You Get Me So High\\Bajifuyu

Nothing Without You(Special)

Nothing Without You
The Weekend

"Baji, hadisene!"
"Gitmesek olmaz mı? Hmm?"

Bana sırnaşıp mızmızlanan Baji'ye karşı bininci iç çekişimi verdim. Dün geceden beri böyleydi. Sebebi ise Hesoo ve sevgilisi Taesung ile çifte randevu ayarlamış olmamdı. Göğüsüme çenesini bastırmış,bana sulu gözlerle bakan Baji'ye karşılık olarak dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Fazla tatlı durmuştu evet, ama bu beni vazgeçirtemezdi. Ayakkabılarımı giymek için arkamı döndüğümde belime sarılan eller tarafından durduruldum. Yine iç çekip konuşmaya başlayacakken kulağımın yalanması ile durdum.

"Hadi gitmeyelim ve biraz beraber vakit geçirelim."

Göğüsümden pantolonuma kayan ele bakıp yutkundum. O sırada Baji sırıtarak kulağımı ısıtmıştı. Sivri dişleri olduğu yeri kanatırken inlememek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Chifuyu..."

Baji'nin hızlanan nefes sesleri ve kemerimin açılma sesi. Tam kafamı geri atıp Baji'yi öpecekken telefonumun çalması ile aşırı çekici olan atmosferden çıkış yaptım.

"Efendim Hesoo?"
"Şey, çıkarken aramımı söylemiştin ona göre çıkıcaktın ya..."
"Evet. Aradığın için teşekkürler Hesoo. Bizde ayakkabılarımızı giyip çıkıyoruz şimdi."
"Tamam. Görüşürüz."
"Hmm."

Kaşlarımı çatıp Baji'ye dönerken o, çoktan azarlanmaya hazır olan küçük bir çocuk gibi ellerini önünde birleştirmiş ve kafası eğikti. İç çektim. Eğer bu kadar aşık olmasaydım onu azarlayabilirdim.

"Çıkıyoruz. Hemen."

Hiçbir şey demese de mutsuz olduğu her halinden belli olan Baji, ayakkabılarını giymeye koyuldu.

•••

"Chifuyu-san, buradayız!"

Bir eli ile telefonu kulağında tutan diğeriyle ile bana el sallayan Hesoo'ya küçük bir gülümseme verdim ve bende karşılık olarak minik bir el sallama gönderdim.

"Görüşmeyeli baya oldu Hesoo."
"Evet! Sizi gördüğüme sevindim."

Işıl ışıl parlayan Hesoo'ya güldüm ve tabii ki de onunla uğraşmaya başladım.

"Resmiyeti asla bırakmayacaksın değil mi?"
"D-Denerim C-Chifu-"
"Kendini zorlamana gerek yok."

Onun bu şirinliğine gülerken onunla uğraştığımı anlayan Hesoo yanaklarını şişirdi.

"Siz de hiç değişmemişsiniz Chifuyu."
"Öyle mi dersin?~"

Bana ismimle seslenmesine rağmen cümlesini resmi dille kuran Hesoo'ya göz kırparak cevap verdim ve bakışlarımı yanındaki gri saçlı, yakışlı çocuğa çevirdim. Bu, Hesoo'nun bahsettiği kişi olmalıydı.

"Ah! Geç tanıtma için üzgünüm. Bu Taesung. Taesung, bu sana bahsettiğim iş arkadaşım Chifuyu ve sevgilisi Baji-san."
"Tanıştığıma memnun oldum Chifuyu-san."
"Chifuyu yeterli ve bende tanıştığıma memnun oldum."

Gülümseyerek verdiği elini sıkarken Baji'ye kolumla sinyal verdim. Sinyali anlayan ve 'Chifuyu'nun sevgilisi' kelimesine aptal aptal sırıtan Baji, elini Taesung'a uzattı. Onlar tokalaşırken hemen Hesoo'ya beğendiğimi belli edercesine alttan elimi okey işareti yaptım. Bunu gören Hesoo, utançla bakışlarını kaçırsa da gülümsediğini görmüştüm.