beş

1.1K 99 194
                                    

okuyonuz da bi oy verin yorum yapın aaaaa

ay son bölüm görünmüyor dediler n'oluyo ayol

...

efe çok rüya görmezdi. onun cehennemi kabuslarıydı. soğuk terler akıtarak uyandığı gecelerin haddi hesabı yoktu.

yine kartal'ın boşrolde olduğu kabusundan uyanmış, terler içinde soluk soluğa kalmıştı. baş ucunda duran sudan titreyen elleriyle bir yudum aldı. su bile boğazından zorla iniyordu. çünkü o yumru hep oradaydı.

gözlerini kapattı. kartal kapısına dayanmış elindeki tabanca ile ona yalvarıyordu. "öldür beni!" efe bu cümleyi kabuslarında o kadar çok işitmişti ki bazen durup dururken zihninde de bu sesi duyar hale gelmişti.

efe'nin rutin kabuslarından biriydi bu. 'öldür beni!' diye kapısına dayanan kartal. gerçeğinin yaşandığını biliyordu. ama gördüğü kabuslardan sonra hangisinin gerçek olduğunu hatırlayamaz raddeye gelmişti. ama efe ne olursa olsun o tetiği çekmemişti.

tecavüze uğramıştı. bu hayatının en büyük travması iken efe bunun da suçlusu olarak kendisini görüyordu.

kartal'ın yumuşacık bir yüreği olduğunu en iyi efe bilirdi. o geceki adam ise kartal değildi. efe'nin uyuşturucu ile beslediği bir canavardı. başka bir şey olamazdı.

efe o günden sonra kartal'dan günlerce haber alamamıştı. hissizdi efe. her şey o kadar boka sarmıştı ki, nasıl toparlayacağını düşünürken işin içinden çıkamaz hale geliyordu.

ardından hiç beklemediği bir anda kapı çalmıştı. kartal hiç görmediği kadar perişan haldeydi. omuzları düşmüş, oldukça kilo vermiş ve gözleri kan çanağıydı. efe bunun kendi suçu olduğunu düşünüyordu. kartal'ı bu hale efe getirmişti.

kartal elindeki silahı ters bir şekilde efe'ye uzattığı. efe korkmadı, ne olursa olsun kartal'ın onun canına kıyacağını düşünmüyordu.

efe silaha baktı. ardından kartal'la gözleri buluştu. kartal'ın yüzündeki o ifade yıllar geçse de diğerinin aklından silinmiyordu. adını unuturdu, ama o bakışı unutmazdı.

ve yıllar sonra dahi hala kabuslarında çınlayan o cümleyi kurdu kartal. yalvarırcasına "öldür beni." demişti. "ben bu yükle yaşayamıyorum efe, yalvarırım öldür beni."

efe yanıtsız kaldığında kartal yeniden konuştu. "bu tabanca günlerdir elimde. ama tetiği çekmeye cesaretim yok. yardım et bana."

efe yutkundu. yapamazdı. kalbi o kadar hızlı atıyordu ki düşüp bayılacağını zannetti. kartal'ı o halde görmeye yüreği dayanmıyordu. bakışları yerdeyken kartal'ın yüzüne kapattı kapıyı.

kartal ise gitmemişti. o gece ölüme ayırmıştı zamanını. efe'nin onu gerçekten öldüreceğini düşünmüştü. yaptığı şeyden sonra hak ettiği cezanın ölüm olduğuna inanıyordu.

kartal saatlerce kapıyı yumrukladı, bağırdı, çağırdı. efe ise kapının diğer tarafında çömelmiş sessizce ağlıyordu. biz neden bu hale geldik diye sorguladı uzun uzun.

kartal ona hislerini itiraf ettiğinde efe'nin adeta gözü dönmüştü. kartal'dan anında tiksinmiş onun canını acıtmak için yapmadığını bırakmamıştı. kartal'ı acı içinde görmek efe'ye keyif veriyordu.

efe pişman olmasına pişmandı. işlerin bu raddeye gelebileceğini bir ömür düşünse dahi tahmin edemezdi. ama olanlar olmuştu. özürler dilense dahi bu defterler kapanmazdı.

o gece yaşananlardan kartal'ı değil de kendini sorumlu tutmasının da bir sebebi vardı. efe o an kartal'dan kaçabilirdi. kapıdan çıkıp koşa koşa bir yere gizlenebilirdi. ama yapmadı. nedenini kendisi de hala bilmiyordu. donup kaldım diyerek kendini kandırsa da efe kaçabilirdi.

fearless // kartal x efe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin