Ben hiç bir şeyi bu kadar çok istemedim ki, biri ellerimden tutsun da onunla koşmayı hiç bu kadar istemedim ki, gözlerine bakıp hem bu gülüp hem ağlayacağım bir kişiyi hiç bu kadar istemedim ki ya da ne bileyim işte yapacaklarımızın Sınırının olmadığını söyleyen birini istemedim ki.
Şimdi nasıl bu kadar çok isteyebiliyorum?
Nasıl bu kadar özlem duyabiliyorum?
Birinin kokusu nasıl burnumda böylesine tütebiliyor?
Birinin sesi nasıl bu kadar çınlayabilir kulaklarımda, birinin sesi nasıl düşüncelerimi susturabilir?
Korkuyorum Allah'ım, böyle bir sevgiyi kaldıramam diye korkuyorum. Birinin beni böyle sevişinden korkuyorum, birini böyle seviyor olmaktan korkuyorum.
Saf, temiz bir sevginin ağırlığını taşıyamam diye korkuyorum.
Alvina Yücesoy
{Bölüm şarkısı "Kürşat Gürel & Esra Akaydın Haram Olasun"}
-------
Mutluluğu, huzuru bir eşyada bir mekanda bir zamanda nasıl arayabiliyorsak insanda da arayabiliyorduk.
Zamanın veya mekanın verdiği huzur eksik doyuruyordu ruhumuzu.
Ben şu zaman şu dakika her birinden fazlasıyla faydalanıyordum, mutluluğu ve huzuru etrafımda çevrelenmiş hissediyordum.Ben eksik veya yarım değildim. Benim yanımda sevdiğim insan vardı.
Ben mutluluğu ve huzuru kocamda bulmuştum. Aslında zamanın ve mekanın önemsiz olduğu tek bir insanın ruhunu doyurabileceğini de anlamıştım."İyi ki sen"
Dudakları dudaklarıma değiyordu ne o geri çekiliyordu nede ben geri çekiliyordum, ellerini yanaklarıma çıkarttı.
"Alvina"
Gözleri kapalıydı. Bakmaktan korkar gibiydi, açmıyordu.
"Baran" dedim dudaklarım dudaklarına değerken. Rahattık, bizi görebilecek kimse yoktu. Rahattık, çünkü biz birbirimize helaldik.
"Bunu bana yapmıyacaktın güzelim."
Yanaklarımda duran elleri bir anda belime inip yerimden kaldırmıştı.
Şuan ben tam olarak Baranın kucağındaydım.
Gözlerim büyütüp şaşkın bir sesle "Baran ne yapıyorsun biri görür!" Dedim kimsenin bizi göremiyeceğini bile bile.Burnunu boynuma dayadı, şalım üzerinden beni kokluyordu.
"Bizi kimse göremez, buna izin vermem."
İzin vermeyeceğini biliyordum ama utanıyordum ve nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum.
"Kokun, çok güzel Alvina"
Elleri belimde duruyordu. Ellerimi boynuna doladım, uzak durmak istemiyordum.
Burnunu boynumdan kaldırıp gözlerime baktı. Çok derin bakıyordu.
Sonra dudaklarıma düştü bakışları belimdeki tek eli yanağıma çıktı yanağımı okşadı, dudak çizgime dokundu."Dudakların, tattığım en güzel lezzet oldular Alvina"
Dudakları dudaklarıma dokundu, hareketleri hızlı veya sert değildi. İncitmemek ister gibi dokunuyordu. Onu hissetmemi istiyordu belki de.
Onun benden öncesi olmadığını biliyordum ama o, tecrübesiz gibi değildi.
Alt dudağımı dudaklarının arasına alıp emdikten sonra dili dilime değdi.
Bu doğru muydu bilmiyordum ama yapıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/275644981-288-k322452.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSLAM USULÜ AŞK
Teen Fiction"Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur." ------ 19 yaşında evliliği hiç düşünmemiş ama genç adamın dindarlığın'dan etkilenmiş kızımız ALVİNA ULU, gözünü haramdan sakınan, dindarlığı ile bilinen Trabzon'un delikanlısı BARAN YÜCESOY. İlerleyen...