi. Gerginlikten bacaklarıyla ritim tuttuğunu fark ettiğimde içimden kendime sövdüm. Aptal herif. Hinata'dan daha çok gergindi.

"Bayılmam değil mi? Draken?"

Draken başını başka tarafa doğru çevirince kıkırdamasını tutmaya çalıştığı belliydi. Tekrar bir bakınca Takemichi'nin bu hali gerçekten komik olabilirdi.

"Mikey? Neden gülüyorsunuz bana cevap versenize!"

Herkes kıkırdarken Takemichi'ye acıyan tek kişi olan Baji-san, elini Takemichi'nin sırtına koymuş onu cesaretlendirecek sözler söylemişti.

"Kendine gel lan! Tabii ki halledeceksin. Sen yapamayacaksın da kim yapacak. Kendine gel!"

Baji-san'ın Takemichi'nin sırtına bir tane vurmasıyla o acıyı ben kendi sırtımda hissetmiştim. Baji-san'ın eli gerçekten ağırdı. Bunu en iyi ben bilirdim.

"Teşekkürler Baji ama sanki dövmeye gerek yoktu ne dersin?"
"O kadarına da dayan lan!"
"Öyle deme lan gece lazım ona o sırt."

İşler bel altı esprilere kayınca yüzümü ekşittim. Bu yüzden sadece erkek olan arkadaş gruplarını sevmiyordum. Eskiden eğlenceli geliyordu çünkü ergendik. Ama artık itici geliyordu. Sadece yerinde olan bel altı esprileri seviyordum. Takemichi'ye bir kaç bir şeyler söyleyip ortamdan kaçma zamanım gelmişti.

"Hinata çok güzel olmuş. Sende öyle mal mal etrafa bakma gayet iyisin. Beraber çok uyumlu olacağınıza eminim. Hina seni ne hallerde gördü de kabul etti. Ne çabuk unuttun. İlla özel olarak hatırlatmam mı lazım!"

Takemichi kafasını aşağı eğmiş eski anıları düşünüyordu. Chifuyu haklıydı.

"Haklısın..."
"Tabii haklıyım oğlum! Kız tarafından olan bana bunları söylemeye zorladığına inanamıyorum."

Sanki ona bu sözler ona koymuş gibi iç çekince Takemichi düğün başından beri ilk defa içten bir şekilde güldü.

"Kim Chifuyu'ya gerçekleri söylemek ister?"
"Neyden bahsetiyorsun Takemichi?"
"Chifuyu, sen Hinata'nın kardeşi ve ya abisi değilsin."
"Kayınbiraderin ile düzgün konuş lan! Bana küfür etseydin canım daha az acırdı."

You Get Me So High\\BajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin