Yemeklerimizi yemiş Mingi ile koltukta sarılarak uzanıyorduk. Telefonum çalmaya başlayınca elime telefonu alıp ekrana baktım. Arayan Hongjoong hyungdu. "Efendim hyung" arkadan gelen birkaç bağırış çağırış ile kendimi dikleştirmiştim. "Yunho sizi rahatsız ettik ama bu sefer durum ciddi. Yeosang ve Jongho denen velet fena halde kavga ediyor. Jongho kendilerini odaya kilitledi ve kapıyı bile kıramıyoruz. İçeriden eşya kırılma sesleri felan geliyor. Lütfen Seonghwa'nın evine gelin" hemen telaşla ayağa kalktım. Mingi de benim kalkmamla telaşlanıp kalkmıştı. "Yunho sorun ne?" telaşla odaya koşup kıyafetlerimi koyduğum köşeden aldım. "Yunho sorun ne!?" bu sefer sesini yükseltmişti. Bir süre yüzüne baktım. "Jongho Yeosang ve kendini odaya kilitlemiş ve kavga ediyorlarmış. Kapıyı bile kıramamışlar" Mingi de küfür edip dolaba yöneldi ve birkaç parça alarak odadaki banyoya yöneldi.
Yeosang'dan:
Yunho ve Mingi gidince şaşkınca arkalarından bakakalmıştık. "Araba çağırdım bana gidip adam akıllı konuşalım tamam mı?" ciddi bir ifadeyle söyleyince omuz silktim. Kısa süre içerisinde araba gelmişti. Bizim aksimize Jongho ve Wooyoung motor ile gitmişti. Yol boyunca Seonghwa ve Hongjoong hyung birbirine söylenip durmuştu. Ben ise sadece yolu izlemiştim. Eve geldiğimiz gibi bir koltuğa oturup bıkkın bakışlarımı etrafta gezdirdim. "Gelelim konuya. Yarından itibaren Yunho ve Mingi'nin ayrıldığını duyuracağız ve aralarındaki tüm bağ bitecek" San'ın konuşması ile onu onaylayan mırıltılar çıkardım.
"Hah aman sevgiliniz sizin olsun" Jongho'nun konuşmasıyla sinirle ayağa kalkıp parmağımı ona doğru salladım. "O ağzını topla bu sana son uyarım!!" sesimin yüksek çıkmasını umursamamıştım. "Ne yaparsın ha? Dediğin gibi yatağa atar siker misin? Bu boyla hahaha" sinirle yumruğumu sıkıp yakalarına yapıştım. "HADDİNİ AŞMA" beni geriye itince koltuğa geri düşmüştüm. Sinirle ayağa kalkıp yüzüne yumruğumu geçirdim. Geri sendeleyip kendini düzeltti ve kahkaha attı. Bana delici bakışlar atıp kolumdan tutarak peşinden sürükleyerek bir odanın içerisine fırlattı. Dengemi koruyamamış ve kalçamın üzerine düşmüştüm. Acımıştı. Ben sinirle ona bakarken o kapıyı ardımızdan kapatmış ve kilitlemişti. O da yetmemiş gibi kenardaki masayı kapının önüne çekmişti. O bunları yaparken ben kendimi toparlayıp ayağa kalkmıştım. Bana dönüp sinirle üzerime gelip yüzüme yumruğu geçirdi. Geri sendelesemde kendimi hemen toparlayıp bende ona vurdum.
Bir süre birbirimize vurup zarar vermiştik. "Haddini bileceksin!!! Birdaha sakın bana o sikik elini kaldırmayacaksın!!! SİZ VE O SÜRTÜK ARKADAŞINIZ HAYATIMIZDAN ÇIKACAKSINIZ!!!!" Son gücümü toplayarak karnına tekmeyi geçirdim. "ONA BİRDAHA SÜRTÜK DERSEN ELİMDE KALIRSIN!!!" birkaç kez öksürüp zorla da olsa ayağa kalkmıştı. "SÜRTÜK İŞTE SENİN ARKADAŞIN DA DİĞERLERİ GİBİ SÜRTÜK. O DA YEONJUN'UN ABİM SOOBİN'İ ÖLDÜRDÜĞÜ GİBİ MİNGİ HYUNGU ÖLDÜRECEK!!! ÇÜNKÜ O DA BİR SÜRTÜK" kimden bahsettiğini bilmiyorum ama kimse durduk yere benim kardeşime sürtük diyemez. "Salak salak konuşmayı kes. Yunho birini öldürse bu kesinlikle kendisi olurdu bir başkası değil. Ne sikim dediğini bile bilmiyorum ama Yunho Mingi'ye zarar vermez" sesimi sakın tutmuştum. Eline geçen vazoyu duvara fırlatmıştı. Vazo tuzla buz olmuştu. Eline geçenleri duvara fırlatmaya devam etti. "Mingi hyungun ölmesine izin vermeyeceğim. Gerekirse sizi öldüreceğim..." eline bir cam parçası alıp üzerime gelmişti. Korkuyla birkaç adım geri gitmiştim. Aniden durup yaşlı gözleriyle gülümsedi ve "Neden sizi öldürmekle uğraşıyorum ki?" aniden elindeki camı kendi karnına saplayıp çıkarmıştı. Hemen yanına gidip elini tuttum. "Saçmalama Jongho!!! Kendine gel!!"
Gittikçe daha şiddetli ağlıyordu. "Bırak beni!!!" her ne kadar bağırsa da kan kaybettiği için güçsüz düşüyordu. Elini benden kurtarmak için öne savurduğunda elindeki cam sağ göğsüme saplanmıştı. Ben geri geri sendelerken o şok ile bana bakmıştı. O daha fazla dayanamamış ve kendini bırakmıştı. Vücudum beni taşıyamamış ve kendini karanlığa bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Only Me
FanficYunho sıradan bir hayat süren bir garsondu, ta ki bir müşterisi onun eşcinsel olduğunu öğrenene kadar. Mingi bir gün ailesinin baskıları ile anlaşma imzalayacakları şirketle olan yemeğe katılır. Yemekte ailesi onu karşı şirketin kızı ile evlendir...