Siyah ve Beyaz'ın Mührü (Askıda)

Hadi Oynayalım!

-Ah! Tamam, pes ediyorum! Bir daha hatırlat da sana meydan okumak gibi bir hata yapmıyım lider.

Bora, Sirius'un yakınmasına gülümsedi ve yorgunluktan yere uzanmış Sirius'a üstten baktı:

-Ben söylerim de sen dinler misin bilmiyorum. Fazla hırslısın be kardeşim!

Sirius baygın gözlerle Bora'ya baktı:

-Merak etme. Sana olan tüm hırsım tükendi.

Bora kıkırdarken Sirius gözlerini kapattı:

-Sirius eğer yorulduysan dinlen. Daha sonra adamlarım seni götürürler.

Sirius tamamen rahatlar bir nefes aldı:

-Çok iyi olur. Sen bir yere mi gideceksin?

-Öyle. Küçük bir işim var.

-Anladım.

Bora gitmek için tam arkasını döneceği sırada Sirius kırmızı ve yorgun gözlerini açtı:

-Gitmeden önce...

Bora arkasına çevirdiği gri gözlerini tekrar Sirius'un kırmızı gözlerine çevirdi. Sirius'un gözlerinden sözlerini anlamak istiyordu ama belli ki Sirius, Bora'nın henüz fark edemediği bir şeyler söyleyecekti. Sirius, Bora'nın gri gözlerine ciddiyetle baktı:

-Ben hayvanat bahçesine düşmeden önce uzaktaki bir dağda liderdim. Tahmin edersin ki hırslı, güç meraklısı, ve öfkeli bir liderdim bu yüzden sürümle çok sorunlar yaşadığım oldu ama hiç biri beni yenemediği için sürünün lideri olarak ben kalıyordum. Tabi o zaman iyi bir şey yaptığımı sanıyordum ama liderliğim elimden alındığında gerçekleri gördüm. Bunun için sana minnettarım. Ancak!

Sirius kaşlarını çattı ve ayağa kalkıp Bora'nın karşısında durdu. Grinin koyu tonlarındaki tüylere sahip bedeni biraz önceki düellodan dolayı ağrıyordu ama sözlerinin Bora'nın geleceği için önemli olduğunu ve bunları onun gözlerine bakara söylemesi gerektiğini düşünüyordu bu yüzden ne kadar yorgun olsa da bedenini zorladı.

Bora ise kesin bir ciddiyetle Sirius'un sözlerini dinliyor ve devamını bekliyordu.

Sirius biraz öncekine nazaran sert olan sesiyle, belki biraz da öfkeli,:

-Sen de gördüğüm bir şeyler senin benim eski halime yaklaştığını gösteriyor!

Dedi. Bora bu sefer şaşkınca baktı.

-Belki bu geçmişinden beridir olan bir durumdur ve her seferinde artıyordur bilmiyorum ama uyarıyorum! Hırs, yanlış öfke, yanlış kullanılan güç... Bunların hiç biri iyi olan şeyler değil. Eğer kapılırsan kendinin de sürünün de ailenin de özellikle de sevdiğinin canını yakarsın!

Sirius'un sözlerinin arasında en çok 'sevdiğinin' demesi kalbine bir hançer gibi saplandı. Ne yani Bora'nın içinde olan bir şeyler, belki de geçmişinden gelen bir şeyler onun sürüsüne, ailesine, özellikle de sevdiğine zarar mı verecekti?

-İmkansız!

Bora'nın neredeyse fısıldayarak söylediği şeyle Sirius'un kaşları yumuşadı. Sirius derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı. Ardından gözlerini açıp tekrar Bora'nın dolunay gibi olan gözlerine baktı:

-Sana söyleyebileceğim tek şey öfkenin, hırsının ve güç tutkunun sebebini, geldiği yeri öğren. Sonra da tek yapman gereken şey o sebeple yüzleşmek!

Bora hala şaşkınca ve tedirgin gözlerle Sirius'a bakarken Sirius biraz önce kalktığı yere uzandı:

-Söyleyeceklerim bu kadardı. Şimdi izninle biraz dinleneceğim.