Bayan Serseri

Tanıtım "Umut"

Multimedya: Umut KUTBAY

****

Genç adam ıssız sokaklarda yavaşca ilerliyordu. Kan kokusuna ihtiyacı vardı. Yine başında beliren annesi ondan bunu istiyordu. Annesi ne derse yapardı.

Geçen gece öldürdüğü küçük kızın masmavi gözleri ve kendi kadar masum kokusunu anımsadı. Mavi gözlü kızlara tahmülü yoktu annesinin.    Babasının onu aldattığı ve daha sonra ölümüne sebep olan mavi gözlü kadından kaynaklanıyordu mavi nefreti. Yanı başında beliren annesi yine fısıldamaya başlamıştı işte.

"Öldür, öldür..."

Genç adam iki elinin arasına aldı kafasını, annesini her ne kadar sevsede bu fısıltı şeklinde çıkan sesinden nefret ediyordu. Yine aynı ses,

"İşte orda." dedi. Bu sefer...

Kafasını sağa çevirdiğinde kızıl saçlı bir kadın yanından geçmekteydi. Bir an kadının gözlerine baktığında gördüğü mavilikle annesi yine karşısındaydı işte. Kadın ona bakan bu genç adamdan biraz ürkmüş bir şekilde adımlarını hızlandırdı.

Genç adamın kulaklarını annesinin ağlayan tiz sesi doldurmaya başladığında, bu güzel kadını takip etmeye çoktan başlamıştı.

Kadın sık sık arkasını dönüp bakıyordu. Bu yakışıklı adamın onunla yatmak isteyeceği düşüncesi beynini doldururken bir an duraksadı ve,

"Hey sen benimle evime gelmeye ne dersin." dedi.

Olacaklardan habersizdi. Bu genç adamla yatmak fikri kulağa çok hoş geliyordu. Bir kereye mahsus da olsa bunu para için değil kendi arzuları için yapabilirdi. Kızıl saçlı kadının bu söylediğine kafasını sallamakla yetindi genç adam. Bu teklif işini daha da kolaylaştıracaktı.

Beraber kızıl saçlı kadının evine doğru yola çıktılar. Dar ve olabildiğince ıssız sokaklardan geçtikten sonra nihayet eve gelebilmişlerdi. Yol boyunca ikiside konuşmadılar. Kadın  bir kaç kadeh şarapla geri geleceğini söyleyerek mutfağa geçti. Genç adam konuşmuyordu. Evi incelemeye başlamıştı ki annesi yine yanıbaşındaydı. Annesinin ağlamaklı sesi kesilmiş biraz sonra olacakları heyecanla bekliyordu. Yavaşca genç adama eğildi ve yine fısıltılı çıkan sesiyle,

"Öldür, öldür..." dedi.

Hep aynı kelimeyi tekrarlayan bu ses tonuyla çıldırmaya başladığını hisseden genç adam, elinde şarapla gelen kadını gördüğünde gözlerini ona kenetledi.

Genç adam her ne kadar yakışıklı olsa da bu keskin siyah gözler karşısında nefes alamıyordu kadın. Önce elinde ki kadehi uzattı genç adama, şimdi ise dudakları bu adamın her zerresini hissetmek istiyordu ama genç adam gözlerini bir an bile kıpırdatmadan kadını izliyordu. Hiç bir tepki vermiyordu. Sessizliği onu daha da korkunç ama bir o kadar dikkat çekici yapıyordu.

Genç adam birden ayağa kalktı ve siyah eldivenlerini eline geçirmeye başladı. Kadın adamın ne yaptığını anlayamaz bir şekilde olanları şaşkınlıkla izliyordu. Genç adam kadına yaklaşmaya başladığında, karşısında heyecanda titreyen bu faişenin gözlerine son kez baktı. Kadının gözlerine kenetlendiği gözlerini bir an bile ayırmadan, parmaklarını kadının boynunda dolaştırmaya başladı. Dudakları yavaşca kıpırdadı ve o soğuk sesiyle,

"Öldür." dedi annesini tekrarlayarak.

Sonrasında kadının boynunu bir an bile tereddüt etmeden kesti. Kollarının altında çırpınarak can veren kadının kan kokusu tüm odayı sardığında ona gülümseyen annesini gördü.