BERZAN GÜMÜŞ

3.bölüm

Bölüm şarkısı
Ayfer Vardar - nem kaldı

Yazardan
_________________________________

Ölüm eşitler mi herkesi bir insanın ölümü bir yıkım başlatabilir mi.

Peki ölen kişi giden zamanı geri getirebilir mi.

Ölmek örter mi tüm günahları bağışlar mı her insan öleni.

O sabah bir yıkımın habercisiydi bir ölüm değiştirecekti gümüşün tüm hayatını.

Her zaman ki gibi kalktı gümüş büyük bir umutsuzlukla yataktan .

Bu ev onun hapishanesiydi belki de.

Olurdu ya hani bazen ne yaparsan yap değiştiremezdin bazı şeyleri.

Gümüş de değiştiremezdi bazı şeyleri bu evde olmayı mesela yada o öyle sanıyordu.

Her zaman ki gibi hazırlandı sofra güle oynaya.

Gümüşün hiç yarası yokmuş hiç canı acımıyormuş gibi.

Kocası başka bir kadının koynunda uyurken gümüş onun evinde ailesine kahvaltı hazırlıyordu.

Çaresizlik bir insan olsa bu gümüş olurdu.

Oturuldu sofraya Yusuf Ağa'nın çayını gümüş doldurdu getirdi.

İçeriye giren kahya Musa ise kötü şeylerin habercisiydi.

" Ağam resul agayla kızın Beyza İstanbulda kaza yapmışlar başımız sağolsun."

Gümüşün elimde ki çay bardağı hızla çarptı yere.

Çay bir kan misali dağıldı gümüşün ayaklarının altına.

" Abiiiiiiiiiiiiii" diye feryat ederek çöktü gümüş yere.

Abisi can yarısı gitmişti işte ikinci babasıydı resul ağa.

İlk üç gün gümüş hangi evde duracağını şaşırmıştı.

Bir bu evde bir babasının evinde heba olmuştu.

Herkes kendi acısını yaşarken gümüşün acı çekmeye bile vakti kalmamıştı.

Uzaktan gelen akrabalar nerede kalacak yemek kaç kişilik pişecek hep gümüş ilgilenmişti.

Onun acısını yaşamaya bile hakkı yoktu.

Şimdi gecenin soğuğun da odasının balkonunda gözünden akan yaşlarla kala kalmıştı.

İkinci abisi Hamit en küçük abisi harun kalmıştı bir tek.

Hamit abisi yıllardır İstanbul'da yaşardı.

Harun ile önceleri çok görüşse de zamanla konağın işinden onun okulundan pek fırsat bulamamıştı.

Şimdi sığınacak bir omuz bir saracak bir kol bile yoktu yanında.

Selim kızkardeşini silmişti çok uzun zaman önce gümüşle evlenmeye mecbur bıraktı diye.

Cenazesine bile gelmemişti işleri bahane ederek.

Gümüşün bilmediği gerçek ise ölen yengesinin abisiyle evlenmeye mecbur kalsın diye kaçtığıydı.

Gümüşün güzelliği ahlakını çok beğenirdi Beyza babasının ve kayınbabasının ikisine kıyamıyacagını da bilirdi.

Abisi Selime gümüşü layık görmüştü Beyza.

Üstelik bunu sonradan annesine de söylemişti.

Bile isteye abisine kurban etmişti gümüşü.

Gümüşün ahı mu tutmuştu ona yoksa.

Resul ise karısına o kadar aşıktı ki kendi kanından olanı ne arar ne sorar olmuştu.

Gümüşün bir yarası da buydu abisi evlendikten sonra on kere bile aramamıştı.

Hamit abisiyle arası hep soğuktu zaten resul o kadar abilik yapmıştı ki Hamite gerek kalmamıştı.

Çekti gümüş bacaklarını kendisine doğru başını üstüne koyup ağladı.

Kaç saat kaldı orada bilmiyordu gümüş.

En son kalkıp banyoya girmişti sıcak su akarken başından gözyaşları eşlik ediyordu onlara.

Eksikti gümüşün bir yanı zaten annesini kaybetmişti küçücükken .

Babası 4 çocukla kalınca amcasının baldızı ile evlenmişti.

Onunda iki kızı vardı çok anlasamazdı gümüş onlarla.

Kurduğu hayaller geldi gözünün önüne okuyacaktı gümüş.

Okuyacak İstanbul'a gidecek abisinin yanında işe başlayacaktı.

Sonra aşık olacak onu çok seven bir kocası olacaktı.

Birlikte yemek yapacak tatile gidecek el ele şehir şehir gezecekti.

Bütün hayalleri 18 yaşında bir gece yarısı son bulmuştu.

Resul ağa sevdiği kadını almak için gümüşü yakmıştı.

Gidip istese verilirdi elbet Beyza ona ne kan davası vardı ne başka şey.

Beyza bir plan kurmuştu abisine bir eş alacaktı böylece.

Selim ağa mecburen kabul edecekti berdeli.

Öylede olmuş gümüş ile selim üç gün içinde evlenmişti.

Tam yedi yıl kan kusmuştu gümüş bu dört duvarın içinde.

Resul ve Beyza ise yedi yıl boyunca gezmiş şehir şehir dolaşmıştı.

Sevmiş sevişmiş aşklarını doyasıya yaşamışlardı.

Gümüşün ise gözünün yaşı hiç dinmemişti.

Gümüş banyodan çıktı koltuğa oturup taramaya başladı saçlarını.

Yarın ne getirecek bilmiyordu gümüş.

Saçlarını taradı güzelce ördü yatağını yaptı ağrıyan gözleri ile daldı uykuya.

Sabah olunca gümüş o gün ki kalan akrabaları yolcu etti.

Esma Hanımla Yusuf Ağa'nın ilaçlarını verdi.

Konağın temizlenmesi için gerekli talimatları sıraladı.

Öğleden sonra gelecek olan ağalar için ikramlık hazırlandı.

Gümüş neden geldiklerini bilmese de Yusuf aga ve Esma hanım biliyordu.

O gün bir karar verilecekti bütün dengeleri değiştirecek...

Helllooooooo

Yorumlar buraya

Instagram hesabı
Yasemin_bellaa

Takip edin bebekler

Öptüm by