Billie Eilish - Bored"Gelemem." dedim ses tonumu sakin tutmaya çalışırken. "Bu akşam olmaz."
"Gelmek zorundasın, ben senin ayağına kadar geldim. Geleceksin, düzgünce konuşacağız." Annemin kararlı sesine karşılık ofladım.
"Anne, bu akşam olmaz. Başkasına sözüm var." Haruto'yu kastediyordum. Uzun zaman sonra ilk kez bu akşam beraber takılmaya söz vermiştik. Bu akşam onunla olacağına söz vermiştim.
"Geleceksin, itiraz yok. Ayrıca eşyalarını bir an önce toplasan iyi olacak. Ya benimle geliyorsun ya da babanda kalıyorsun." sertçe yutkunup görmeyeceğini bilsem bile kafamı iki yana salladım.
"Nerden çıktı bu?"
"O saçma insanlarla arkadaşlık etmeyeceksin. Yedam hatrına bir süre sessiz kalmış olabilirim ama anlaşılan o da eskisi kadar akıllı değil."
"Burada kalacağım." dediğimde bir süre sessiz kaldı.
Gerçekten Fransa'dan döndüğünü bana son anda söylemiş bir de üstüne kalacağım yere karışıyordu. Annelik buydu ona göre.
Babamla kavga ettiğimi duyup buraya gelmişti. Yedam'ların yanında kalmamı sorun etmeye başlamıştı şimdi de.
"Bu akşam en geç yedide buradasın. Yoksa-"
"Tamam." dedim konuşmasına fırsat vermeden. Yoksanın ardında ne yattığını gayet iyi biliyordum. Önceden de yaptığı gibi yine Fransa'ya gitmek zorunda bırakacaktı beni. Onunla yaşamak kadar ızdırap verici bir şey yokken bir de arkadaşlarımdan, Haruto'dan uzak kalacaktım. Hem de tam arayı düzeltmişken.
"Güzel." deyip telefonu yüzüme kapattırken. Tek yaptığım yumruğunu sıkmak oldu.
Haruto'ya bu akşam onunla olacağıma söz vermiştim ama her şey daha kötü olmak zorunda gibi yine mahvolmuştu. Annemin yanına gitmezsem kesinlikle rezillik çıkaracaktı, gitmek zorundaydım ama Haruto'yla olacağım fikrine çok alıştırmıştım kendimi.
Elimde sıktığım telefonun kilidini açıp Haruto'nun numarasına uzattım parmağımı. Her ne kadar istemesem de bunu yapmak zorundaydım.
Annemin ve babamın en mutlu olduğum zaman birden ortaya çıkıp güzel şeyleri mahvetmesinden bıkmıştım. Ama her güzel gelişmede durumu tersine çevirmek için ortaya çıkıyorlardı.
Haruto aylar sonra benimle vakit geçirmek istemişti ve annem bana Fransa'dan döndüğünü söylüyordu. Kocası ve üvey çocuklarını nasıl birkaç günlüğüne yalnız bıraktığını aklım almıyordu. Onlarsız nefes alamayacağına emindim.
Derin bir nefesle Haruto'yu aramak için ismine tıkladım. Anlayışla karşılayacağını umuyordum, ailevi konularımı biliyordu az da olsa.
"Minji?" Telefonun öbür ucundan gelen sesle gergince nefes aldım. "Haruto, bu akşam için sana söz verdim ama annem aradı. Biliyorsun durumları, çağır-"
"Tamam." dedi sözümü kesip. Birkaç saniye bekleyip sesinin sert olup olmadığını düşündüm, tepkisinden çekiniyordum. Daha yeni toparlanmaya başlayan ilişkimizin tekrar mahvolması korkunç olurdu.
"Şimdi kapatıyorum, derse gireceğim." dedikten hemen sonra telefonun kapandığını işaret eden sesi duydum.
Yüzüme kapatmıştı. Sesi soğuk gelmiyordu ama yüzüme kapatmıştı yine de.
Yatağıma oturdum yavaşça. Anneme asla karşı koyamamak beni bitiriyordu. Ne derse desin hep kabullenen bir şekilde ben oluyordum ve her seferinde en güzel şeyleri mahvediyordu. Ondan bir kez daha nefret ettim bunları düşününce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost love ❧ haruto
Фанфик❧ lost love aradan geçen zamana rağmen senden kopamamak, aşkımın altında ezilmeme sebep oluyor. ©helenrensa | 2021