güzel yorumladınız çok kıymetli🦅
...
kartal iyileşmişti. geçirdiği kazadan ona hatıra olarak anlık kasılma ve titreme atakları kalmıştı. buna da giderek alışıyordu. acı çekmek artık onun canını acıtmıyordu, kartal'ın ruhu öylesine yaralıydı ki fiziki acılara tepki bile veremez olmuştu.
kartal hastaneden çıktıktan sonra efe'den kaçtı. her şeyi yoluna koyabileceğine inanan çocuğa umut vermek istemiyordu. sanki sevdiğine zorla sahip olmamış gibi onunla mutlu numarası yapamazdı. hatıralarını silemezdi.
efe'nin ondan vazgeçmesini sağlamalıydı. şimdilik onu bulamaması için şehir dışında olan arkadaşı konyalı'nın evinde kalıyordu kartal. burası efe'nin evinden bile berbat halde olmasına rağmen mecbur olduğu için sesini çıkartmıyordu.
ona güzel bir dille yeniden bir araya gelemeyeceklerini anlatmasına rağmen efe asla ikna olmuyordu. o günün üzerinden iki ayı aşkın süre geçmesine rağmen efe hala pes etmemişti. her gün arayıp, onlarca mesaj atıyordu.
kartal bunlara şahit oldukça ölme isteği daha çok artıyordu. bir gün o cesareti bulabilecek kadar şuurunu kaybedecek miydi acaba? kartal o gün için şimdiden sabırsızdı.
kartal'ın yaşadığı her saniye efe için bir umuttu. kartal zaten yaşamıyordu, efe'yi de peşinden sürüklemek ise istediği en son şey bile değildi.
ben ölürsem, umutları da ölür.
her gece eline aldığı silahın tetiğini bir türlü çekemiyordu kartal. istediği buydu belki, ama cesaret denilen şey yeterli gelmiyordu. hap içip ölmek ise ona yakışan bir ölüm olmazdı. kartal acı çekerek son nefesini vereceğine söz vermişti. hak ettiği gibi.
efe ise derbeder haldeydi. emniyette ona buna sataşarak zaman öldürüyor ve kendini işe veriyordu. şu an pes edemezdi. batu'nun sesini duyduğunda yüzünü ekşitti. "komiserim, şahsın yerini telefonunu izleyerek bulduk. ekipleri yollayalım mı?"
efe şakaklarını ovarak "yollayın." diye emir verdi karşısındakine. ardından beyninden vurulmuş gibi ayaklandı. bu kadar aptal olamazdı değil mi? "batu bekle!" diye seslendi kapıdan çıkmak üzere olan adamın arkasından.
ezberinde olan numarayı masadan aldığı bir kağıda hızlıca yazıp batu'ya uzattı. "ne işin varsa bırak, acil bu telefonun yerini tespit et."
batu kağıdı eline alıp komiserine anlamsız bir bakış attı. "hangi dava için?" diye sordu. efe yüzünü batu'ya yakınlaştırıp ciddi bir tonda cevapladı. "benim davam için."
batu anlam veremeyip arkasını döndüğünde efe onu hızlandırmak için bağırdı. "acil dedim batu, acil!" buna karşılık adımlarını hızlandıran batu komiserini artık tanıyamaz olmuştu.
efe masasına oturup ayağını sertçe yere vurdu. iki aydır aptal gibi kartal'a mesajlar atıp yalvarıyordu. polis olduğu nasıl bu kadar geç aklına gelebilmişti, kendine inanamıyordu.
efe kabuslarından dolayı yeterince uyuyamıyor, uyusa bile dinlenmekten daha çok yorulduğunu hissediyordu. bu döngüye artık daha fazla ne kadar katlanabileceğini kestiremiyorken, ona iyi gelebilecek tek şeyin ise kartal olduğunu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fearless // kartal x efe
Fanfictionüç kuruş dizisinden kartal ve efe'nin paralel evrende geçen bir kurgusudur. bxb hikayedir. x 16 yaşından küçük bireylerin okumasını önermem.