Selena Gomez - She
Koca bir kara delikten içeri yuvarlanan ruhumu tutmaya yetecek kadar gücüm kalmamıştı.
Güçlü bir manyetik kuvvet ruhumu kendine çekerken tek yapabildiğim bununla yaşamaya çalışmaktı. Artık ne çabalayacak gücüm ne görmezden gelecek sabrım kalmıştı. Sadece bununla yaşamayı öğrenmem gerekiyordu. Belirsizlik ve iki yüzlü insanlarla...
Yujin, Eun Soo'yu dinleme diye konuşup onu kötüledikten sonra Eun Soo'yla alışverişe gitmişti. Şimdi ise Jihoon'a aldıklarını gösteriyordu.
Onların bir sorunu olduğunda aptal gibi sorunu çözmek için uğraşan bende miydi sorun yoksa benim bu halimi göre göre umursamayan onlarda mıydı, bilmiyorum.
Belki de sadece ınsanlarla yüz yüzerken onların sorunlarını konuşmalı arkamızı döndüğümüzde onlaeı yok saymalıydık. Onlar öyle yapıyordu çünkü.
"Aptal!" dedim dişlerimi sıkmadan önce. "Aptal olan sensin!"
Ne zamandır öyle durduğumu bilmesem de sırtımı soğuk duvardan çekip oturduğum yatakta uzanır hale geldim.
Derin nefesler alıp zihnimi temizlemeye uğraştım sadece ama yan taraftan gelen ve mutluluktan çıldıran bu çift buna imkan vermiyordu.
Uzanarak bir şey olmayacağını anlayıp yatakta doğruldum ve ayaklarımı aşağı salladım.
İçimde boşluk hissi vardı. O boşluk o kadar doluydu ki hiçbir yere sığmıyordu. Uzansam da otursam da ayakta da dursam rahatsız ediyordu.
Kapalı olan kalın perdeyi aralarken Haruto'nun evde olmadığı geldi aklıma. Hyunsuk'la beraber çalışmaya ara verip içmeye gitmişlerdi bu gece.
Böyle zamanlarda hep sabaha karşı gelirdi.
Onun evinin şu an en sessiz yer olduğunu varsayarsak oraya defolup gidebilirdim.
"İzinsiz çıkmam hoş olmaz." dedim kendi kendime.
Peki, aşağı atlasam? Kalın perdeyi sonuna kadar açıp pencereyi araladım ve kafamı aşağı uzattım.
"Ölmem." dedim kendi kendime. İkinci kattan atlayıp kim ölmüştü ki ben de ölecektim.
"Ölmezsek sürünürüz." diyerek kendimi yatağa attım ve onların seslerini dinlemeye devam ettim.
Ne dedikleri anlaşılmasa da mutlu oldukları belliydi.
Derin bir nefes aldım, Eun Soo'nun söyledikleri kafamda dolanırken Yujin'e de hak veriyordum.
Eun Soo başından beri olumsuz konuşmuştu ama en başına kadar gidecek olursak Yujin de asla olumlu bakmamıştı Haruto ve bana.
Hepsi birbirinden beterdi.
Üstüme çöken ağırlık, içerden gelen sesleri duyamayacağım kadar yorgun hissettiriyordu. Yatağın üstündeki pikeyi kaldırıp bacaklarımı kendime çekerek uzandım.
Uzun zamandır hiç istemediğim kadar istiyordum uykuyu.
***
Haruto, Junkyu ve Jeongwoo'nun sesinden bezmiş bir şekilde ayağa kalkıp kapıyı sertçe açtı.
Sadece çalışmak için ayarlanan bu dairede diğerleri de kullansın diye kütüphane benzeri bir ortam oluşturmak istemişti ama gürültücü arkadaşlarıyla bunu yapmak oldukça zordu.
"Sesinizi kesecek misiniz? Susmaya niyetiniz yoksa aşağı inin, çalışmak istiyorum."
Jeongwoo kafasını iki yana sallayıp yüzünü buruşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost love ❧ haruto
Fanfiction❧ lost love aradan geçen zamana rağmen senden kopamamak, aşkımın altında ezilmeme sebep oluyor. ©helenrensa | 2021