#Bestiary (La Loba )

2.6K 98 3
                                    

Vee 2. Kitaptaki ilk Bestiary'imizde Kate Argent'ımız (sevmeyenler vardır :D ) hakkında yani La Loba hakkında bilgi vereceğim size :)

Yabancı bir Teen Wolf sayfasına göre ; ( Çeviri için mysteriousdamn'e teşekkürler )

La Loba ispanyolca Kurt Kadın demektir.-Ama daha bir değişik türü-Birçok ismi vardır: La Huesera (Kemik Kadın), La Trapera (Toplayıcı Kadın) ve La Loba (Kurt Kadın). La Loba'nın tek işi kemik toplamaktır. Özellikle dünyadan kaybolma tehlikesinde olanları toplayıp korur ve saklar. Mağarası her cinsten yaratığın kemikleriyle doludur: Geyik, çıngıraklı yılan, karga. Ama uzamnlık alanı kurtlardır.
Montana'larda (Dağlarda), arrayo'larda (Kurumuş dere yataklarında) kurt kemikleri arayarak toprağı didik, didik eder, sürünür, emekler. Bütün bir iskeleti bir araya getirdiğinde, son kemik yerine yerleşip yaratığın güzelim beyaz heykeli gözlerinin önüne uzanıverdiğinde, ateşin yanına oturur ve hangi şarkıyı söyleyeceğini düşünür.

La Loba, topladığı kemiklerin üstüne şarkı söyler. Şarkı söylemek, ruh-sesini kullanmak demektir. Soluk yoluyla, kişinin gerçek gücünü ve ihtiyacını dile getirmek, rahatsızlık çeken ya da eski gücüne kavuşma ihtiyacı duyan şeye ruhunu üflemek demektir. Bu, Vahşi benlikle ilişki arzusu taşana, ardından da ruh bu zihinsel çerçeveden konuşana kadar en derin, en büyük sevgi ve hislere inilerek gerçekleştirilir. Kemiklerin üstüne şarkı söylemek işte budur.

La Loba, çöldeki yaşlı kemik koleksiyoncusudur. Arketipsel simgecilikte kemikler tahrip edilemez gücü temsil eder. Kolaylıkla kendilerini teslim etmezler. Yapıları gereği yanmaları zor, ezilip toz haline getirilmeleri neredeyse olanaksızdır. Mit ve öykülerde tahrip edilemez ruh-tininini temsil ederler. Ruh-tininin yaralanabileceğini, hatta sakatlanabileceğini, ama onu öldürmenin neredeyse imkânsız olduğunu biliyoruz.
Ruhu çökertebilir ve eğebilirsiniz. İncitip derin yara izleri oluşturabilirsiniz. Üzerinde hastalık lekeleri, korku ürünü yanık işaretleri bırakabilirsiniz. Ama o ölmez, çünkü altdünyasındaki La Loba tarafından korunur. O, kemikleri hem bulur, hem de yaşatır.
Kemikler ete acı verecek kadar sert ve delip geçecek kadar keskindir. Eski kemikler bir ipe dizilirse cam gibi çınlar. Yaşayanların kemikleri canlıdır ve kendi çaplarında yaratma gücüne sahiptir; sürekli yenilenirler. Canlı bir kemiğin üstünde garip bir yumuşaklığa sahip bir "deri" vardır. Kendini tamir edecek bazı güçleri olduğu görünmektedir. Kurumuş bir kemik bile küçük canlı yaratıkların yuvası olur.

Ekşi Sözlük'e göre :
Efsaneye gore La Loba kemikleri toplayan kadındır. yeri kazar, kemikleri bulur ve iskeleti özenle biraraya getirir. sonra iskeletin üzerine şarkı söylemeye başlar. o şarkısını söyledikçe kurt ete kemiğe bürünür ve sonra da ufka doğru kahkahalar atarak koşan bir kadına dönüşür. hikayeyi clarissa pinkola estes, women who run with the wolves'da olağanüstü bir güzellikle anlatır.

Bir Blog'a göre :
'' Herkesin gönülden bildiği, fakat çok az insanın gördüğü  gizli bir yerde yaşayan yaşlı bir kadın vardır. Doğu Avrupa masallarındaki gibi, kaybolmuş ya da başıboş dolaşan insanların ve arayış içindekilerin, yaşadığı yere gelmelerini bekler gibidir.
   İhtiyatlıdır, genellikle kıllarla kaplıdır, her zaman şişkodur ve özellikle  arkadaşlıktan köşe bucak kaçmaya çalışır. Hem gaklar, hem gıdaklar; genellikle insan sesinden çok, hayvan sesi çıkarır.
  Tarahumara yerli bölgesindeki çürük granit yamaçlarda yaşadığını söyleyebilirim. Ya da Phoenix dışındaki bir pınarın yanında gömülü olduğunu. Belki de arka penceresinden sarktığı köhne bir arabada, güneydeki Monte Alban'a giderken görülecektir. Belki de El Paso'nun  yanındaki otoyolda beklerken veya kamyoncularla Morelia'ya (Meksika) av tüfeği taşırken veya sırtında tuhaf şekillerdeki yakacak odunlarla Oaxaca'nın yukarısındaki pazara giderken fark edilecektir. Birçok ismi vardır: La Huesera (kemik kadın), La Trapera (toplayıcı kadın) ve La Loba (kurt kadın).
   La Loba'nın tek işi kemik toplamaktır. Özellikle dünyadan kaybolma tehlikesinde olanları toplayıp korur ve saklar. Mağarası her cinsten çöl yaratığının kemikleriyle doludur: Geyik, çıngıraklı yılan, karga. Ama uzmanlık alanı kurtlardır.
   Montana'larda (dağlarda), arrayo'larda (kurumuş dere yataklarında) kurt kemiklerini arayarak toprağı didik didik eder, sürünür, emekler. Bütün bir iskeleti bir araya getirdiğinde, son kemik yerine yerleşip yaratığın güzelim beyaz heykeli gözlerinin önünde uzanıverdiğinde, ateşin yanına oturur ve hangi şarkıyı söyleyeceğini düşünür.
   Emin olduğunda ise, criatura'nın yanında durur, kollarını üzerine kaldırır ve şarkı söylemeye başlar. O anda kurdun kaburga kemikleri ve bacak kemikleri ete kemiğe bürünmeye başlar ve yaratık kürkle kaplanır. La Loba şarkı söylemeye devam eder ve yaratığın bedeni varoluşa daha çok yaklaşır; kuyruğu kabarık ve güçlü bir şekilde yukarıya kıvrılır.
   Ve La Loba daha çok şarkı söyler ve kurt yaratık soluk alıp vermeye başlar.
   Ve LA Loba şarkısını öylesine derinden söyler ki, çölün zemini sallanır ve o şarkı söyledikçe kurt gözlerini açar, ayağa fırlar ve kanyona doğru koşarak gözden kaybolur.
   Koşusunun bir yerinde, ister koşuşunun hızı, ister yolunun nehre düşmesi, isterse de güneşten veya aydan gelen bir ışıltının tam yerine denk gelmesi yüzünden olsun, kurt birdenbire, özgürce ufka doğru koşarak kahkahalar atan bir kadına dönüşür.
   Öyleyse, unutmayın, çölde dolaşıyorsanız ve günbatımı da yakınsa ve hani biraz da kaybolmuşsanız ve yorgunsanız, şansınız yaver gidiyor demektir, çünkü La Loba sizden hoşlanabilir ve size bir şey gösterebilir - ruha dair bir şey. ''

Teen Wolf Diary 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin