2.Bölüm

1.8K 115 42
                                    

 TESADÜFLER

Çok şaşırmıştım. Demek onların da aileleriyle ilgili sorunları vardı. Kafamı kaldırıp önce Cadmus’a sonra Ladon’a baktım. İkisi de halinden memnun görünüyordu hatta Cadmus’un bana bakıp gülümsediğine yemin bile edebilirdim. Mr.Milo diğer gruplarıda söyledikten sonra konuşmasına devam etti: “Evet arkadaşlar size dersin sonuna kadar müsaade veriyorum; ödevinizi nasıl yapacağınızı, nasıl sunacağınızı ve tabi ki görev dağılımlarını konuşursunuz.”  Dasha son bir kez bana bakıp gülümsedi ve yanımdaki sıradan kalakarak kendi grup arkadaşlarının yanına gitti. Dasha yanımdan kalkar kalkmaz Cadmus çantasını eline aldı ve yanımdaki boş sıraya oturdu.

“Nox’tu değil mi?” sesi kendinden emin çıkmıştı. Adımı onun ağzından duymak çok garipti ayrıca ismimi nerden biliyordu? Mr.Milo’nun Cadmus geldikten sonra adımı telaffuz edip etmediğini düşünüyordum. Etmemişti. Sonradan aklıma bizim eve geldiğinde belki annemden duymuş olabileceği geldi tabi buluştuklarında benim hakkımda konuşuyorlarsa(!)

“Evet adım Nox.” sesim o kadar titreyerek çıkmıştı ki o an orada ölmek istedim.

“Nox biliyorsun okula yeni geldim. Bilmediğim bir sürü şey var ve tabi ki Tarih ödevi. Bugün okuldan sonra bir şeyler yapabileceğimizi düşünmüştüm, sen de müsaitsen tabi?”

“Evet yani aslında çok iyi olur, ben ee şey müsaidim tabi.” Vazgeçmiştim öleceksem şimdi ölmeliydim. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. O gün okul çıkışı Dasha’yla bir şeyler yapacaktık ama Cadmus birden yanıma oturup birden soru sorunca ne diyeceğimi bilemedim.

“Harika okul çıkışında seni sınıftan alırım. Son dersin Matematikti değil mi?” Ciddi anlamda afallamıştım. Daha bugün okula gelen çocuk son dersime kadar her şeyimi biliyordu. Aslında benimle buluşmak istemesinin nedeni annemi görmek olduğunu düşünmüyor değildim, bu yüzden ben de soru sormak istedim: “Evet son dersim Matematik ama nerede buluşacağız?”

“Sürpriz” dedi. Kaşlarını yukarıya doğru kaldırmıştı, yüzünde de sadece ufak bir gülümseme vardı. Çantasını omzuna takarak sınıftan çıktı. Arkasından bakıyordum. Mutlu muydum yoksa korkmuş mu bilmiyordum ama çok garip bir duygu olduğunu söyleyebilirdim. Sıradan kalktım ve bugün gelemeyeceğimi söylemek için en arka sırada oturan Dasha’nın yanına gittim. Tam bugün için özür dileyecekken konuşmaya başladı: “Kusura bakma Nox, Tarih ödevi için bugün grup arkadaşlarımla bizde toplanacağız. Seninle yarın bir şeyler yapsak sorun olur mu?” İçimden bir oh çekmiştim. Zaten ona bugün Cadmus’la buluşacağımı söyleyemezdim.

“Hayır tabi ki, zaten benim de halletmem gereken birkaç şey vardı, yarın görüşürüz.” dedim . Tarih sınıfından çıkıp bir yukarı katta olan kantine gittim. Bir sonraki iki derse girmedim. Fazlasıyla yorgundum . Devamsızlığım bir hayli fazlaydı. Elimden geldiğince derslere girmeye çalışıyordum ama devamsızlığımı takmayacak kadar umursamazdım. Son ders Matematik’ti. Sınıfa gittiğimde en arkadaki sıraya çantamı koydum. Hiç ders dinleyecek havamda değildim. Derste uyumayı planlıyordum. Hoca sınıfa girdi: “Herkes Matematik kitaplarını ve defterlerini çıkartsın.”sesi kızgın çıkıyordu. Kendi kendime, en azından defterimle kitabım sıramın üzerinde olsun dedim. Çantamın fermuarını açtım. Tam Matematik kitabımı çıkaracakken çantamda bir not buldum:

“Merhaba küçük kız,

 Bugün okul çıkışı seni okulun önünde bekliyorum.

                                                                              Ladon.”

Kafamı nottan kaldırdığımda Matematik Hoca’sı tam yanımda gözlerini kaldırmış nota bakıyordu.

“Matematik kitaplarınızı çıkarın derken, aşk mektuplarını kastetmemiştim Bayan Nox.” Bütün sınıf bana bakıyordu ama kimseyi umursamayacak kadar şaşkındım. Ladon… Hiçbir kızla ilgisi olmayan yakışıklı Ladon benimle buluşmak istiyordu hem de Cadmus’la aynı gün. Niye ikisi de aynı günde benimle buluşmak istemişti, tesadüf olabilir miydi, daha da önemlisi hangisiyle gidecektim? Matematik hocası her zamanki monoton sesiyle bir şeyler anlatıyordu. Uyumak için muhteşem bir andı.

Uçurumun kenarındaydım. Yine. Annem bana elini uzatmış yalvarıyordu. Atlamak üzereyken son bir kez anneme bakmak için arkamı döndüm. Her zamanki gibi arkasında on altı tane erkek duruyordu.Gözlerime inanamıyordum, on altı erkekten bir tanesini tanıyordum. Cadmus’tu. Birden ayağım yerde duran taşa takıldı ve uçurumdan düşmeye başladım. Suda nefes alıp vermeye başlarken aniden gözlerimi açtım. Yanımdaki sıralar boştu. Ders bitmişti. Kafamı kaldırdım Cadmus tam karşımda duruyordu.

TANRININ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin