"Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek... Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu..."
Cemal Süreya
_Kayra Kaçırıldıktan 2 Gün Sonra_
_Bora_
İki gecedir uyumadığım için bu gece uyumaya çalıştım ama nafile! Kayram aklımdayken uyuyamıyorum. Acaba şimdi ne halde? Aç mı? Uykusunu aldı mı? Üşüyor mu? Canı yanıyor mu? En önemlisi de yaşıyor mu?
Ah! Düşünmekten yoruldum artık! Bilmek istiyorum!
Boks torbasına attığım sert yumruktan sonra torba patladı ve kumları dökülmeye başladı. Torbayı yerinden çıkardım ve yenisini taktım. Devam etmeden önce duvar kenarına bıraktığım suyumu aldım, yere oturup aynaya yaslandım ve içtim. Suyu içerken gözüm karşıdaki aynaya gitti. Orada benim yaslandığım ayna görünüyordu ve görüntüde sırtımdaki mührün birazı görünüyordu. Başımı arkamdaki aynaya çevirdim ve mührüme baktım. Aklıma Kayramın mührünü ilk gördüğüm an geldi. Önüme döndüm ve sırtımı yaslayıp başımı kaldırdım. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.
Kayram, Güneşim neredesin? Çok özledim seni. Sen beni özledin mi bilmiyorum ama ben seni görünce bırakmayacak kadar özledim. Aslında sana her şeyi yavaş yavaş anlatmayı planlıyordum ama artık geciktirmek gibi bir niyetim yok! Her şeyi bir kerede anlatacağım sana. Belki korkacaksın belki benden kaçacaksın ama ben seni yine de bırakmayacağım.
Kayram? Sana her şeyi anlattığımda bana nefretle bakma olur mu? İstediğin kadar bağır çağır kaç ama nolur nefretle bakma! Ben senin güzel gözlerinde kalbini görüyorum ve bir kalpte hem sevginin hem de nefretin bulunamayacağını biliyorum. Lütfen Sevdiğim bana istediğin kadar öfkelen ama nefretle bakma!
Ah! Oturduğum yerden kalktım ve boks torbasının yanına gittim.
_Kayra_
Bu gece hiç uyumadım. Maazallah bu canavarın ne yapacağı belli olmaz! Yemek konusundaysa sadece dün akşam getirdiler. Kahvaltı ya da öğle yemeği yemedim. Fark etmez. Zaten bünyem güçlüdür ve o adamın verdiği yemeklerden yemeyi hiç istemiyorum! İçine zehir falan katmış olabilir! Gerçi açlığa kaç gün dayanabilirim bilmiyorum. Ayrıca burada ne kadar kalacağımı da bilmiyorum. Of!
Yine bu sıkıcı odada etrafı izliyorum. Ah! En azından şu canavarı görmüyorum.
Madem burada yalnızım o zaman size bir şeyi itiraf edeyim. Ben Bora'ya aşık oldum ve onu çok özledim! Biliyorum bunu daha önce de söyledim ama onu ne sıradan bir şekilde seviyorum ne de öylesine özlüyorum. O güzel gri gözlerini özledim mesela, dolunay gibi... Simsiyah saçlarını özledim, gece gibi... Sıcacık gülüşünü özledim, güneş gibi... Ah! Her şeyini özledim. Oysa hiç taviz vermemiştim. Nasıl bu kadar bağlandım ki ona?
Sevmek sevilmek iyi güzel de acaba o benim hayvanlarla konuşan biri olduğumu öğrenince ne düşünecek? Sırf bu yüzden ona onu sevdiğimi söylemek istemiyorum. Ayrıca onu hiç tanımıyorum. Bu bile ona sevgimi itiraf etmemek için geçerli bir sebep. Tamam, karar verilmiştir. Onu tanıyana kadar ona itiraf etmeyeceğim!
Geçmişte birçok kişi tarafından canım yandı bu yüzden yabancılara pek güvenmem ama madem aşık oldum o zaman o kişiyi tanıyıp güvenebileceğim zamana kadar itiraf etmeyeceğim!
Umarım benim sırrımı öğrenince diğerleri gibi benden kaçmazsın Bora. Lütfen benden kaçma! Başkalarına dayanabilirim ama sevdiğim adamın beni bir canavar olarak görmesini istemiyorum. Lütfen Bora. Madem bu çıkmaz sokağa girmiş hayatıma bi umut ışığı oldun o zaman lütfen beni hüsrana uğratma!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Beyaz'ın Mührü (Askıda)
Manusia SerigalaDoğuştan gelen bir mühür ve hayvanat bahçesinde başlayan bir Aşk💞 Kurt adamların alfası Bora ve hayvanat bahçesinde veteriner Kayra 💞 Geçmişin acıları, geleceğin zorlukları ve hepsini birlikte göğüsleyecek mühürlüler... Amaçları: Aşklarını yaş...