lost love ❧ haruto

drivers license

Olivia Rodrigo - Drivers License

Hyunsuk karşımda bir açıklama bekleyen gözlerle bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırıp halıyı izlemeye koyuldum.

Geldiğim ilk günden bir rezillik çıkarmasam olmuyordu sanki!?

"Artık konuşacak mısın?" dediğinde alt dudağımı dişleyip hafifçe kaldırdım başımı.

"Ne konuşayım?" dedim hafif bir gülümsemeyle. İşi arsızlığa vurmaktan daha iyi bir çıkar yol yoktu.

"Mesela neden Haruto'nun evinden çıktığını anlatarak başlayabilirsin konuşmaya."

Sertçe yutkunup aklıma gelen ilk şeyi söyledim.  "Orada çalışıyorsunuz sandım. Senin yanına gelecektim. Ama yanlışlık olmuş."

Hyunsuk kaşlarını kaldırıp güldüğünde benimle dalga geçtiği gayet açıktı.

"Hadi diyelim inandım, benim yanıma niye gelmek istedin?"

Ağzımı açıp sonra diyecek bir şey bulamayıp kapattım. Derin bir nefes alıp verdim ve yaratıcı cevabı söyledim:
"Öylesine."

Hyunsuk yine gülerek kafasını salladı.

"Tamam şimdi işin hikaye tarafını geçiyorum." dediğinde uslu bir çocuk gibi kafamı salladım. "Hala unutamadın değil mi?" dedi. Sesindeki eğlenceli ton değişmiş, tekdüzeleşmişti.

"Bunun konuyla alakası yok." dedim arkama yaslanırken.

"Konu, senin Haruto'nun evinden çıkarken bana yakalanman. Yani gayet alakası var."

O benden bir cevap beklerken derin bir nefes verip gözlerimi gözlerine diktim.

"Ne duymak istiyorsun, amacın ne?" dedim sert bir ses tonuyla. "Unutamamış olmam, onun yanına gitmemden belli değil mi? Zaten görünen bir şeyi dile dökmem niye senin için bu kadar önemli?" dediğimde gülümseyip kafasını salladı.

"Sana yardımcı olabilmem için! Bir işler dönüyor, Haruto kendisi gibi değil de sanki biri onu seslendiriyormuş gibi davranıyor. Eğer onu hala seviyorsan, onun için bir şeyler yapmamız gerekli."

Hafifçe gülümseyip omzumu silktim. "Haruto'ya yardım edecek kişi ben değilim, bana tercih ettiği kız."

Kafasını şiddetle iki yana salladı. "Zaten asıl problemin Haewon olduğunu göremeyecek kadar aptal olamazsın."

Cevap vermedim. Sorun Haewon olsa Haruto ondan kurtulmanın yolunu çoktan bulurdu.

Ama ya bulamadıysa?

Hayır, ondan bir şekilde kurulmayı başarırdı. Haruto o kadar da aptal değil.

Ya aptalsa?

Kendi içimde çelişmeyi bırakıp Hyunsuk'a döndüm. İçin başka türlü rahat etmeyecekti.

"Benden ne istiyorsun?"

"Haewon'un telefonunu." dedi.

"Bir hırsızlık yapmadığım kalmıştı değil mi?" dedim öfkeyle.

"Ve şifresini." dediğinde derin bir nefes aldım. Tanrım, sen bana akıl ver.

"Bunu neden yapmam gerek?"

Hyunsuk oturduğu koltuğun ucuna doğru kaydı ve kısık bir sesle konuştu. Bir sır veriyor gibiydi.

"Geçen gün ikisini konuşurken duydum. Haewon mesajdan bahsetti ve Haruto'yu resmen tehdit etti mesajlarla."

Kaşlarım havalanırken Hyunsuk dikkatle bana baktı ve konuşmaya devam etti.

"Bu aramızda kalacak tamam mı? Şimdi eve git ve Haewon'un sarhoş olup olmadığını bana haber ver. Gelip gerekeni yapacağım."