Gizli İşler

686 34 12
                                    

_Bora_

Malikanenin bahçesine giren arabadan Mert'in kapımı açmasıyla indim. Ben malikaneye bakarken Mert:

-Lider yarın için senden izin isteyebilir miyim?

Dedi. Meraklı gözlerimi ona çevirdim. Mert normalde izin isteyen biri değildir hatta normalde tüm adamların belli bi izin alma hakları vardır ama Mert bu hakkını neredeyse hiç kullanmaz. Mert merak ettiğimi fark edince açıklama yaptı:

-Önemli bir işim var da. Aslında ne kadar doğru ya da değil bilmiyorum. Ben de henüz öğrendim ama teyit etmem gerek. Kısaca yarın araştırmam gereken bir konu var. Size de doğru bilgi verebilmek yarından sonra anlatmak isterim. Tabi izin verirseniz.

Mert'in karışık açıklamasına tek kaşımı kaldırdım. Önemli bir konu olarak kast ettiği şeyler arasında aklıma gelen şeyle gülümsedim. Elimi omzuna koyup:

-Olur tabi. Git sen ama ertesi gün anlatmayı unutma!

Dedim. Gülümseyip başını olumlu anlamda salladı.

Mert yanımdan gidince tekrar malikaneye döndüm. Evet, iki yüz yıldır bu malikanede yalıyorum ve defalarca kez her bir detayını gördüm ama bugün yeni bir detay eklendi.

Özlemle gülümseyip Kayramın odasının penceresine baktım. Bu sırada farkında olmadan o tarafa doğru yürüdüm.

Kayramın odasının olduğu bölgede nöbet tutan adamıma gülümsedim:

-Kolay gelsin! Var mı yaramazlık?

-Yok efendim. Ha! Bir tane var. Kuzeniniz Akay dışarı çıktı. Siz daha önce engel olmayın dediğiniz için bir şey yapmadık. Ayrıca özel korumasıyla birlikte gitti.

Başımı düşünceli bir şekilde aşağı yukarı salladım. Nereye gitti acaba? Bunu daha sonra nasılsa öğreneceğim için fazla kafayı takmadım. Önce ciddi bir şekilde:

-Anladım.

Dedim. Sonra gözlerim Kayramın odasına doğru uzanan ağaca kayınca tekrar gülümsedim:

-E sana kolay gelsin o zaman.

Dedikten sonra ağaca döndüm ve tırmanmaya başladım. Aşağıda bana şaşkınca bakan adamım:

-Lider evden girmek daha kolay olmaz mıydı?

Dedi. Tırmanmaya devam ederken kaşlarımı kaldırdım:

-Olmaz! İçeriden gitmek çok uzun sürer ama ben sevgilimi çok özledim.

Adamım bana kıkırdarken ben sonunda Kayramın odasının balkonuna çıkmayı başardım. Balkonun kapısını açmadan önce siyah gömleğimin yakalarını düzeltip adamıma döndüm:

-Tekrardan kolay gelsin ve iyi geceler.

O bana gülerek bakarken arkamı döndüm ve balkonun kapısını açıp odaya girdim.

Bana doğru bakan Kayramı görünce derin bir nefes aldım. Çok özledim!

Kayramın yanına gittim ve yatağına oturdum. Ona doğru eğilip saçlarını ve yüzünü okşadım. Tabi bu sırada sersem gibi olan gülüşüm yüzümden düşmedi.

Birkaç saniye sonra bir anda Kayram uyurken konuştu:

-Anne!

Dedi ve yanağındaki elimi iki eliyle sımsıkı tuttu. Sesi hem bir çocuk gibi hem de çok korkmuş gibiydi. Ben merakla ona bakarken konuşmasına devam etti:

-Anne beni koru lütfen! Bana taş atıyorlar anne! Hayvanlarla konuşabiliyorum diye bana cadı diyorlar! Korkuyorum anne! Lütfen kurtar beni! Arkadaşlarım peşimden kovalıyorlar anne! Hani gülüp oyunlar oynadığım arkadaşlarım var ya, onlar. Onlar beni kandırdı anne! İlk taşı onlar attı bana!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah ve Beyaz'ın Mührü (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin