Yeni kız

741 101 15
                                    

Multimedya:Hayal ve Umut

Not: Hata vermiş bölümü göremeyenler olduğu için tekrar paylaşıyorum.

*****

Umut'tan

Her sabah kulağımı tırmalayan bu ses tonuyla uyanmak zorunda mıyım lan.

"Umutcum, hadi kahvaltıya hayatım." dedi Naz.

Her sabah olduğu gibi,

"Yemeyeceğim." dedim.
Sabah sabah a mutlu aile pozları yapamazdım.Bu kadından nefret ediyorum. Beni bu hayata mahkum kılan babamdan daha çok. Ama her şey annemin istediği gibi olmalıydı. O kadın için ölüm hiç bir şey olurdu. Yaptıklarının yanında, yaşayacakları için bir hediye.
Ölümden daha beter bir şey bulmalıydım. Annemi benden alan bu sürtük her gün ölmek için bana yalvarmalıydı. Yıllardır her fırsatta canını yaksamda hiç biri yetmiyordu. Beni tımarhaneye 6 ay mahkum eden ve günden güne delirmemi zevkle izleyen bu kadını yaptıklarına pişman edecektim. Tabii ki ilk önce babamdan başlayacağım. Bu kadını hayatımıza sokan, annemin asıl katili o. 

Topuk sesleri merdivenlerde yankılanırken, kafamın içindekileri susturmaya çalışıyordum. O fısıltıların beni ele geçirmesine izin vermeyecektim. Hızla çekmeceleri açtım ilaç kutuları bomboştu. Allah kahretsin. İşte yine vücudum titremeye başlamıştı. Naz kapıyı açtı ve yavaşca bana yaklaşmaya başladı. Şu an ki durumumdan yararlanmak isteyeceğine emindim.

"Bunlarımı arıyorsun canım?" dedi. Elindeki ilaç kutularını göstererek.

"Onları bana ver Naz."  Sesim sakin ama bir o kadar sert çıkmıştı. İlaçları vermek için yalvarmamı bekliyordu. Ama bu kadına teslim olmayacaktım. Babam kadar aptal olmayacaktım. Naz karşımda beni baştan çıkartmak için elinden geleni yaparken yine o bildik sesler odayı doldurmaya başlamıştı. Çaresiz çıkan sesine bir kez daha küfrettim.

"Ver onları bana Naz."

İlaç kutusunu sütyeninin içine koyduktan sonra,

"Gelde al çok istiyorsan." dedi.

Daha fazla tahamülümümün olmadığının oda farkındaydı. Ve artık çok geçti. Karşımda belirmeye başlamışlardı işte.

"Öldür, öldür, öldür."

Kafam ellerimin içinde yere çöktüm.  Bu halimi zevkle izleyen Naz'da yanı başımdaydı. Titreyen ellerimle Naz'ın boynuna sarıldım. Sıkabildiğim kadar sıkıyordum ama ölmüyordu. Ben kuvvetimi artırdıkça odayı daha da çok kaplıyordu kahkahaları. Annem ağlıyordu. Annemi böyle görmek tüm sinir hücrelerimi devreye sokuyordu. Annem karşımda ağlarken gözlerinden kanlar akıyordu. Benim bu kadına yaptığım her şey sanki anneme yapmışcasına annenin canını yakıyordu.

"Uyanma zamanı saat 7:00."

Alarm sesi ile gözlerimi açtım. Kabus görmüştüm yine. Ellerin direk çekmecelere gitti. İlaçlar işte burdaydılar.

Soğuk su iyi gelebilirdi. Hızla duş alıp hazırlandım ve hızlı adımlarla kendimi dışarı attım. Okula geç kalmıştım. Ali abiye hızlı olmasını söyledikten sonra koltuğa iyice yayıldım. Ve sonunda okuldaydık. Arabadan inerek koşar adım yürümeye başlamıştım. Bahçede kimse yoktu. Dersin başlamasına 10 dakika vardı. Yer gibi bakan yavşak kız bakışlarına maruz kalmaman günün tek güzel yanıydı. Bu düşüncelerle yürürken telefona gelen mesajla duraksadım ve okumaya başladım.

Nida:
Abi sakın sinirlenme ben uyardım ama halledicem.

10 dakika geç kaldık yine ne oldu lan. Adımlarımı hızlandırarak sınıfa ilerledim kapıyı açtım. Herkesin gözü üzerimdeydi yine işte. Talha sıramı işaret etti. Sıramda birimi uyuyordu? Hemde bir kız. Hızla sıraya yöneldim. Ve kızı kolundan çekiştirmeye başladım. Uyanmaya pek niyeti yoktu.
Talha,
"Abi bu olayı yanlış anlamış 5 yıldızlı otel gibi yayılmış baksana yada pineklemiş mi desem." dedi.
Talha dönerek öldürücü bakışlarımı yolladım anlamış olacak susarak önüne döndü bende kıza dönerek daha sert çekiştirmeye başladım. Her yanımı kaplayan kokusuna yenik düşmek üzereyken kendimi hemen toparladım ve kolunu daha sert çekiştirmeye başladım. Yavaşca kıpırdadı ve, gözlerini bile açmaya tenezzül etmeden,

"Ne var beee" diyerek carladı.

Bir insan uyku sersemiyken bile sesi nasıl bu kadar cırtlak cıkabilir ve bu kız benimle nasıl böyle konuşur.

"Sen ne cesaretle Umut KUTBAY'la böyle konuşursun lan." dedim.

Sakin ama bir o kadar sert ses tonumla. Birden ayağa kalktı ve faltaşı gibi olan masmavi gözleriyle bana iğrenir gibi bakmaya başladı. Gözleri bana bildik bir maviyi anımsatsada ilk defa bir maviden huzursuz olmuyor tam aksine daha iyi hissediyordum.
Kız "hayır olamaz imkansız" diye mırıldandı ve beni iteleyerek sınıftan koşarak ayrıldı. Bu olanları pür dikkat izleyen sınafa döndüm ve,

"Kim lan bu kız?"
diye bağırdım.
Kimseden ses çıkmadı ardından Talha,

"Kim olacak abi yeni kız" dedi.

Sinirle Talha'ya döndüm. Bugün fazlasıyla kaşınıyordu ama yeni kızdan ona pek vakit bulamamıştım bunu hesabını elbet sorardım. Ardında Nida yanıma yaklaşarak,

"Abi ben tanıyorum." dedi.

Doğruya Nida bilirdi. Bu kız kimdi?

Bayan SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin