Siyah ve Beyaz'ın Mührü (Askıda)

Kaçırılma

"Ey yar...! Telaşımı hoş gör. Islandığım ilk yağmursun."

Hz. Mevlana

_Bora_

Gülmemi bir türlü durduramıyorum! Kayram benim onu sevdiğimi biliyor! Kabul etmiyor olabilir ama ileride o da olacak.

Ah!

Gökyüzü bugün bir başka görünüyor. Çok güzel. Güneş bir ayrı parlıyor, kuşlar farklı bir şarkı söylüyor. Sanki her şey bir anda değişti.

Güneş onun gülüşü gibi, çok parlak. Gökyüzü saçları gibi, içimi ferahlatıyor. Kuşların şarkısı onun sesi gibi, dinlemeye doyamıyorum...

Gözlerimi gökyüzünden alıp ileriye çevirdim. Mert arabaya yaslanmış, gülerek bana bakıyordu. Kıkırdadım ve yanına gidip arabaya yaslandım. Mert:

-Seni bu kadar güldürecek ne oldu Lider?

Başımı arabaya yaslayıp gözlerimi tekrar gökyüzüne çevirdim:

-Ona az daha sevgimi itiraf ediyordum.

-'Az daha'?

-Evet. Sözümü bitiremeden beni susturdu. Onu kimsenin sevemeyeceğini hissettikleriminse farklı bir şey olduğunu söyledi.

Gözlerimi bana şaşkınca bakan Mert'e çevirdim ve devam ettim:

-Geçmişte ne yaşadıysa ne sevebileceğine ne de sevilebileceğine inanmıyor ama ben bunu değiştireceğim Mert! O benim mühürlüm, sevdiğim. Ben onu, onun için canımı verebilecek kadar severken onun bundan habersiz olmasına ya da kendisinin beni sevemeyeceğine inanmasına izin veremem! Biliyorum aşk zordur. Gerçekten seviyorsan hiçbir karşılık düşünmeyeceksin ama o böyleyken canı çok yanıyor. Ona göstermeliyim Mert! Benim onu sevdiğimi, onun beni sevdiğini ona göstermeliyim!

Mert tebessüm etti ve başını olumlu anlamda salladı. Ben de gülümsedim ve arabanın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdum. Mert de biraz sonra yanımdaki koltuğa oturdu. Telefonumu çıkardım ve şarkı açtım.

Şarkıların bazı yerlerini tekrar ettim. Bu sırada Mert bana gülerek bakıyordu.

Şarkı devam ederken sustum ve başımı arkaya yasladım. Başımı Mert'e çevirdim. Gülerken:

-Sarhoş gibiyim. Ya öyle güzel bakıyor, öyle güzel gülüyor ki sanki o bana gülünce ben yeniden doğuyorum. Öyle çok seviyorum ki onu... Ve öyle çok özlüyorum ki... Ah! Bir tutabilsem ellerini, öpsem doya doya, o güzel kokusuyla nefes alsam, biraz da sarhoş olsam güzelliğiyle.

Dedim. Sonra gözlerimi önüme çevirdim:

-Ah! Ama vicdansız kız hem ona kavuşmama izin vermiyor hem de ondan uzak kalmayı daha da zorlaştırıyor. Öyle bir gülüyor ki güneşten daha parlak, belki gözlerimi değil ama kalbimdeki aşk ateşini öyle yakıyor ki! Birde utandığında kızarması yok mu? Ah! O an o yanaklarından öpmemek için kendimi zor tutuyorum. Bu kadar güzel olmasının yanında bir de çok güzel bir kalbi var. Hayvanlara nasıl şefkatle yaklaştığını bir görsen! Ben şimdiye kadar hayvanlara böyle şefkatle yaklaşan bir insan görmedim. Hani derler ya gözler kalbin aynasıdır diye demek ki gözlerinin bu kadar güzel olmasının sebebi o güzel kalbi.

Tekrar Mert'e baktım:

-Ben o güzel insanı çok seviyorum. Hem de öyle böyle değil!

Mert biraz daha gülümsedi. Ben de gülümsedim ve şarkıyı tekrar etmeye devam ettim.