altı

1K 93 122
                                    

bu kurgu ortalama 10 bölüm sürer diye planladım.

iyi okumalar, oy ve yorumlarınızı bekliyoruuum🦅✨🤍🐦

kartal ameliyata alındığında efe nedenini kavrayamamıştı. durumu bu kadar kötü müydü? artık kendine gelmesi gerekiyordu, ameliyattan çıktığında kartal'ın ona ihtiyacı olacaktı.

hızlıca lavaboyu bulan efe bir hastane tuvaletinin nasıl bu kadar pis olabileceğine hayret etti. ardından hızlıca yüzüne bir iki defa su çarptı. aynadaki yansımasına baktı. belki de uzun süre sonra ilk defa kendine dikkatle bakıyordu. berbat göründüğünü inkar edemezdi. gözleri çökmüş, dudakları kuruluktan çatlamıştı.

ıslak ellerini saçlarından geçirerek ayağıyla araladığı kapıdan çıktı. ölüm riski var mıydı? ya da kalıcı bir hasar oluşacak mıydı vücudunda? efe her şeyden bir haber hastane koridorlarını turlarken, bu durumdan nasıl kurtulabileceklerini düşünüyordu. her şey mümkünmüş gibi git gide daha kötü bir hal alıyordu.

bahçedeki banka oturup soğuk havaya sıcak nefesini soludu. stresle titrettiği bacağını durdurmayı denese de başaramamıştı. zihnini zinde tutacağına yetecek kadar üşüdüğünü düşündüğünde içeri girdi. saatler geçmişti. efe zamanın farkında değildi, kartal odasına alınmış mıydı?

koşar adım kasvetli koridorda ilerleyip kapıya ulaştı. kartal'ın vücuduna kablolar bağlayan doktorlar onun gelişiyle saniyelik duraksayıp ardından işlerine devam ettiler. ''yanında siz mi kalacaksınız?'' diye kendisine yöneltilen soruyu kafa sallayarak onayladı. ''hasta birazdan kendine gelir. önlem amaçlı yirmi dört saat boyunca uyanık kalması gerekiyor.'' efe yutkunarak onayladı.

''o iyi mi?'' hemşire olduğunu düşündüğü zarif kadın gülümsedi. ''şu anlık tam olarak kesinliği olmasa da kalıcı bir hasar olmamasını ümit ediyoruz.'' efe'nin gözleri büyürken konuştu. ''nasıl bir hasardan bahsediyorsunuz?'' hemşire şaşkınca baktı efe'ye. olabilecek tüm ihtimalleri ameliyattan önce anlatmışlardı zaten. ama efe hiçbirini duyamayacak kadar şoktaydı.

''geçici ya da kalıcı hafıza kayıpları, belirli uzuvlarda felç, konuşmada bozukluk, görüş kaybı, titremeler, kasılmalar...'' hemşire saymaya devam ederken efe yine kopmuştu. neydi bu dikkat dağınıklığının sebebi?

kartal güçlü adamdı. efe emindi ki hemşirenin saydığı hiçbir şey kartal'da olmayacaktı. o buradan eskisinden bile daha sağlıklı çıkacaktı. başka türlüsü kabul edilemezdi. çünkü efe bunu kendine asla yediremezdi. tüm vicdan azaplarının arasına bir de 'kartal'ı sakat bıraktım.'ı eklemek istemiyordu.

efe orada dikilmiş beklerken oda boşaldı. artık sadece kartal ve ikisi vardı. bir de öten makinelerin sesi. efe yavaşça kartal'ın yanına yürüdü. gözleri kapalı olmasına rağmen, her an uyanabilme ihtimaline karşı gözlerini ondan ayırmıyordu. küçük tekli koltuğu kartal'ın baş ucuna çekip oturdu.

şu an kafasında tek bir şey yoktu. sadece hareketsiz yatan adamın bir an önce uyanmasını ve hiçbir sıkıntısının olmamasını diliyordu. efe dakikalarca kartal'ı izledi. sonunda göz kapaklarını hareket ettirdiğini görünce yerinde kıpırdandı heyecanla. ''kartal?'' dedi sorar bir tonda.

kartal gözlerini açtığında önce bir etrafını süzdü. bakışları baş ucunda oturmuş endişe ile ona bakan efe'yi buldu. "konuşabiliyor musun?" efe içinden 'ne olur konuşabiliyor olsun!' diye yalvarırken kartal ağzını açtı.

fearless // kartal x efe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin