"Çıldırtma beni Ayda, söyle diyorum kim bu Kiraz."
Ayda beni duymamazlıktan geliyormuşcasına eşarbını yapmaya devam ediyordu, hah takmıyordu resmen beni.
"Kocama Baran'cım diyecek kadar samimiyeti anlamış değilim."
Elimi koluna uzatıp kendime çevirdim. Takmıyormuş hali beni sinirlendiriyordu.
"Son kez soruyorum kim bu Kiraz?"Ayda iki elini beline koyup üstten bir bakış attı.
"Yenge, sakin ol."Olamıyorum
Olamıyorum"Sakinim, sadece kim diye soruyorum canım." Dedim kollarımı birbirine bağlayıp tek ayağımı sallayarak.
"Sakin halin bu ise biz en iyisi sinirli halini hiç görmeyelim ha yenge."
"Bence de görmeyelim Ayda'cım, hadi başla bakalım kimmiş bu Kiraz?"
"Kan kardeşi"
Gözlerim yuvalarından çıkacak gibi oldu. Kan kardeşi mi?
Süt kardeşidir o ya yanlış duymuşumdur ben, sağırımdır ben, duyma yetimi kaybetmişimdir."Süt kardeşi mi? Ahh Ayda baştan desene be kızım." Dedim koluna vurarak.
Aynanın karşısına geçip son kez şalımı kontrol ettim."Hayır yenge süt kardeşi değil, kan kardeşi diyorum." Dedi bastırarak.
"Ne demek kan kardeşi ya ben bilmem kan falan o nasıl kardeşlikmiş, başlatmasınlar kanına." Sinirle yatağa oturup ayaklarımı sallamaya başladım.
"Ben hatırlamıyorum ama duyduğuma göre çok küçüklermiş, 11-12 yaşlarında.
Ağabeyim ve birkaç arkadaşı derede yüzerken ağabeyim ayağını burkmuş o korkuyla suya kapılmış, arkadaşları da korkup kaçmış. Kiraz görmüş ağabeyimi, o kurtarmış. Sonrada kan kardeşi olmuşlar, ağabeyim ona karşı can borcu var gibi hissediyor.""Bu kadar mı?"
"Tabiiki de bu kadar yengecim, daha ne olabilir ki hem bence sende biraz tanısan Kirazı seversin ha."
Kollarımı birbirine bağlayıp yandan öldürücü bakışlarımı yolladım görümcem olmayacası görümceme.
Ellerini havaya kaldırıp "Tamam bir şey demedim say, hadi inelim artık aşağıya."
Yerimden kalkıp çantamı da alıp aşağıya indik. Salonda Ayten annem, Baran ve Mehmet babam vardı.
Ayten annem "Mâsallah benim kızlarıma, subanallah. Rabbim korusun sizleri." Diyerek yanımıza gelip bize sarıldı.
"Allahım çok şükür şu halimizi bana gösterdiğin için."
Ayten annem dualar eşliğinde tükürüp duruyordu bize."Aman hanım yeter rahat bırak kızlarımı."
Mehmet babam yerinden kalkıp kapıya doğru gitti. "Çıkalım artık da."Ayten annemle Ayda önden giderken bende Baranla beraber evden çıktım.
"Çok güzel olmuşsun ayparçam."
Kafamı Barana doğru çevirip gözlerine baktım. Gözlerinin içi ışıldıyordu."Güzel bakan gözlerinin güzelliği beyfendi." Dedim tebessüm ederek.
"Güzel olan sadece sensin."
Arabanın ön kapısını açıp oturmamı bekledi.İki araba gidicektik. Ayten annem bizim tek gelmemizi istedi.
Ön tarafa oturup Bara'nın yanıma oturmasını bekledim.Avuç içlerim terliyor, kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum. Ailenin içerisine girecektim. Herkesle tanışacak Baran Yücesoyun eşi olarak bilinecektim. Sevinen olacağı gibi belki de kıskanan da olacaktı. Belki beğenmeyecek, beni Barana yakıştırmayacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSLAM USULÜ AŞK
Novela Juvenil"Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur." ------ 19 yaşında evliliği hiç düşünmemiş ama genç adamın dindarlığın'dan etkilenmiş kızımız ALVİNA ULU, gözünü haramdan sakınan, dindarlığı ile bilinen Trabzon'un delikanlısı BARAN YÜCESOY. İlerleyen...