7

1.4K 96 52
                                    

Scott bana motorun kaskını verdikten sonra motor'a bindim.

Ormana geldikten sonra Stiles'i aramaya başladık.

"Stiles'in kokusunu alıyor musun?" Diye sordum.

"Hayır daha alamıyorum." Dedi ve biraz daha ilerlemeye başladık.

Artık çok sıkılmıştım. Ya Void bizi kandırdıysa?

"Dur." Dedi Scott.

"Scott ne oldu?"

"Stiles'in kokusunu alıyorum, peşimden gel."

Scott ile gitmeye başladık. Duman kokusu geliyordu ve oraya doğru ilerledik.

Stiles'in Jeep'i duruyordu. Fenerleri parçalanmıştı ve büyük bir ağaca çarpmıştı.

Jeep'in içinde Stiles'i gördüm.

"Mia ambulansı ara!"

Telefonumu elime alıp çeken bir yere gittim ve ambulansı aradım. Tekrar Scott'ın yanına gittim. Ona baktığımda ağlıyordu. Scott'ın yanına hızlıca gidip sarıldım.

"Scott üzülme desem hiçbir şey olmayacak ama, ambulansı aradım geliyorlar."

Sadece baş sallamakla yetindi.

Scott Stiles'in acısını biraz aldıktan 5 dakika sonra ambulans sesi duyduk.

Hastaneye geldiğimizde koltuklardan birine oturduk ve doktorun odadan çıkmasını bekledik.

"Stiles'ın babasını aramalıyız biliyorsun değil mi?" Diye sordum hemen.

"Evet." Diye cevap verdi durgun bir şekilde

"Hey o zaman ne bekliyorsun arasana şu adamı?"

Scott hâlândaha aramayınca cebinden telefonunu aldım.

"Mia ne yapıyorsun?!"

"Merak etme senin Kira ile flört mesajlarınıza bakmayacağım. Sadece bay Şerif'in numarasını alacağım."

Bunu dedikten sonra biraz utanmışa benziyordu.

Bay Şerif'in numarasını aldım ve telefonu Scott'a verdim.

"Sende bari Kira'yı falan ara."

"Peki."

Sessiz bir yere gidip Stiles'in babasını aradım ve içeri girdim. Kira gelmişti, ne çabuk?

Nasıl bu kadar çabuk geldiğini soracaktım ki Scott ile öpüşüyorlardı.

"Niye hastanede aşk yaşarsınız ki?"

İkiside şaşkınlık ve utanç içinde bana baktılar.

"Şey Stiles nasıl?" Diye geçiştirdi konuyu Kira.

"Bilmiyoruz." Dedim.

"Peki Stiles'ın yerini nasıl buldunuz?"

"Void söylemiş." Dedi Scott.

"Nasıl yani?"

"Pek ayrıntılı bilmiyorum. Aslında bunu Mia'ya sorabiliriz."

Tam ne cevap verebiliceğimi düşünürken Şerif geldi.

"Stiles.. O iyi mi?!" Diye sordu telaşla.

Doktor oda'dan çıkmıştı.

"Merak etmeyin hasta iyi. Sadece başından sıyrık almış, biraz dinlenmesi lazım." Dedi.

"Odaya girebilir miyiz?" Diye sordum.

"Uyandıktan sonra evet girebilirsiniz."

Scott'a tuvalete gideceğimi söyledim ve cevap bile beklemeden yürümeye başladım. Hastane ortamlarını hiç sevmiyordum.

Tam kapıyı açtığımda birisi ağzımı kapatıp beni duvara yasladı.

Refleks'den gözlerimi kapattığım için gözlerimi açıp karşımdaki kişiye baktım.

Void vardı her zamanki gibi gülümsüyordu.

"Ağzını açacağım ama sakın bağırmayacaksın ve kaçmaya çalışmayacaksın, tamam mı?"

Kafamı salladım ve elini ağzımın üstünden çekti.

Derin bir nefes alıp konuştum.

"Kızlar tuvaletinde ne işin var?" Diye sordum hafif gülen bir sesle.

Bana anlamaz bir şekilde bakıp konuştu.

"Senin için geldim?"

"Peki birisi gelirse ne olucak?"

"Bir şey olmayacak, çünkü kimse gelmeyecek."Dedi ve saçlarıma oynamaya başladı.

Gözleri sürekli dudaklarıma kayıyordu. Aslında rahatsız olmuyor da değildim.

"Benim gitmem gerek." Dedim endişeli bir sesle.

Tam kapıya doğru ilerlerken benim kolumu tuttu ve kendine çekti.

"Hayır hiçbir yere gitmiyorsun." Dedi sert bir sesle.

"Void, kolumu bırak." Dedim.

Kolumu daha da sıkmaya başlamıştı. Tanrım, cidden mi?

"Bence artık benim sözümü dinlemeyi öğrenmelisin değil mi?"

Başım dönmeye başlamıştı, sanki beynimden kan fışkırıyormuş gibi hissediyordum, artık ayakta duracak halim kalmadığı için kendimi Void'in kollarına bırakmıştım.

Uyandığımda bir yatak odasında'ydım kalktım ve odaya baktım, çoğunlukla siyah ve gri tonlarında eşyalar vardı.

Etrafa bakarken bi anda kapı açıldı, Void bana bana gülümseyerek yürümeye başladı.

"Rahat uyudun mu bari?" Dedi dalga geçen bir gülümsemeyle.

"SENDEN NEFRET EDİYORUM!" Dedim bağırarak.

"Benimle öpüşürken hiç nefret etmiyordun ama?" Dedi ve yine güldü.

Gülmesine çok sinir oluyordum.

"O bir rüyaydı."

"Hayır değildi." Dedi ve bana kıyafet uzattı.

"Duşa gir ve üstünü giyin. Sonra da aşağıya in ve kaçma eyleminde bile bulunursan olacaklara ben karışmam." Bu sefer sesi olduğundan çok sertti.

Üstümü çıkartıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra havluyu vücuduma sarıp odaya girdim.

Void'in verdiği kıyafetleri giydim ve aşağı indim. Void koltukta oturmuş kitap okuyordu. Nasıl böyle rahat olabiliyor ki? Diye geçirdim içimden.

Void bana baktı ve kitabı kapattı. Bende Void'in yanına oturdum, elini bacağıma koydu.

"Aç mısın?" Diye sordu.

"Değilim." Dedim ve bana baş sallayıp bacağımı okşamaya başladı.

Şu an da bu durumdan çok rahatsızdım, ama bir şey söyleyemezdim. Tam o anda Void elini bacağımdan çekti ve beni kucağına çekti. Saçlarımı okşamaya başladı, elimi onun göğüsüne koydum ve gözlerimi kapattım. Daha yeni uyanmama rağmen çok yorgundum.

"Sen sadece benimsin ve hep de öyle olacaksın." Dedi ve kendimi uykuya teslim ettim.

Fısıltı | Void StilesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin